Bilimsel araştırmalar ışığında 12 yoga mucizesi

Yoga yapmak uzaktan bakıldığında çok esneklik gerektiren bir egzersiz gibi görünür. Meditasyonla doğrudan bağlantılı olması da henüz başlamayanlar için göz korkutucu görünebilir. Bu nedenle yoga yapmak bazen 'ikna olunması' gereken bir egzersize dönüşür. Yoganın yavaş olması, zor ve sıkıcı görünmesi insanların yoganın faydalarına dair 'bilimsel kanıtlar' aranmasına neden olur. Diğer fiziksel disiplinlerde, hareket ve hızın varlığı sanki doğrudan 'faydayı' ve 'zayıflamayı' sunar algısı oluşur. Biz de, karantina döneminde kendinizi biraz şımartmanız ve yoga yapmaya ikna olmanız için, yoga mucizelerinin kanıtlandığı bilimsel araştırmaları derledik. İşte, yogaya odaklanan 12 bilimsel makale! Hollanda'da yaklaşık 3 bin kişi üzerinde yapılan araştırmalar, yoganın kalbe iyi geldiğini gösterdi. Bilim insanları yoganın, birlikte daha ağır bir egzersiz yapılmadıkça, kalp hastalıklarını azaltabileceğini söylüyor. Yoganın kalp sağlığı üzerindeki etkisini araştıran Rotterdam'daki Erasmus Üniversitesi Tıp Merkezi'nden Prof. Myriam Hunink, Yoga çok yararlı olabilir. Sağlık tehlikelerine karşı yoga yapılmalı düşüncesindeyim dedi. İngiliz Kalp Vakfı'nda görevli Maureen Talbot, Yoganın yararları, kasların çalıştırılması ve daha iyi soluk alma ile bağlantılı. Vücuda daha fazla oksijen girmesi tansiyonu düşürür yorumunu yaptı. Oxford Üniversitesi'nden iki akademisyen İngiltere'de yedi hapishaneyi kapsayan bir araştırma sonunda, yoga ve meditasyonun faydalarını açıkça gördüklerini söylüyorlar.Akademisyenler Miguel Farias ve Amy Bilderbeck araştırma kapsamında iki ayrı gruba ayırdıkları mahkumlara bir anket doldurttu ve bilgisayar testine tabi tuttu.Mahkumlardan ilk grup 10 haftalık bir yoga ve meditasyon dersine devam edenler, diğer grup ise sadece basit egzersizler yapanlardı.Araştırmacılar anketlerden çıkan sonucun yoganın olumlu yanlarına işaret ettiğini, ama asıl önemli göstergenin mahkumların dikkat ve tepkilerini ölçen bilgisayar testinde ortaya çıktığını söylüyor. Virginia Üniversitesi’nde 2005 yılında tamamlanan bir araştırmaya göre yoganın, kalp sağlığını güçlendirmek için güvenli ve uygun maliyetli bir sistem olduğu sonucu ortaya çıktı. Yoga sayesinde kandaki antioksidan seviyeleri yükseliyor. Düzenli yoga yapan kişilerin hastaneye uğrama ve ilaç alma oranları azalıyor. 2011 yılında yapılan bir araştırmaya göre, ileri yaşta yoga katılımcılarının dengelerinin arttığı gözlemlendi. Bu da haliyle yaşa bağlı düşüp bir yerini kırma oranının da azalması anlamına geliyor. Yoga hareketleri ile omurga düzenli olarak bükülüp, esnediği için yoga, omurlar arasında kalan disklerin bozulmasını önlüyor. Omurga sağlıklı ve genç kalıyor. Duke Üniversitesi’nde 1989 yılında yapılan bir araştırmaya göre, 4 ay boyunca yoga yapan kişilerin uyku kalitelerinde ve genel sağlıklarında iyileşme, enerjilerinde yükselme, dayanıklılık ve esnekliklerinde ise artış gözlemlemişler. Katılımcılar, sosyal anlamda da ilerleme kaydetmişler, cinsel yaşamları, sosyal ve aile ilişkileri daha iyileşmiş. Düzenli aerobik yapan karşı gruba oranla psikolojik olarak (daha iyi hissetmek, özgüven, hayattan memnuniyet gibi) önemli ölçüde iyileşme göstermişler. Bilim insanları, psikolojik tutumdaki bu iyileşmenin kayda değer olduğunu belirtmişler. 2019'da Hong Kong’ta bir nöroloji kliniği ve rehabilitasyon merkezinde doktorlar tarafından gerçekleştirilen bilimsel çalışmanın sonucunda, Parkinson hastalarının yaşadığı fiziksel semptomlarla baş etmek için ve aynı zamanda hastalığın neden olduğu anksiyete ve depresyon gibi psikolojik semptomları hafifletmek icin yoganın güvenli ve faydalı bir araç olduğu keşfedildi.Çalışma 4 farklı rehabilitasyon merkezinde toplamda 138 hastayla gerçekleştirildi. 8 hafta boyunca bir gruba 90 dakikalık yoga dersleri, diğer gruba 60 dakikalık esneme ve direnç egzersizleri yaptırıldı.Esneme ve direnç antrenmanı programındakiler ise fizyoterapistler eşliğinde önce aşamalı olarak ısınma hareketleri, sonra direnç egzersizleri, daha sonra esneme egzersizleri ve en son soğuma egzersizleri yaptılar.Değişiklikleri gözlemlemek için hastaları 8 haftalık program boyunca her egzersiz sonrasında kontrol ettiler ve program bittikten 20 hafta sonra tekrar kontrol ettiler. Özetle, çalışmanın sonucunda yoga yapan grubun esneme ve direnç antrenmanı yapan gruba oranla anksiyete ve depresyon semptomlarında ciddi bir iyileşme gözlendi. 2008 yılında Journal of Strength & Conditioning Research’te yayınlanan bir araştırmaya göre düzenli olarak yoga yapan kişiler, fiziksel olarak daha esnek ve daha dengeli olabiliyorlar. Felçli hastalar üzerinde yapılan bir çalışma da yoganın uzun vadede olumlu fiziksel etkileri olabileceğini ortaya koyuyor. Diabetology & Metabolic Syndrome dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre; metabolik sendrom ile mücadele eden 182 orta yaşlı Çinli üzerinde yapılan bir araştırmada, bu kişilere bir yıl boyunca yoga yaptırıldı ve gelişimleri gözlendi. Yoga pratiği sonucunda hastaların yalnızca kan basıncı düşmekle kalmadı aynı zamanda kilo verip incelmelerine de yardımcı oldu. Yoga yapmak sindirim ateşi olarak düşünülen agni’yi yükseltiyor. Uzmanlar, sindirim geliştirilirse, kan şekerinizi de geliştirebileceğinizi ve dengeleyebileceğinizi belirtiyor. Ve bu, diyabetin önlenmesi ve kontrolü için oldukça önemli. Journal of Clinical and Diagnostic Research’te yayınlanan bir araştırmada, 6 ay boyunca yoga yapan Tip 2 diyabetli 30 erkeğin, kanlarındaki glukoz seviyelerinde belirgin bir şekilde düşüş olduğu gözlenmiş. Anxiety and Depression Association of America, yoganın stres hormonu kortizol seviyelerini azalttığına işaret ediyor. Yaşları 25 ve 45 arasında değişen ve orta seviyede kaygı bozukluğu, depresyon ve yüksek seviyelerde stres sahibi olan 52 kadın arasında yapılan bir araştırma, haftada iki kez yoga yapmalarının ardından katılımcıların çok daha iyi hissettiklerini, ruh hallerinin değiştiğini, daha iyi göründüklerini paylaştıklarını ve anksiyete üzerinde daha iyi kontrol sağladıkları sonuçlarına ulaştı. Journal of Alternative and Complementary Medicine’de yayınlanan bir araştırmada, 31 yaşında obezite ile mücadele eden ve kilo verme zorluğu, motivasyonsuzluk ile tükenmişlik gibi hasta öyküsü bulunan bir erkeğin, 90 gün yoga yapması ile olumlu etkileri analiz etti. Buna göre, Yoga ve meditasyonu bir yaşam tarzına getiren kişilerde yaşam tarzından kaynaklı rahatsızlıkların görülme riski daha düşük oluyor bu da yoga yapmanın uzun bir yaşamın sırlarından biri olduğu anlamına geliyor. Düzenli, hareketli ve stressiz bir yaşam da yaşlanmanın etkilerini en aza indiriyor. Complementary Therapies in Clinical Practice’de yayınlanan bir araştırmada, adet kanamasının ilk günü başlayan ve yumurtlamaya kadar süren süreç olan foliküler ve yumurtlama sırasındaki luteal fazda, yoga yapan 11 kadında adet döngüsünün daha rahat ve zihinsel olarak daha huzurlu geçtiği tespit edildi.