Pazar Postası 'Başarılı olmayı öğrenebilirsin'
Paylaş
'Başarılı olmayı öğrenebilirsin'

Mümin Sekman 'Her şey seninle başlar' isimli kişisel gelişim kitabında başarının yöntemlerini anlattı ve başardı. 'Her Şey Seninle Başlar' 8 yılda 1 milyon satarak Türkiye'nin en çok satan kitaplarından biri oldu. Mümin Sekman'ın 10 kitabının toplam satışı ise 2 milyona ulaştı. Başarı uzmanıyla başarının yollarını konuştuk...

TİMUR SOYKAN

Haberin Devamı

Başarı üniversitesi ve oradan mezun olan yok. Siz nasıl başarı uzmanı oldunuz?

Bu sorunun yanıtı kütüphanemde. 2 bin kitabı altını çizerek okudum. Bunların içinde felsefe, biyografiler, akademik araştırmalar, iktisat ile sosyoloji ders kitapları var. Hukuk Fakültesi’ni bitirdikten sonra kendimi başarının yolunu bulmaya adadım. Başarılı olanların hayatlarını inceledim. Sürekli buna kafa yordum.

Başarının kesin yolunu buldunuz mu?


Ben ‘Başarılı olmak öğrenilebilir’ diyorum. ‘Her Şey Seninle Başlar’da bunun yolunu anlatıyorum.

Başarının sırrı nedir?


Sırrı yok, sistemi var. Sır havai fişek gibidir, bir an aydınlatır ve kaybolur. Ama başarı için sokak lambaları lazım. Yolların etrafında olan ve sizin sürekli yolu görmenizi sağlayan, sürekliliği olan bir sisteme ihtiyaç var.

Başarının 5 sırrı gibi bir özet yok mu?


Yok.

Peki yolu nasıl?

Öncelikle başarının önündeki engelleri görmek gerekiyor. Birincisi; öğretilmiş başarısızlık. Başarılı olamayınca içimize dönüyoruz. Toplumun ‘Bu ülkede dayın olacak’, ‘Kısmet değilmiş’ gibi yüzlerce sözüyle başarısızlığı sindiriyoruz. Deneme cesaretimiz yok oluyor. Bunun dışına çıkmayı öğrenmek gerekiyor. Kitabım başarının öğrenilebileceğini anlatıyor.

Nasıl öğreniliyor?


Unutulması gerekeni unutan, sonuçlar çıkaran, içe dönük entelektüel emekle öğreniliyor. Kişinin karakterini tanıması ve buna göre kariyer planı yapmasının yöntemi var.

Başarı önündeki 2’nci engel nedir?

Başarısızlığı kabullenmek. Başarı, başarısızlığı reddetmekle başlar. İnsanın kendisine ‘Buraya kadar yaptıklarımdan ibaret değilim’ demesi gerekiyor. Yanlış düşünce ve yöntemler nedeniyle insanın istediği yere gelemediğini görmesi gerekiyor. Azim ve akılla tekrar tekrar denemek gerekiyor.

Kitapta 3’üncü engelin ‘atalet’ olduğunu anlatıyorsunuz. Sizce başarı önündeki bu üç engelden en yaygın olanı hangisi?

Eskiden ‘öğrenilmiş başarısızlıktı’. Ancak insanlar kendine güven konusunu az çok çözdü. Atalet artık çok daha yaygın. Yani; bıkkınlık ve motivasyonu yaratamamak.

Ama yetenek diye de bir şey var...


Elbette herkes Einstein, Steve Jobs, Messi değil. İnsan karakterine uygun kariyer planlarsa kaya üzerine bina yapmış gibidir. Ama bizde meslek 18 yaşında seçiliyor, insan kim olduğunu 30 yaşında anlıyor. Kişi karakterini tanıdıkça kariyerini ona göre şekillendirebilir. Örneğin Mehmet Öz doktordur ama bir star olma isteği de var.

Türkiye’de kısa yoldan bu işleri halledenler de çok. ‘Kısa yolcuları’ nasıl değerlendiriyorsunuz?


Türk başarı kültürünün en kötü yanı kurnazlık eğilimi. Türklerin başarı tutkusu Avrupa’nın çok üzerinde. Ama istekle orantılı donanım geliştirilmiyor. Sistemli başarı yerine ilişkileri iyi tutma, kurnazlık yapma yolları sık kullanılıyor.

Başarı için her yol mübah mı?


Başarıda servet, kudret, rekabet var, yüzde 100 masum olamaz. Yüzde 15’lik kötücül durum kabul edilebilir, fazlası başarıyı şaibeli yapar.

‘7 yıl kiramı zor ödedim’

Mümin Sekman, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olmuş. Ancak bu mesleği hiç yapmamış. Başarı uzmanlığına nasıl karar verdiğini sorduk, anlattı: “Üniversitede başarı konusunda kafa yormaya başladım. İlk kitabımı 21 yaşında yazdım. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdikten sonra Kadıköy Halk Eğitim merkezinde başarı konusunda seminerler vermeye başladım.”

Başarısızlıklar, zorluklar yaşamadınız mı?

7 yıl kiramı zor ödedim. Şimdi hiçbir şey yapmasam kitabımın satışıyla çok rahat yaşayabilirim.

Kitabınız çok insanın hayatını değiştirdi mi?

Üniversiteye hazırlanan pek çok gence destek oldu. İş hayatında kitap sayesinde başarılı olan çok insan oldu.

Düşman yaratıp başarmak


Başbakan Tayyip Erdoğan’ın başarı yöntemi nedir?

Başbakan reaktif motivasyona sahip. Agresif, öfkeden üretilmiş bir enerjiyle motive oluyor. Bu tepkisel bir başarı. Sürekli bir düşman buluyor. CHP’ye çatar, o biter medyaya çatar, o da biter Suriye’ye çatar. Bu yolla kitlesini ve kendisini motive ediyor.

Bu sağlıklı bir yöntem mi?


Antientelektüel lider olmak kötü özellik. Kitap okumaz, hikmete değil kudrete inanır. Başbakan’ın bu tarzı Türk başarı kültürünü de etkiledi. ‘Donanım şart değil, dayılan senin de olur’ fikri yayıldı.

CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun yöntemi...


Proaktif motivasyon diyebiliriz. İnsana yararlı bir şeyler üretme duygusu merkezde. En büyük şanssızlığı Erdoğan gibi rakibi olması.

Hep ‘reaktifler’ mi kazanır?

Türkiye gibi maço kültürü olan toplumlarda böyle oluyor. Halk bu otoriterliği besliyor. Korkuyla başarılı olunacağı düşünülüyor. Oysa iş dünyasını böyle yönetemezsiniz. Orada donanım, mesleki bilgisi olan insanlar buna izin vermez.

Galatasaray’ın şampiyon olmasında da bunun etkisi var mıdır?

Fatih Terim reaktif, Aykut Kocaman proaktif tanımına uyuyor... Elbette. Futbolcuları, camiayı böyle etkiliyor. Fatih Terim’in kendini taklit ettiğini düşünüyorum. Adana’dan ilk geldiğinde belki böyle biriydi ama değişti. Yöntem olarak kullanıyor.










(12 Mayıs 2013 tarihli Posta Karnaval ekinden alınmıştır)

Haberin Devamı