Bilim - Teknoloji Prof. Dr. Özdemir: Bir tür doğal afet gibi düşünebiliriz
Paylaş
Prof. Dr. Özdemir: Bir tür doğal afet gibi düşünebiliriz

ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi’nin (NASA), bugün Dünya’yı teğet geçeceğini duyurduğu 2.4 kilometre çapındaki 1998 ORR adlı asteroid, Antalya’daki TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi’ndeki teleskoplarla gözlendi.

TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi Müdürü Prof. Dr. Sacit Özdemir, NASA’nın hesaplama sayfasından bakıldığında, 52768 katalog numaralı, 1998 ORR adlı asteroidin, Türkiye saatiyle 13.00’te Dünya’ya en yakın geçişini gerçekleştirdiğini söyledi. Asteroidin amor türü olduğunu belirten Prof. Dr. Sacit Özdemir, "Yörüngesi yerle kesişen asteroidler grubunda, fakat aşırı yüksek tehlike gösteren, dünyayla çarpışma olasılığı olan bir asteroid değil. ’Dünyaya teğet geçti’ ifadesi de yanlış, buna benzer veya bundan çok daha yakın pek çok göktaşı geçiyor" dedi.

Haberin Devamı

50-100 yıl önce de yakın geçiş yapan binlerce asteroid olduğunu kaydeden Prof. Dr. Özdemir, "Fakat kimsenin haberi yoktu. Çünkü o zaman cihazlar bu kadar gelişmemişti ve gökbilimciler bu kadar detaylı takip yapamıyordu. Şimdi gözlemsel teknik ve altyapı geliştiği için haliyle sayılarında büyük artış ortaya çıktı. Bugün itibarıyla, Dünya’nın yörüngesine geçiş yapabilecek asteroidlerin sayısı 23-24 bini bulmuş durumda. Fakat bunların Dünya’yla kesişme olasılığı, Dünya’yla çarpışacağı anlamına gelmiyor kesinlikle" diye konuştu.

"Çok büyük ölçekli asteroid kalmadı"

Bir asteroidin Dünya’ya çarpması durumunda vereceği zararla ilgili de bilgi veren Prof. Dr. Özdemir, "Boyutları gerçekten küçüktür, kilometre mertebesinde. Güneş Sistemi’nde artık çok büyük ölçekli asteroid kalmadı. Hızının ne kadar olduğu ve çarpacağı yer de önmeli. Yerleşim olan bir bölgeye çarpması durumunda çok daha büyük felaketler olabilir. Ama okyanusa çarpması durumunda büyük felaketler oluşturmazlar. O nedenle felaket senaryoları çizmek de yanlış" dedi.

Haberin Devamı

"Dünya’ya çarpma riski her zaman var"

Dünya yörüngesine yakın geçiş yapabilecek, yörüngeleri tespit edilmiş 24 bine yakın asteroidten onlarca kat fazla tespit edilmeyen astroid olduğunu kaydeden Prof. Dr. Özdemir, "Dünya’ya çarpması halinde atmosfere giriş açısı da önemli. Çünkü yüksek açıyla girerse atmosferde daha fazla sürtünmeye maruz kalacağından dolayı parçalanıp, yanabilir. Dik girerse o zaman tehlike daha fazla. Çarptığı bölgede bıraktığı enerji daha yüksek olacaktır. Elbette ki bu risklerle her zaman yaşamak zorundayız. Dünya’ya çarpma riski her zaman var" dedi.

Hesaplamalar değişebilir

Küçük cisimler olduğu için başka gezegenlerin bozucu çekim etkilerinden dolayı, yörüngelerinin her an değişmeye müsait olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Özdemir, "Yani 30 yıl ilerisi için hesaplanan çarpışma senaryosu son anda değişebilir. Çarpışma olmayabilir veya yakın zamanda beklenen bir çarpışma, asteroidin yörüngesi bozulabilir ve çarpışma gerçekleşmez" dedi.

"Yapabileceğimiz hiçbir şey yok"

Korkmamak gerektiğini de söyleyen Prof. Dr. Özdemir, "Bir asteroidin yüzde 100 Dünya’ya çarpacağını bilimsel olarak kanıtlasak bile yapabileceğimiz hiçbir şey yok. Sadece çarpacağı bölgeyi ve zamanını kabaca tespit edip, o bölgedeki insanlar belki tahliye edilebilir. Ne uzay tabanlı ne yer tabanlı herhangi bir tedbirle, bir asteroidin Dünya’ya çarpması durumunda alınabilecek hiçbir tedbir yok ne yazık ki. İnsanlık büyük tedbir alabilecek yetenekte değil. Kamuoyu bunu bir problem haline getirmemeli, endişe duymamalı. Bunlar doğal olaylar. Bir tür doğal afet gibi düşünebiliriz" diye konuştu.

Haberin Devamı

DHA