'Bana etek giydirecekti'

Olay 10 Ağustos 2013’de Yavuzlar Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, kahvede arkadaşlarıyla okey oynayan Erdal Düşgün, kardeşi Tuğrul Düşgün tarafından ensesinden kurşunlandı. Erdal Düşgün kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirirken, olay yerinden kaçan Tuğrul Düşgün bir gün sonra polisi arayarak teslim oldu.

'BENİ SÜREKLİ AŞAĞILARDI'

Tutuklanan Tuğrul Düşgün hakkında, ’kasten adam öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı. İddianamede, cinayette ölenin de kusuru olduğuna dikkat çekilerek, sanığın ’haksız tahrik’ hükümlerinden yararlandırılması ve 18 ile 24 yıl arasında hapis cezası verilmesi talep edildi.

Sanık Düşgün’ün yargılamasına 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Savunmasına herkesten özür dileyerek başlayan Düşgün, "Beni toplum içerisinde sürekli aşağılar, rencide ederdi. Beni öldüresiye döverdi. Aşırı kilolu olmamdan dolayı karşı koyamazdım. 180 kiloydum, şimdi 160 kiloya düştüm. Bir keresinde de silah çekti. Kurşun bacağımı sıyırdı, geçti" dedi.

Son zamanlardaki sorununun da, ağabeyinin oğlunu özel okulda okutup, masrafını şirketin ortak hesabından karşılamak istemesi üzerine çıktığını belirten Düşgün, "Şirketin durumu çok iyi değildi. Ben bu yüzden oğlunun masraflarını kendi payından karşılamasını söyledim. Olay günü de beni hurma bahçesine çağırdı. ’Gel de hesaplaşalım. Gelirken de boş gelme. Gelmezsen de seni milletin içinde avrat eder, etek giydiririm’ dedi. ’2 gün sonra işyerinde görüşürüz’ dedi.

’ELİNİ BELİNE ATAR GİBİ YAPTI’

Bana küfretti. Ben de karşılık verdim. Sonra da annem arayarak ’Sakın eve gelme. Ağabeyin aradı. Seni de, beni de, kız kardeşini de öldürecekmiş’ dedi. Ben de polisi arayıp bilgi verdim. Sonra kendisini aradım. Ama ulaşamadım. Olay yerinden geçerken otomobilini gördüm. İçeri girdiğimde masada oturuyordu. Beni görünce elini beline atar gibi yaptı. Ben de ateş ettim. Kendisinin üzerinde sürekli silah bulunurdu. Yaptıkları çok zoruma gidiyordu. Ama yine de pişmanım" diye konuştu.

Tanık olarak dinlenen anne 64 yaşındaki Selver Düşgün, "Ölen oğlum Erdal, kardeşi Murat’ı şirkette barındırmadı. O da çekip gitti. Sıra Tuğrul’a gelmişti" dedi. 44 yaşındaki Hülya Düşgün de, annesiyle sanık kardeşinin anlattıklarının doğru olduğunu söyledi. Anne ve kardeş, sanıktan şikayetçi olmadı.

Ölenin eşi 37 yaşındaki Funda Düşgün ise sanığın yalan söylediğini ileri sürerek "Sanık eşimi kıskanıyordu. Bu yüzden öldürdü" diyerek şikayetçi oldu.
Mahkeme heyeti, diğer tanıkların dinlenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

DHA