Magazin Aydemir Akbaş: Bugün seks komedisi çevirsem hasılat rekoru kırarım

Aydemir Akbaş: Bugün seks komedisi çevirsem hasılat rekoru kırarım

Paylaş
Aydemir Akbaş: Bugün seks komedisi çevirsem hasılat rekoru kırarım

Aydemir Akbaş 82 yaşında ama hâlâ büyük bir jön. Galatasaray Lisesi mezunu, inatçı bir Arnavut. Seks komedilerinden aile sinemasına geçmiş nadir bir isim. ''Bugün seks komedisi yapsam hasılat rekoru kırarım'' diyor. Ve ekliyor: ''Yatağa attığım kadınların elini bile tutmadım.''

RÖPORTAJ: CANAN DANYILDIZ

canan.danyildiz@posta.com.tr


Yine proje peşinde olduğunuzu duydum...


O iş olmadı, çünkü bana uygun rol yok, konuk oyuncu olarak istiyorlar. Bundan sonra ‘Kolpaçino’ var, onu oynarım yeter.

‘Gerçek bir jönüm’ diyor musunuz artık?

Jönden kastın ne? Bebek yüzlü, güzel oğlan mı? Ben dramı da komediyi de çok iyi oynarım, tabii ki gerçek bir jönüm!

82 yaşındasınız ama hâlâ size ihtiyaç duyuluyor. Oyuncu mu yok?

Kızım, sanatçı, oyuncu kolay yetişmez. Bizi halk seçti.

Tabii Şener Şen gibi makas değiştirenler de olunca, iş zora girmiş.

Drama da değil ki yaptığı... Kızdım tabii. Yaş ilerledikçe oyuncu garanti role gider. O da korkuyor herhalde. Ben gayi, aptalı, aldatılmış kocayı, her şeyi oynarım. Ama Şener damardan girmeyi ister. Ben seks komedileri zamanında iki dram filmi çektim, gişe yaptı. Bende korku yok, güvenim var çünkü. Şener’de o kendine güven yok. Şevket Altuğ’da da öyle...

Şener Şen’e yönelik basında çıkan “Fazla bir şey yapmıyor, çünkü korkak” sözlerinizden sonra hiç görüştünüz mü? Kırılmış mıdır?

Hayır aramadı da, sormadı da. Niye kırılsın? Kırılıyorsa eşektir. Ben onun iyiliğini düşünüyorum. Kıskanç da değilim. En iyi senaryomu ‘Atla Gel Şaban’ı Kemal Sunal’a verdim. İstesin Cem Yılmaz’a da, Şahan’a da veririm.

Cem Yılmaz’ı, Şahan Gökbakar’ı nasıl buluyorsunuz?

10 sene, 20 sene sonra konuşuruz, kalırlarsa! Öyle birkaç film yapmakla olmaz.

Geçmişi özlüyor musunuz?

O sıcaklık yok. Bugünküler yabani. Kemal’le (Sunal) bir oturur konuşurduk sette... Şimdi her şey mekanik. Oyuncu falan da değiller. Çok kolay oyuncu oldular, figüran olmadan başrole oturdular. Bunlar bolluktan oldu, sokakta çok güzel kadınlar var.

SEKS FİLMLERİNİ BIRAKINCA PARASIZ KALDIM

Hâlâ yönetmenin yatağından geçiyor mu iş?

Çok işin içinde değilim ama yataktan geçme meselesi bitmez, yadırganmaz da! Dünyada da böyle.

Siz bir numaralar çevirdiniz mi?

Bunu tek yapmamış insan benim! Bazen takılırlar, “Vay Yeşilçam’ı götürdün” diye. Bak buradan itiraf ediyorum; yatağa girdiğim kadınların elini bile tutmadım. O kadınlarla birlikte olmak için biraz zevksiz, biraz görmemiş olacaksın. Benim karım (Beyhan) Türkiye’nin en güzel kadınlarından biriydi. Niye bir anlık zevk için onu harcayayım?

Seks komedilerinden aile sinemasına müthiş bir geçiş yaptınız...

Dünyada benden başka bunu beceren yoktur. Ali Poyrazoğlu, Bülent Kayabaş gibi isimler zorlandı. Gerçi biz de Türk sinemasını kurtaran gruptuk. Ama seks filmlerini bırakınca parasız kaldım. Borç alacak duruma düştüm.

Bugün olsa yine oynar mısınız?

Seks-komedi dozunda olsa hasılat rekoru kırarım, sinemayı yıkarım! Mini etek, mayolar ve hafif öpüşme olacak, diyaloglar hafif erotik olacak... Hâlâ bazılarının içi gidiyor, “Ah be bir yapsak” diyorlar.

Ölümden korkuyor musunuz?

Çok korkuyorum, ödüm kopuyor. Doktor, “Kansersin” deyince sigarayı saniyede bıraktım. Hayat o kadar güzel ki. Bu dünya cennet!

Çok cennet hakikaten!

Son yağmurlarda gördün değil mi? İstanbul bitti! Geçenlerde Feriköy’de çocukluğumun geçtiği evi bulmak istedim, zar zor yerini tahmin edebildim. İstanbul benim için bir zindan gibi şu an.

Doğru, şehrin sahibi yok!

Yok! Şehir 20 milyon olmuş, bitmiş. İbrahim Tatlıses’le İzmir-Bodrum arasında tatil yaptım, oralar daha iyi. Küçük yerde ahlaksızlık olmaz.

İBRAHİM'İN DÜĞÜNÜ OLMAZ ERTELENİR

İbrahim Bey ile iyi bir tatil yaptınız bu yaz!

Tatilden başka her şeye benziyordu. Bir o tarafa bir bu tarafa... Bir yandan onun restoran açılışları, bir yandan doktor işleri...

Damla Hanım ile evleniyorlar değil mi?

Şu an sıhhatiyle ilgili daha çok. Bir de dükkan var. Yani...


Damla Buket Çakıcı, İbrahim Tatlıses’in uzun yıllardır hem asistanı hem de sevgilisi.

Aaa... Düğün ertelenir mi dersiniz? Eylül- Ekim gibi evlenecekleri konuşuluyordu?

Bana göre ertelenir. Kafası dolu, bin tane iş var. Sormak bile istemedim biliyor musun? Baktım, bu adama bir şey söylenemez. Kendi yemiyor, çalışanlarına yediriyor. “Bana bin lira yeter” diyor, masrafı yok ki!

Çocukları Dilan ve İdo ile program yapacaktı...

İbrahim de benim gibi. Mükemmel olmazsa yapmaz.

ÇOCUĞUM OLSA HAYATINI KAYDIRIRDIM

Çocuğunuz iyi ki olmamış!

İyi ki yok! Çocuğun hayatını kaydırırdım! Ben şehirde büyük bir infial olmasından korkuyorum. Amatem’in uyuşturucu bağımlıları için kapasitesi 750 kişiymiş. Statlar orada boş duruyor, yapsana hastane!

Eskiden gazinoya bile aileyle gidilirmiş...

Vagon Blö (Wagon Bleu) diye bir gazino vardı. İçerideki kadınların güzelliğini anlatamam. Ailenle giderdin... Dindarı da vardı. Her Ramazan cami cami dolaşırdık ama her şeyin yeri ayrıydı. Bir iki yıldır hiçbir şeye tahammülüm yok.

Huysuz ihtiyar diyorlar mı?

Evet diyorlar. Zaten bir senaryo yazıyorum ‘Huysuz’ diye!

Bir insan aynı kadınla niye üç kez boşanıp dört kez evlenir ki!

Huysuzum işte! Eşim Beyhan Hanım ile dört kez nikahlandık. Şu saatten sonra boşanmam.

HÂLÂ MAÇLARA GİTMEM YASAK

Galatasaray Lisesi mezusunusunuz, koyu Galatasaraylısınız...

Ama maçlara gitmem hâlâ yasak, çünkü sinirlenip küfrediyorum. Zaten statta maç seyretmenin keyfi kalmadı. Tek derdim Galatasaray’ın borcu.

Başkan Dursun Özbek’i nasıl buluyorsunuz?

Dürüst adam, destekliyorum. Hırsızlarla mücadele ediyor. Ben de isteseydim olurdum. Ama çok sinirliyim, başkanlığı hiç yapamam. Futbolculara dünya kadar para ödeniyor. Fatih Terim’in alacağı parayı herkes konuştu. O parayı zorla mı istedi? Bana göre de fazla ama anlaşması o.

Fatih Terim’in ismi Galatasaray için konuşuluyor mu?

Şu ara çok konuşulmuyor. İsteyen var, istemeyen var. Zamanı gelince ne olur bilemem.

Galatasaray, Avrupa Şampiyonluğu’na veda etti...

Bunlar beş-altı yıl öncesinin getirileri. Sınıf arkadaşım Duygun Yarsuvat’a gönder şunları diye diye anam ağladı. Şimdi bu sıkıntılar Dursun başkanın sırtına bindi. Futbolcunun ayağı durunca çenesi başlar. Dört seneden fazla tutmayacaksın. Bizim sistem çok alaturka.

Duygun Yarsuvat nasıl bir sınıf arkadaşıydı?

Çok sakindi, ben sivrilerdendim. Benim kadrom Atilla Karsan, Ali Kurt, Atilla Dorsay, Erdoğan Teziç’ti. Biz daha ayak takımıydık. Duygun, İnan Kıraç kültürlü tayfaydı. En ayak takımı da bendim galiba.

Kulüplerde hâlâ FETÖ var mıdır? O yıllarda hiç şüphe etmediniz mi?

Aklımızdan bile geçmedi. Arkadaşımız milyonermiş, onu bile bilmezdik. Ama cemaate karşıydık, lafını bile ettirmezdik. Futbolda olduğunu artık sanmıyorum.

Arda Turan için ne düşünüyorsunuz?

Arda benden çekinir. Bir kere karşıma aldım konuştum, “Adam gibi iç, adam gibi seks yap, adam gibi ye. Maçtan sonra bir şey yapma. Metin Oktay’ın beraber olduğu kadını bütün stat bağırdı. Sen de yuhalanırsın. Magazine çok bulaşıyorsun. Bir an evvel bırak” dedim.

Bir şey değişti mi?

İlk fırsatta Avrupa’ya git dedim. Dört ay sonra Barcelona’ya gitti. İnsanı etrafı bitirir. Arda hemen toparlanacak, fiziğine dikkat edecek.

Haberin Devamı