Pazar Postası Bayhan: Hatasız kul olmaz, tüm pişmanlıklarımla ve hatalarımla yüzleştim. Artık sadece önüme bakıyorum
Paylaş
Bayhan: Hatasız kul olmaz, tüm pişmanlıklarımla ve hatalarımla yüzleştim. Artık sadece önüme bakıyorum

Bayhan, hayatımıza 2004’te, Pop Star yarışmasıyla girdi. Farklı tarzı ve yorumuyla neredeyse yarışma bitmeden bir star kadar ünlü olmuştu. Ama müzik kariyerine hep uzun aralar verdi. “Artık hiç kaybolmamak üzere geri döndüm” diyor. Rap’çi müzisyen Zen-G ile ‘İstanbul’ şarkısı için yaptıkları düet vesilesiyle buluştuk. Nisanda da yeni albümü geliyor. Biraz dünü, biraz da bugünü konuştuk. Oya Çınar / oya.cinar@posta.com.tr

İlginç bir kariyer yönetiminiz var. Karabatak gibisiniz. Canınız isteyince hayatımıza girip canınız isteyince kendinizi unutturuyorsunuz.

Haberin Devamı

Bu, bilinçli yapılan bir şey değil. Evet uzun zamandır yoktum ama artık tamamen müziğe geri döndüm. Artık daha sık karşılaşacağız.

Uzak kaldığınız sürede neler yaptınız?

Hayatta ve ayakta kaldım. Bu da bayağı yeterli bir şey sanırım. (Gülüyor) Vakti geldiğinde neden uzun zamandır olmadığımı da anlatacağım ama şimdi değil.

ZEN-G YETENEKLİ VE SAMİMİ BİR MÜZİSYEN, ŞARKI ÇOK İÇİMİZE SİNDİ

Zen-G ile onun ilk solo albümündeki ‘İstanbul’ şarkısında düet yaptınız. Çok ilgi gördü. Fikir nasıl gelişti?

Rap, uzun zamandır takip ettiğim bir müzik tarzı. Bana göre bir başkaldırı müziği. Her zaman severek ve ilgiyle takip ettim. Zen-G de ilk albümünün son klip şarkısında benimle düet yapmak istediğini söyleyince fikir çok sıcak geldi. Ortaya çıkan iş çok içimize sindi. Zen-G çok yetenekli ve samimi bir arkadaşımız. ‘İstanbul’ şarkısında hem onu hem de beni ilgilendiren bir hayat hikayesi var. Sonuçtan çok mutluyum.

Haberin Devamı

Nisanda yeni albümünüzün ilk şarkısı gelecek sanırım…

Evet, adı ‘Alacakaranlık’. Klibini de eski dostum Teoman Topçu çekecek. Tamamen yeni şarkılardan oluşan yedi şarkılık, iddialı ve bol sürprizli bir albüm hazırladık.

HALKA VERMEM GEREKEN BİR İFADE VARDI ONU VERDİM, ONLAR DA KABUL ETTİ

Hayatımıza 2004’te bir pop star yarışmasıyla girdiniz. Ama Deniz Seki’nin yayında “Hapse giren insan sanatçı olamaz” çıkışıyla konu bambaşka yerlere gitti.

Nihayetinde herkes kendi yaptığından ve konuştuğundan sorumludur. Her ikimiz açısından da talihsiz bir olaydı. Bazen siz çok ön plana çıktığınızda, parladığınızda, o ışık ya da ışığı saçan mumun gövdesi merak edilir. Bu konu da biraz onun gibi.

O an ne hissettiniz?

Ben şahsen bir tek halka karşı mahcubiyet hissettim. Halka vermem gereken bir ifade vardı ve zaten canlı yayında gerekli açıklamamı yaptım. Onlar da sağ olsunlar, ifademi kabul ettiler.

Hiçbir kırgınlığınız yok mu?

Hayır neden olsun! Kariyerimin, uzun süre piyasadan uzaklaşmamın Deniz Hanım ile hiç alakası yok. Kendi özel nedenlerim vardı. Ben, geçmişi değil günümüzü düşünüyorum. Hatasız kul olmaz. İnsanlar hata yapar. Ben de mevcut pişmanlıklarım ve hatalarımın hepsiyle yüzleştim ve tamamen müziğe geri dönmeye karar verdim. Artık sadece önüme bakıyorum.

Haberin Devamı

DENİZ SEKİ İYİ BİR MÜZİSYEN DÜET YAPMAK İSTERİM

Deniz Seki ile düet yapmak ister misiniz?

Böyle bir teklif gelirse sıcak bakarım. Deniz Hanım iyi bir müzisyen. Kayda değer bir sanatçı. Son şarkısını da çok sevdim.

Şarkı söylerken çok başka bir boyuta geçiyorsunuz. O sırada ne oluyor size?

Bunun bir tekniği yok. Duygunun tekniği olmaz olmaz. Kendimi tamamen o duygunun akışına bırakıyorum ve ne yapıyorsam kendim gibi yapıyorum.

Kişisel fikrim, gerçekten ilginç bir insansınız ve girdiğiniz bir yerde kendinizi mutlaka belli edersiniz. Yine de ekstra dikkat çekme çabasına düştüğünüz dönemler oldu mu?

Hayır, aksine çoğu zaman, hayatın her alanında benim çabam hep kaybolmak, görünmemeye çalışmak üzerinedir. Yoksa zaten karşılaşırdık sık sık buralarda.

Neden böylesiniz?

Yapım böyle.

HERKESİ, HER YERİ GÖRÜRÜM AMA KİMSEYE BAKMAM

Bir kadının dikkatini çekmeye çalıştığınızda ne yaparsınız?

Haberin Devamı

Atılgan biri değilim bu konuda. “Ne kadar hoş bir hanımefendi, keşke böyle bir sevgilim olsa” diye düşündüğüm olmuştur mutlaka ama o kişinin dikkatini çekmek için bir çabam olmaz.

E, nasıl olacak peki?

Bilmiyorum, akışa bırakıyorum ben her şeyi. Bir de ben önce karşı tarafın ilgisini görmek isterim.

Utangaç mısınız biraz?

Duruma göre… Bazen çok komik ve rahat bir insan oluyorum. Ama ben bir mekana girince sağıma soluma bakmam. Her yeri, herkesi görürüm ama kimseye bakmam. Her yere kendime yakışan şekilde girer, yakışan şekilde çıkarım. Bu benim istesem de değiştiremeyeceğim bir yönüm.

SEVGİLİM YOK AMA OLSA DA ÇIKIP EL ELE YÜRÜMEM, YAPIM BÖYLE

Şu an hayatınızda biri var mı?

Yok.

Sizi sanki hiç birlikte olduğunuz biriyle görmedik şu ana kadar…

Göremezsiniz çünkü gerek yok.

Sevgiliniz olduğunda, çıkıp el ele yürümüyor musunuz?

Yürümem.

Neden? Ne sakıncası olabilir bunun?

Herkesin kendine göre bir tarzı var. Bana göre özel olan şey özel kalmalıdır. Ha ama böyle konuşuyorum, ileride bir gün biri denk gelir çekerse de bir şey demem. (Gülüyor) Çok da büyük konuşmamak lazım.

Haberin Devamı

HAYATIMDA ÜÇ KEZ AŞIK OLDUM ÜÇÜNÜN DE ELİNİ TUTAMADIM, ‘SENİ SEVİYORUM’ DİYEMEDİM

Aşk size ne ifade ediyor?

Şu an birine aşık olsaydım aşk bana hayata dair her şeyi ifade ederdi. Ama asırlardır aşık olmadım. Hayatımda üç kez aşık oldum; 7,12 ve 15 yaşımdayken. Bir daha kalbimi yakacak bir aşk yaşamadım. Üçünün de elini tutamadım. Üçüne de hiç “Seni Seviyorum” diyemedim.

Neden aşk söz konusu olunca bu kadar kontrollüsünüz?

Yapım bu. Çocukluğumdan beri böyleyim.

GEÇMİŞTE KARİYERİMİ DOĞRU YÖNETEMEDİM

Hakkınızda “Atanamayan Pop star” diye bir yazı okudum… Siz böyle hissediyor musunuz?

Bence ben hiçbir zaman şöhret olmadım. Hep halktım, hala halkım. Buradan çıkıp yürüyelim, insanların sevgisini, ilgisini görmenizi isterim. Çünkü onlardan biriyim. Şöhretle bir sorunum yok ama geçmişte kariyer yönetimimi doğru yapmadığımı kabul ediyorum. Verdiğim kararlar, çektiğim restler bana ağır bedeller ödetti. Ama o günün şartlarında doğru olduğuna inandığım şeyleri yaptım. Tamamen kendi tecrübesizliğimden oldu.

BEN FARKLIYIM, DÜNYANIN TÜM DİLLERİNDE ŞARKI SÖYLEYEBİLİRİM

Tarzınızı Müslüm Gürses’e benzeten de çok insan var…

Bu beni ne rahatsız eder ne hoşuma gider. Herkesin kendi yorumu. Ama çocukluğumda sadece Müslüm Gürses dinlerdim. Onun dışında başka hiçbir ses ve müzik beni tatmin etmezdi. Onun ses tınısı benim kalbimde ve kulaklarımda yer etmişti. Sonsuza kadar da çok seveceğim.

Farkında olmadan etkilenmiş olabilir misiniz?

Hayır çünkü bence farklıyız. Ben altı yaşıma kadar Adana’da, topraktan, kiremitten evlerde yaşadım. Sadece arabesk dinlerdim. Sonra Almanya’ya gittim. Orada batı müziğiyle, hayatımda hiç duymadığım, dinlemediğim müzik tarzlarıyla tanıştım. Dolayısıyla müzik kulağım evrensel oldu ve zaman içinde çok değişti. Ben farklıyım. Dünyanın tüm dillerinde şarkı söylerim.

MÜZİSYEN OLMASAM BİLİM İNSANI OLMAK İSTERDİM

Çocuk Bayhan Gürhan’ın en büyük gelecek hayali neydi? O hayali kendine yaşatabildi mi?

Hep şarkıcı olmak istemiştim, onu da yaptım. Ama değişik hayallerim de vardı… Evdeki elektronik her şeyi parçalardım. Teknolojiye, uzaya çok meraklıydım. Bir ara bitkilere sarmıştım. Şifalı bitkileri araştırırdım. Müzisyen olmasam herhalde uzay mühendisi, bilim insanı falan olmak isterdim.

BEŞ YAŞINDAN BERİ YALNIZDIM, NE ZAMAN Kİ POP STAR’A KATILDIM BİR DAHA HİÇ YALNIZ KALMADIM

Hayattaki en büyük “İyi ki”niz ne?

Ben, beş yaşımdan beri yalnızdım. Beni babaannem büyüttü. O da ben askerdeyken vefat etti. Ondan sonra kimsem kalmadı. Terhis olduktan sonra Pop Star’a katıldım ve bir daha hiç yalnız kalmadım. O yüzden “İyi ki Pop Star’a katılmışım.

KISA KISA…

Hayatınız film olsaydı adı ne olurdu?

Hayalet.

Nasıl bir sahneyle başlardı?

Çölde… Dört-beş yaşlarındayım. Öyle boş boş bakıyorum dünyaya… Böyle bir sahneyle başlardı.

Nasıl bitmesini isterdiniz?

Kapalı olan gözler açılırdı ve film biterdi.

Duşta şarkı söyleyenlerden misiniz?

Hayır, arabada giderken söylerim genelde.

Şu ara en çok hangi şarkıyı mırıldanıyorsunuz?

‘İstanbul’.