Başkan Soyer'den EXPO açıklaması

Umut KARAKOYUN/ İZMİR, (DHA)- İZMİR Büyükşehir Belediyesi 2020 Mali Yılı Performans Programı ile yine Büyükşehir Belediyesi’nin 2020 Mali Yılı Bütçesi ve İzleyen Yıllar bütçesi, sekizincisi gerçekleştirilen birleşimde görüşüldü. Oturumda, belediyenin 2020 bütçesi 7 milyar 950 milyon lira olarak kabul edildi. Oturumda AK Partili Meclis üyelerinin eleştirilerine yanıt veren Belediye Başkanı Tunç Soyer, “2025’e de 2030 EXPO’suna talibiz. Biz el ele verirsek o EXPO’yu da alır bu şehre getiririz ve bu şehir dünya kenti olur ve uçururuz. Çizdiğiniz, ima edilen profildeki başkanınız böyle bir adam değil, bundan emin olabilirsiniz. Canla başla çalışan, bu kente kendini aşkla bağlı hisseden ve tek tek her birinize inanan ve değer veren bir başkanınız var” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 2020 Mali Yılı Bütçesi, Büyükşehir Belediyesi Meclisi'nde kabul edildi. 7 milyar 950 milyon TL ile önceki yıla göre yüzde 32.6 oranında büyüyen Büyükşehir bütçesinin yüzde 46’sını oluşturan 3 milyar 680 milyon TL'lik bölümü yatırımlara ayrıldı. Buna göre Büyükşehir bütçesinden aslan payını altyapı ve ulaşım yatırımları aldı. Hazırlanan 2020 bütçesinde, altyapı ve raylı sistem ağına yönelik yapılacak yatırımlar ön plana çıktı. Kent içinde ve kırsal bölgelerdeki üretim yollarında asfalt, kireç stabilizasyon ve sathi kaplama, yeni yol yapımları, meydan, cadde ve yolların onarımları, karayolu alt-üst geçitleri, taşıt ve yaya köprüleri için 2 milyar liranın üzerinde bir bütçe ayrıldı. 2020 yılı bütçesinden ulaşıma 1 milyar 268 milyon lira kaynak ayırıldı. Narlıdere Metrosu için 450 milyon, Buca Metrosu için 100 milyon, Çiğli Tramvayı için ise 97 milyon lira harcanacak. Halkapınar - Karabağlar metro hattının projesini hazırlayacak olan İzmir Büyükşehir Belediyesi, Körfez ulaşımını güçlendirmek için 137 milyon liralık yatırımla 2 adet arabalı vapur alacak.
‘160 BİN ÇOCUĞA 15.3 MİLYON LİTRE SÜT DAĞITACAĞIZ’
Bütçe görüşmelerinde konuşan CHP Grup Başkan Vekili Mustafa Özuslu, ekonomideki gelişmeleri değerlendirdi. Özuslu, “Ülkemize baktığımız zaman her şeyin olmasını isteriz ama ‘her şey çok iyidir’ diyemiyoruz. Ülkedeki en önemli sorun işsizlik. 2002 yılından beri işsiz sayısı yüzde 90 oranında arttı. Yüzde 14’e ulaşan bir işsizlik söz ediyoruz. Bazen mecliste görüyoruz kürsüye CV ile geliyorlar. Bu ülkede işsizlik var. Ciddi anlamda bizi zorlayan bir süreç olarak görüyoruz. Bu bizim bir gerçeğimiz. İşsizliğin tek başına bir rakam olarak söylenmesi kolay ama çarşıya gideceğiz. ‘Beyefendi hadi bir pazara gidelim, eve bir şeyler alalım’ dediğinde gidemeyenlerin, mutfağa girerek intihar edenlerin halini ne anlatabilir ki? Ölüm kadar gerçeği bizim gözümüze ne sokabilir ki? Bunları dinleyeceksiniz, ülkenin gerçeği bu. Bunlar olmadan bütçe konuşmak ülkeye ve İzmir’e haksızlık olur. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TUİK) açıkladığı enflasyon oranlarına, halk güvenmiyor” dedi. İzmir halkına güvenerek bir takım borçlanmaya, finans arayışlarına girdiklerini belirten Özuslu, “Çünkü yatırım yapmak istiyoruz. İzmir’i dünya kenti yapmak istiyoruz” diye konuştu. Süt Kuzusu projesi için 76 milyon TL ayırdıklarını kaydeden Mustafa Özuslu, gelecek yıl İzmir’de 160 bin çocuğa 15.3 milyon litre süt dağıtacaklarını, bunun da çocuk başına 96 litre oluğunu açıkladı.
‘BELEDİYENİN HİÇ Mİ SUÇU YOK’
AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal da, oturumda Büyükşehir Belediyesi bütçesini değerlendirdi. CHP’li Özuslu’nun, İzmir’deki işsizlikten ve genç işsizlik oranlarından bahsettiğini anımsatarak, şunları söyledi: “Eleştirdi ama şunu söylemedi: İzmir genç işsizlikte en yüksek orana sahip kent. Bunun nedeni olarak İzmir’e yatırımcıların gelmediğinden bahsetmedi. Dünyada ünlü bir firmanın Manisa’ya yatırım yapıp İzmir’e yapmamasından bahsetmedi. Orada, ‘Teşvik var’ diyeceksiniz, başka şeyler var diyeceksiniz… Hiç mi belediyenin suçu, kabahati yok? Hiç mi yerel yöneticilerin kabahati yok? Mesela bir iki yıl kadar önce organizasyonunun Türkiye’de yapılması istenilen Avrupa finalleri vardı. Futbolla alakalı. Eğer bu Türkiye’de yapılsaydı, bunun yapılacağı iller arsında İzmir’in olmadığını biliyorsunuz değil mi? Bunun nedeni uzun yıllardır bu şehri yöneten zihniyetin, kente yeterince yatırım yapmaması” dedi. Özgür Hızal, “Yerel seçimlerin ardından AK Parti Grubu olarak meclis ilk açıldığında nerede duruyorduysak, bugün de aynı yerdeyiz. 31 Mart seçimlerinin ardından İzmirli hemşerilerimiz bize muhalefet görevi verdi. Bütün hemşerilerimizin bu anlamdaki haklarını korumak adına mücadele vereceğiz. İzmirlinin lehine yapılacak her türlü iş ve işlemde yanınızda olacağız dedik. Ama aleyhinde olacak her konuda da karşınızda olacağız dedik. Burada sadece eleştirmek için muhalefet yapmıyoruz. Kardeşinizin İZTAV’da olmasının siyasi etik açısından uygun olmadığını söyledik. İstifa etti. İstanbul’daki arsanın satışına karşı çıktık. En azından şuan için satışı durdurduğunuzu ve inceleyeceğinizi söylediniz. Demek ki biz burada sadece muhalefet için muhalefet yapmıyoruz” diye konuştu.
AK PARTİ’DEN SATIŞ ELEŞTİRİSİ
İzmir’de çöp sorunu olduğunu da ifade eden Hızal, “ Biz İzmir’de ‘çöp sorunu var’ dediğimiz de, ‘Hayır, algı yaratmak isteniyor’ deniyor. Elbette güzel yapılan işi eleştirmeyeceğiz. Tebriklerimizi sunacağız ama Çiğli’de çok övülen bu tesis geç kalınmış bir tesis. Yapılan o tesis ile İzmir’deki çöp sorunu ortadan kalkmadı. Hala Kiraz’daki, Tire’deki, Bergama’daki çöp sorunu devam ediyor. Sadece kağıt üzerinde ya da sadece sosyal medyada ‘tarıma destek veriyoruz’ demekle olmuyor. Tarım arazilerinin çöp depoları ile nasıl kirlendiğini gidip görelim” diye konuştu. Tunç Soyer’e yönelik eleştirilerini sürdüren Hızal, şunları söyledi: “Miras en kolay satılan maldır. Çünkü emek verilmemiştir. 500 milyon TL’lik bir satış var. Seferihisar’da sayın başkana yöneltilen ciddi eleştiriler vardı. O alışkanlıkları burada da devam ettiriyor. Seferihisar küçük güzel bir ilçe. Ama Büyükşehir herkesin izlediği bir belediye. Bu nedenle Seferihisar’daki alışkanlıkların devam etmemesini diliyoruz.”
HIZAL’IN SÖZLERİNE CHP’DEN TEPKİ
Tunç Soyer’in çok ciddi vaatlerle göreve geldiğini de ifade eden AK Partili Hızal, “Sayın başkan göreve başladığı ilk günlerden bu yana sürekli basın ve sosyal medya aracılığı ile İzmir’i bisiklet şehir yapmaktan bahsetti. Sonra bir gün bisiklete bindi. Bir gün baktık üretici pazarlarından bahsetti. Ama aslında şunu gördük ki, sayın başkan bunlardan çok çabuk sıkılıyor. Bu ifadeyi kullanırken sakın beni yanlış anlamayın. Çocuklar oyuncaklardan çok çabuk sıkılır ya, öyle” dedi. Bunun üzerine CHP’li üyeler tepki gösterdi. Hızal, CHP’lilerden gelen tepkiler üzerine, “Ben bu ifadeyi kötü manada kullanmadım. Sayın başkanı çocuklaştırma anlamında da değil. Geri alınacak bir ifade kullanmadım. Sayın başkan belediye başkanlığının ilk dönemlerinde ‘bisikletle barışık bir kent yapacağım’ dedi mi? Dedi. Şuanda kullandığı bu bisikletler nerede? Merdivenin altında. Seyyar makamdan bahsetti mi? Bahsetti. Şuanda bu araç nerede? Makamının önünde” dedi. AK Partili Meclis üyesi Hüsnü Boztepe de, birleşimde konuştu. Boztepe, önceki dönem Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun güzel bir bütçe bıraktığını belirterek, Tunç Soyer için ise, “Gelir gelmez kendisini şatoya taşıdı” sözlerine, Soyer’den, “Şato mu? Adından başka neyi şato? 3 oda bir salon. Yapmayın Allah aşkına” karşılığını verdi. AK Partili Meclis Üyesi Erhan Çalışkan, oturumda CHP’li üyelerin merkezi iktidarın İzmir’e yatırım yapmadığı yönündeki eleştirilerine, Büyükşehir Belediyesi eski başkanı Aziz Kocaoğlu’nun, İzmir’e TOKİ’yi sokmayacağı yönündeki açıklaması ve Konak Tünelleri’nin yapıldığı dönemde Konak Belediyesi’nin buna dava açtığını, yatırımlara belediye eliyle karşı çıkıldığını söyleyerek karşılık verdi. Bunun üzerine araya giren Soyer, “Çok özür diliyorum. Aziz bey burada yok. O nedenle cevap hakkı da yok. Durumu sizin vicdanınıza bırakıyorum” dedi.
‘LÜKS DÜŞKÜNÜ BAŞKAN İMASI YAPILMASI HOŞ DEĞİL’
6.5 saat süren oturumun sonunda konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, birleşimde meclis üyelerinin değerli ve önemli tespitlerde bulunduklarını söyledi. Yapılan açıklamalardan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ranta ve şaibeye prim vermeyen bir belediye olduğunu gördüklerini belirten Tunç Soyer, “İzmir Büyükşehir Belediyesi ranta ve şaibeye pirim vermeyen bir belediye. Geçmişten beri bu böyledir. Bugünkü tartışmalar sırasında ne rant ne şaibe konuşulmadı. Bu çok gurur verici bir şey. Hepimizi büyüten ve çoğaltan katkılardı” diye konuştu. Ancak AK Partili bazı meclis üyelerinin kullandığı kimi ifadeler için, “Küçük bir serzenişi paylaşayım. Hiçbir meclis üyesi diğeriyle ilgili bir şey söylemiyor, kinaye yok ama benimle ilgili vardı. Ben de 2 çocuk babası ve aile babasıyım. Mütevazi bir hayatımız var. Hüsnü bey, ‘Şatoya taşındığı ilk iş olarak’ dedi. Böyle bir şey olmadığını siz de biliyorsunuz. Orada dijital bir kütüphane kuruldu. Bunun dile getirilmesi ve lüks düşkünü başkan iması yapılması hoş değil. ‘Çocukça hevesler yapıyor ve bunlardan çabuk sıkılıyor’ dedi Özgür Bey. Ben her sabah bisikletle gidiyorum. 8 ay içinde 3 ya da 4’tür belediyeyle gitmediğimin sayısı. Çocukluğu hakaret kabul etmiyorum, çocukluk güzeldir ama arkasındaki ima ve şımarıklık yapan başkan algısı hoş değil. Sürekli yurt dışına çıkan başkan algısı sürekli dile getiriliyor. Biz İzmir’i dünya markası yapmak istiyoruz. Oturduğunuz yerden yapamazsınız. Gitmek, çıkmak zorundasınız. Yapmadığım zaman bana ‘çık’ demeniz lazım. Yapmadığımız zaman bu kent patinaj eder” dedi.
EXPO’YA ADAY OLDUKLARINI AÇIKLADI
Yurt dışı ziyaretlerinin eleştirildiği Soyer, “Ben bayılmıyorum. 1 gece kalıp haldır haldır geri dönmeye, uçaklarda beklemeye… Bugüne kadar yapılmamış. Bu kent dünya kenti olmak istediğini anlatmamış” dedi. Soyer, “Elinde ne varsa satma alışkanlığı olan belediye başkanı algısı” olduğunu vurgulayarak, “Bu da ben değilim. Çok güzel bir şey söylediniz az önce. ‘Bize bu millet muhalefet görevi verdi’ dediniz. ‘Bana oy verenlerin değil İzmir’in muhalefetini yapıyorum’ dediniz. Ben de tüm İzmir’in iktidarını yapıyorum. O ben değilim. Yüzde 58 öyle olmadığım için oy verdi” dedi. 2025’e de 2030 EXPO’suna da talip olduklarını kaydeden Soyer, şunları söyledi: “Kentler taliptir ama ülkelere verilir. Emin olun o ben değilim. Biz el ele verirsek o EXPO’yu da alır bu şehre getiririz ve bu şehir dünya kenti olur ve uçururuz. Çizdiğiniz, ima edilen profildeki başkanınız böyle bir adam değil, bundan emin olabilirsiniz. Canla başla çalışan, bu kente kendini aşkla bağlı hisseden ve tek tek her birinize inanan ve değer veren bir başkanınız var. Hayatım boyunca yaptığım en iyi şey empati kurmaktır. En iyi siyasetçi empati yapandır diye düşünüyorum. Zihniyet sözcüğü… Bu sözcüğü kullanmadan derdimizi ifade etmemiz daha doğru olur. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve bütçesi çok daha iyi de olabilir. Kaynak yaratabiliriz ama el ele verirsek olur. İzmir’i birlikte güçlendireceğimize inanıyorum. Arkamızda çok güçlü bir bürokrasi var. 400 yılla yargılanmış, büyük, sonradan suçsuzluğu kanıtlanmış ve çok şükür ki dersler çıkarılmış, sahip çıkılması gereken bir bürokrasimiz var.” Bütçe, oy çokluğu ile meclisten geçti.

FOTOĞRAFLI