Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, TBMM Genel Kurulu'nda, milletvekillerinin sözlü sorularını yanıtlarken, yerinden söz alan MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz, yolsuzluk iddiaları arasında 10 milyar dolarlık Sultanbeyli Paşaköy maden işletmesi izniyle ilgili iddialar da bulunduğunu ifade etti. Yılmaz, Bakan Eroğlu'nun bunu açıklığa kavuşturmasını istedi.

Yılmaz, Eroğlu'na, "Sayın Başbakan'ın Orman ve Su İşleri Bakanı'nı aradığı ve Özel Kalem Müdürü'nün devreye girdiği iddiaları var. İzin verildi mi, verilmedi mi? Verildiyse, Sayın Başbakan sizi aradığında mı verdiniz?" diye sordu.

Bunun üzerine Eroğlu, bir maden ruhsatına ormanlık alanda nasıl izin verileceğinin gayet belli olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:

"Önce, Maden İşleri Genel Müdürlüğü'nden ruhsat alır. Esasen, Maden Kanunu'nda da maden işlerinden ruhsat alınca… Orman Kanunu'ndaki 16 ve 17. maddelere bakarsanız 'izin verilebilir' değil, 'izin verilir' hükmü vardır. Dolayısıyla bazı alanlarda çok büyük hassasiyet olduğu için bizzat kendim inceletiyorum.

'Bu Sultanbeyli'de herhangi bir mahzur var mı?' diye üç nokta incelettim, yoksa verilecek olsa niye inceleteyim. Hiçbir mahsur olmayınca biz buraya verdik. Sadece burası değil, ben aşağı yukarı haftada 400-500 tane maden izni inceliyorum. Bakanlıkta güzel bir sistem vardır. Sistemi, tabakaları üst üste koyuyoruz, havza vesaire herhangi bir mahzuru olup olmadığını belirledikten sonra veriyoruz. Bu da müracaat etmiş, ruhsatını almış."

Yılmaz'ın, "Yasin El Kadı neresinde bu işin?" sorusu üzerine Eroğlu, "Başbakanımız o kadar dürüst adam ki ben İSKİ Genel Müdürlüğü, DSİ Genel Müdürlüğü, Çevre ve Orman Bakanlığı ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı yaptım.

Şu ana kadar Başbakan telefon edip de bana, 'şu kişiye şunu ver' diye söylememiştir, asla böyle bir şey değil. Başbakanımız başı dik, son derece dürüst bir insandır, bunu özellikle söylüyorum. Bana telefon falan etmemiştir. Dürüstlük konusunda hiç kimse bize çamur atamaz. Allah'a şükür alnımız açık, her şey ortada" yanıtını verdi.

Yılmaz ve muhalefet sıralarından itirazlar gelmesi üzerine Eroğlu, yaptıkları her şeyin hukuka uygun olduğunu belirterek, "Allah'a şükürler olsun, alnımız açık" dedi.