Cumartesi Postası Barış Kılıç: Oyuncu dediğin çekilmez ve delidir

Barış Kılıç: Oyuncu dediğin çekilmez ve delidir

Paylaş
Barış Kılıç: Oyuncu dediğin çekilmez ve delidir

Son yılların en beğenilen, basamakları emin adımlarla tırmanan yakışıklı başrol oyuncusu Barış Kılıç’la buluştum bu hafta. Kanal D’de yeni başlayan ‘Evlat Kokusu’ dizisindeki rolünü ve mutlu evliliğinin sırrını konuştuk

RÖPORTAJ: NAZENİN TOKUŞOĞLU

FOTOĞRAFLAR: ÇİĞDEM KARAKUZU


■ ‘Evlat Kokusu’nun senaryosu alışılmadık, oyuncu kadrosu da çok kuvvetli. İşin arkasında Endemol Shine Türkiye var. Daha ne olsun…

Gerçekten öyle. Yönetmen Erol Özlevi ve ikinci yönetmen Sedat İnci’nin katkıları da çok önemli. Kan rahatsızlığı yaşayan kızı için uygun bir donör arayan ve kızının sağlığına kavuşması için evlat edindiği çocuğu oğlu gibi bağrına basan ama çocuğun onlara yasadışı yollarla ulaştırıldığını öğrenen çaresiz bir babayı oynuyorum.



KLİŞEYİ SEVİYORLAR

■ Seyirciler artık klişelerle kandırılamıyor değil mi?

İlla sıradışı olacak senaryo. “Klişeden sıkıldık” diyorlar ama klişe olmayana da yakınlık duymuyorlar, çok ince bir çizgi var. Köpürtmeden, biraz renklendirerek yapmak lazım. Bir gerçek var ki, senaryo her zaman başroldedir.

■ Ya oyunculuk?

Yetenekten çok enerji işi. Oyunculuğu sadece zekâdan, teknik eğitimden ibaret görmüyorum. Kağıtta yazan senaryo hammaddedir, onu çok satan bir mamul haline getirmek sizin elinizde.



■ Hep bir basamak yukarı çıkmışsınız işlerinizde ama aşırı hırslı durmuyorsunuz.

Oyunculuk sonsuz bir boşluk ama oyuncunun sınırları var. Kendimi geliştirerek o boşluktan yararlanıyorum. Şans da önemli ama şansı değerlendirme kapasitesi farklı. Herkesin önüne aynı unu, yağı, malzemeyi koy, aynı yemek çıkar mı? Çıkmaz. Ama çocukluğumdan beri kalabalık bir gruba hitap edeceğimi biliyordum. Ünlü olarak değil ama tanınarak… Sevdiğim şeylerle ilgili saatlerce konuşabilirdim. Sıradan şeyleri sevmedim, sıradan bir adam olmadım. Sınıf başkanı oldum, başka bir kolu istemedim. Sen kendinden emin olunca insanlar da seni seçiyor direkt.

■ Çözdünüz yani meseleyi…

Ömrümüz birilerini ikna etmekle geçiyor. Hayatta söz sahibi olmanın formülü bu. İkna edeceksin!

BENİ BENDE TANIMA BENİ TANIYANA SOR


Küçükken şiir yazarmışsınız, devam ediyor mu?

“Beni bende tanıma, beni tanıyana sor.” Bir şiirimden aklımda kalan… Sevdiğinin, seni tanıyanın söyledikleri seni anlatır. Yoksa kim kendini kötüler, herkes mükemmel! Bilerek ki diyorum, bu cümle böyle mi kurulur.



■ Kötü tercihleriniz oldu mu?

Oldu tabii. Yanlış işlerde de yer aldım ama öğrendim. Ki gibi bir cümle beklemem kimseden. Bunu doğru seçimlerimle ben yaptım.


AYRICALIĞINI SEN YARAT


O kadar çok ünlü ismin babası öğretmen ki…

Sizinki de öyleymiş. Kesin vardır açıklaması. Disiplinle ve tavizsiz büyüyorsun. Babam aynı zamanda öğretmenimdi. Hayatımı şekillendiren bir olay yaşadık. Tahtaya bir matematik sorusu yazdı, “Çözün geliyorum” dedi.



Herkes soruyla uğraşırken ben çıktım dışarı. Babam görmüş. Herkesin içinde kulağımı çekti. “Evde oğlum olabilirsin ama sınıfta hiçbir ayrıcalığın yok. Bu ayrıcalığı çok çalışarak kendin elde edersin” dedi. Hep bu cümleyle yaşadım ve emeksiz hiçbir şey kazanmadım. İyi ki yaşamışız o olayı. Öğretmen otoritesi değişik, hem sert hem öğretici hem de sevgi dolu.

HEM EVLİYİM HEM ÖZGÜRÜM


■ Ünlüler dünyasında parmakla gösterilen bir evliliğiniz var…

Severek evlendim, üniversitede tanıştık. Çok aşık oldum. Tabii ki iniş çıkışlar oldu, hatta ayrıldık ama günün sonunda sevgi ve emek kazandı. Herkesin kalbi başka türlü atıyor. Kim neye inanıyorsa onun için mücadele etsin.



■ Ünlü olduktan sonra kıskançlıklar, kavgalar olmadı mı?

Özgür ruhumu, hiçbir kalıba girmediğimi bildiği için ve özgür kalmama izin verdiği için böyle güzel gidiyor. Beni kapana sıkıştırmadı. Kapan da çirkin bir kelime ama ilişkilerde çok kullanılır. Gecenin köründe set oluyor giyinip çıkıyorum. Hep ılımlı oldu. Zaten normal insandan oyuncu olmaz. Bunu net söyleyebilirim. Mutlaka bir travması vardır ki oyuncu olmuştur. Az delidir, kafası farklı çalışır. Çekilmez tarafları vardır. Aşk hikayemde şanslı olan benim sanırım.

■ Hep mi böyle anlayışlıydı?

İlk tanıştığımız dönem bu kadar mantıklı değildi. Eski tartışmalarımızı düşününce gülüyoruz. Artık çok soru sormuyor. Evlilik özel hayata karışma hakkı değil. İnsanlar bu yüzden boşanıyor.

Haberin Devamı