Pazar Postası Bestemsu Özdemir & Melih Selçuk: Dünyaya geliş sebebimiz aşk, aşktan sonra hiçbir şey eskisi gibi kalmaz
Paylaş
Bestemsu Özdemir & Melih Selçuk: Dünyaya geliş sebebimiz aşk, aşktan sonra hiçbir şey eskisi gibi kalmaz

Milyonda Bir’, yolda karşılaşan ve birbirinin hayatını değiştiren iki insanın hikayesini anlatıyor. Başrol oyuncuları Bestemsu Özdemir ve Melih Selçuk ile bir araya geldik. Filminde de sorguladığı yola, yolculuğa, aşka ve o yolda değişip dönüşmeye dair konuştuk. Oya Çınar / oya.cinar@posta.com.tr

Yeni filminiz ‘Milyonda Bir’ cuma günü vizyona girdi. ‘Milyonda Bir’ ne güzel isim. İnsana müjdeli bir haber hissi veriyor. Nasıl anlatırsınız filminizi?

Haberin Devamı

Bestemsu Özdemir: Filmimiz, Mevlana ile Şems’ten yola çıkan bir aşk hikayesi… Filmin sloganı zaten Mevlana'nın aşka dair en güzel sözlerinden biri olan "Aşk sandığın kadar değil, yandığın kadardır." Aşk olgusu, çok değişik bir boyutta ve farklı bir bakış açısıyla anlatılıyor. Klasik aşk tanımının dışına çıkılıyor.

Melih Selçuk: Temelde bir yol hikayesi. Hem içsel hem de kelime anlamıyla bir yol hikayesi. Aşkın, hüznün, gülümsemenin, gözyaşlarının harmanlandığı bir film oldu.

Siz, milyonda bire, daha özelinde şansa inanıyor musunuz? Yoksa kaderci misiniz?

M.S.: Hayatımız boyunca sonsuz şansa denk geldiğimizi, aynı şekilde şanssızlığın da kıyımızdan köşemizden geçtiğini düşünüyorum. Aldığımız kararları ve yaptığımız tercihleri o şansa veya şanssızlığa denk gelip gelmememiz belirliyor bence. Beş dakika önce değil de beş dakika sonra kahve almaya gitmek, hayatımızın aşkıyla tanışıp tanışmamaya sebep olabilir mesela. Bu mucizevi bir şey. Bir de şans kapımızı çaldığında bunu fark etmek gerekiyor tabii. Yoksa şans, şanssızlığa da dönüşebiliyor.

Haberin Devamı

B.Ö.: Ben ikisine de inanıyorum sanırım. Hem şansa hem kadere.

Filmde, Kerem ve Rüya yolda karşılaşıyor ve ikisi de birbirinin hayatının akışını değiştiriyor. Sizce yolda karşılaştıklarımızı biz mi çağırıyoruz?

B.Ö.: Bence hayatta karşımıza çıkan herkesin, her şeyin bir sebebi var. Enerjimizle biz çağırıyoruz. Sanırım Kerem için de bu geçerli.

M.S.: Bence Kerem de Rüya gibi bir insanı, onda bulduğunu sonradan fark ettiği bir duyguyu çağırıyor. Buluyor da aslında ama az önce bahsettiğim gibi belki de o şansın kendisini bulduğunu fark etmiyor başta. Bazen kaçıp gidiyor o şans işte.

BİRİNİN DEĞİŞMESİNİ İSTİYORSAN O, DOĞRU KİŞİ DEĞİLDİR

Karşımıza çıkan insanların hayatına dokunup onlarda bir farkındalık yaratmaya çalışmak, bazen anlamlı bazen de boş bir çaba gibi gelir bana çünkü özünde kimse değişmez diye düşünürüm. Siz, ne düşünüyorsunuz?

M. S.: Bu konuda size katılıyorum. Temelde büyük değişimler yaşamaz bence de insanlar. Törpülenmeler olur sadece insanın kişiliğinde, karakterinde, ruhunda. Bir tür ruhsal evrim bu ama sınırlı bir evrim olduğu için beyhude bulurum ben. Değişmesi gerektiğini düşünüyorsan, o doğru kişi değildir zaten.

Haberin Devamı

B.Ö.: Ben hepimizin zaman içinde geliştiğine ve değiştiğine inanıyorum. Tabii ki hepimizin oturmuş belli başlı karakter özellikleri var fakat onların dışında yaşadıklarımızla değişiyoruz bence. “Kimse değişmez” fikrine katılmıyorum.

Siz, hayatınıza giren birini değiştirme, dönüştürme çabasına girer misiniz?

M.S.: Girmem. Bilinçli bir değiştirme çabası, gerçekten beyhude bir şey ama insanlar birbirine dokunur. İstemsiz değişimler, o bahsettiğim törpülenmelere olur. Her insan bize bir şey katar.

B.Ö.: Emek vermeme değecek kadar yoğun duygularım varsa tabii ki çabalarım. Karşımdaki kişiyi hayata daha iyi bir yerden bakmaya yönlendirip, daha iyi bir insan olması için ilham olup, daha mutlu bir insan olmasını sağlayabiliyorsam, bunun için elimden her şeyi yaparım.

‘MİLYONDA BİR’ KENDİNİ ARAYAN ERKEKLERE İTHAF EDİLMİŞ BİR FİLM

Haberin Devamı

Bu filmi neden izleyelim? Bize ne vadediyorsunuz?

B.Ö.: Melih hiç üstüne alınmasın tabii ama kendini arayan erkeklere ithaf edilmiş bir film bu. Yazan, yöneten ve aynı zamanda yapımcımız olan Semra Dündar’a da buradan, kadın elinden çıkmış başarılı bir iş ayrıca teşekkür ederim. Unuttuğumuz daha nahif duyguları bize hatırlatan bir film oldu.

Size bugüne kadar en büyük farkındalık yaşatan hikayeniz ne? “Şu oldu ve bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmadı” diyebileceğiniz bir olay yaşadınız mı?

M.S.: Aşık oldum. Aşktan sonra hiç kimse aynı insan olarak kalmaz. (Gülüyor)

B.Ö.: Wow! Melih şaşırttı. Benim için ailemde verdiğim kayıplardan sonra, ölümlü bir dünyada yaşıyoruz ve zamanımız çok kısıtlı farkındalığı oldu. O yüzden kimseyle küs kalmamaya, kırgın olmamaya çok özen gösteriyorum

BESTEMSU ÖZDEMİR: ÇOK NET BİR AŞK KADINIYIM

Aşkın en büyüleyici yanı sizce ne? Edebiyat, sinema, müzik… Neden her şey aşkın etrafında dönüyor?

M.S.: Aşk her yerde çünkü ve çok güçlü bir duygu. Öyle ki aşık olduğunuz kişinin yüzünü bile unutabilirsiniz yıllar sonra ama onun size hissettirdiği duyguyu asla unutmazsınız. Bu nedenle hayatımızın tam ortasında duruyor. Şiirimizde oluyor, filmlerimizde oluyor, romanlarımızda oluyor.

Haberin Devamı

B.Ö.: Bence de dünyaya gelişimizin en temel sebebi aşk. Hepimiz hep aşkı aramıyor muyuz? Aşkın en büyüleyici yanı bence hiç sorgusuz ve çıkarsız olması. Her duygudan, dünyevi her şeyden çok yukarıda bir yerde. Çok ayrı bir duygu.

Siz, kendi hayatınızda en çok neyin etrafında döndüğünüzü düşünüyorsunuz?

B.Ö.: Ben çok net bir aşk kadınıyım. Aşk beni her yönden çok besliyor ve hayat enerjimi çok etkiliyor.

M.S.: Benimki bu ara mesleğimin etrafında dönüyor daha çok. (Gülüyor)

BESTEMSU ÖZDEMİR: MUTLULUK KOLAY, ONU BİZ ZORLAŞTIRIYORUZ

Yapı olarak daha çok iş odaklı mısınız yoksa özel hayatınızı mı öncelersiniz? Hangi tarafta işler daha yolunda gittiğinde kendinizi daha mutlu hissediyorsunuz?

B.Ö.: Her iki tarafta da yolunda gitmeli bence. Biri eksik olunca diğerini de etkiliyor mutlaka.

M.S.: Aşık olup olmadığıma göre değişir. Aşık olursam yemek yemeyi bile unutabilirim, iş ne ki! Tabii ki ideali ikisinin de paralel ilerlemesi ama o çok sık olmuyor. Bir taraf hep ağır basıyor.

Mutluluk tarifiniz ne? Sizi en çok ne mutlu eder?

M.S.: Değerli hissettirmek ve değerli hissettirilmek.

B.Ö.: Mutluluk bence çok kolay ama biz çok zorlaştırıyoruz gibi geliyor bana. Hayat zaten çok karmaşık ve zor bir de birbirimiz için ekstra baskılarla iyice zorlaştırıyoruz. Benim mutluluk tarifim; sevgi, saygı ve vicdan. Bunlar varsa mutlu olurum.

MELİH SELÇUK: CESUR MUYUM BİLMİYORUM AMA CESUR KARARLAR ALDIM HAYATTA

Cesaret kelimesi size ne hissettiriyor? Kendinizi cesur buluyor musunuz?

M.S.: Cesur muyum, bilemiyorum ama cesur kararlar aldım hayatımda. Mesela ilk oyunculuk yaptığım ‘Süt’ filmi için görüştüğüm hafta, bir beyaz yakalı olma ihtimalim de vardı. O görüşme iyi geçmemiş ama oyunculuk görüşmem iyi geçmişti. Bana göre çok cesur bir karar verip iş hayatı yerine oyunculuğu ve sinemayı seçtim.

B.Ö.: Ben, genel olarak cesur olmaya çalışıyorum.