Cumartesi Postası 'Bir ay sadece sıvı aldım'

'Bir ay sadece sıvı aldım'

Paylaş
'Bir ay sadece sıvı aldım'

İnadı ve azmi sayesinde oyuncu oldu Pelin Öztekin. Oyuncu babası Rasim Öztekin'in tüm itirazlarına rağmen. Pelin şimdi başka bir zaferi yudumluyor. 6 ay önce midesine tüp taktırdı, 53 kilo vererek 155'den 98'e düştü. Kilo verme sırlarından aşka, sahne sevdasından ünlü babasına kadar her şey bu sohbette. Lunapark tadında...

Röportaj: NESLİHAN YAVUZCAN
neslihan.yavuzcan@posta.com.tr

Kaç sene oldu oyunculukta Pelin?

2005 yılında ‘Hayat Bilgisi’ dizisiyle başladım. Gani Müjde ve Perran Kutman ile çalışmak, arkasından BKM... Yılmaz Erdoğan’ın öğrencisi olmak, Demet Akbağ ve Tolga Çevik’le çalışmak benim için büyük şanstı. ‘Çok Güzel Hareketler Bunlar’ bizim için inanılmaz bir okul oldu. Hem ustalarla yetiştik hem korunduk hem de kendimizi özgür hissediyorduk. Yılmaz Hoca oynamadan oynamayı öğretti bize. Doğal olmayı...

Baban Rasim Öztekin nedeniyle çocukluğun tiyatro kulislerinde geçti değil mi?

Gözümü açtım; Ferhan (Şensoy) Abi’yi, Erol Günaydın’ı, Derya Baykal’ı gördüm. Ses Tiyatrosu’nda doğan ilk ve son bebek benmişim. Kuliste büyüdüm. Sonra Ferhan Şensoy ve Derya Baykal’ın kızları Derya ile Ferhan geldi. Biz üç arkadaş, kuliste kendi küçük oyunlarımızı yapıp oynamaya başladık. Büyüdüğümüzde de Derya Şensoy ile aynı dizide oynadık. Çocuk olmama rağmen bilinç altıma öyle yerleşmiş ki oyunculuk. Sahnede olmayı çok istedim. Ses Tiyatrosu’nun o büyülü sahnesi ve salonu hala gözümün önünden gitmez. O sahneye çıkmak, seyircinin karşısında olmak, babamın aldığı alkışın aynısını almak benim tek hayalimdi.

Baban karşı çıktı mı oyuncu olmana?

Evet. Camiayı ve zor mesleği biliyordu çünkü. Zamanında kendi yaşadıklarından beni korumaya çalışıyordu. Belki de çok doğru yaptı. O karşı çıktığı için kendi kendime bir şeyler yaptım gizli gizli. ‘Hayat Bilgisi’ne ve BKM’ye girdikten sonra haberi oldu. Şimdi “İyi ki yapmışsın” diyor. Bence de. ‘Rasim Öztekin’in kızı Pelin Öztekin de oyuncu oldu’ dedirtmedik insanlara.

Kıvanç Baran Arslan ile birliktesin. Ailenle de tanıştırdın değil mi?

Güzel giden bir ilişki bu. Gizli kapaklı yaşamanın, kaçmanın manası yok. Çünkü hayatımda biri var ve ben artık 27 yaşındayım.

Evliliği düşünüyor musunuz?

Henüz çok erken. Kendimi evlenecek yaşta ve ruhta görmüyorum. Eğlenmeyi, gezmeyi seviyorum, lunaparka gidip coşuyorum... Evlendikten sonra kendini değil, çocuğunu lunaparka götürürsün.



Pelin Öztekin idealinin 70 kiloya düşmek olduğunu söyledi.

“Güvendiğinle hayatını devam ettirebilirsin”



Aşk nedir senin için?

En başta güven. Güvendiğiniz insanla hayatınızı devam ettirebilirsiniz. Bir de sanırım aynı şeylere gülmek ve ağlamak çok önemli. Biz öyleyiz. Sevgili olalım diye bir derdimiz yoktu, aynı setteydik, çok eğleniyorduk.

Nasıl başladı aşk ilişkisi?

Kıvanç Ankara’daydı, ben Kos Adası’nda tatilde... Mesajlaşıyorduk, bir anda ‘günaydın’, ‘iyi geceler’, ‘özledik’ bilmemne gibi mesajlar gelip gitti. Ben de patavatsızımdır, ‘ne yani, biz cilveleşiyor muyuz?’ diye yazdım. Kıvanç’ın cevabı; ‘Ya bilmiyorum, benim de yüzümde tatlı bir gülümseme var.’ Öyle başladı.

İlk öpüştüğünde ne hissettin?

Valla ne bileyim. Galiba, ilkokulda hani, öyle birini öpersin... O çocuksu, masum duygu doğar içinde... Bende de öyle olmuştu.


Pelin Öztekin ile erkek arkadaşı Kıvanç Baran Arslan.

“Dört hafta çorba ve püreyle beslendim”




Pelin Öztekin ‘Çok Güzel Hareketler Bunlar’da kilolu haliyle sevgimizi kazanmıştı.

Müthiş kilo vermişsin. Nedir bunun sırrı?

Tüp mide ameliyatı oldum.

Nasıl bir şey bu?

Midenizin belli bir bölümünü alıp küçültüyorlar, yani tüp şekline getiriyorlar. Şu an midem minicik.

Kaç kilo verdin?

Bayağı bir kiloluydum valla.. Kilomu sempatikliğim ile saklıyordum. 153 kiloydum ameliyattan önce, 56’sı gitti. Şimdi 98-99 kiloyum.

Vay canına! Hedefin ne?

70-75 kiloya inmek. Boyum 1.73 olduğu için o kadar zayıflık bana yakışır mı yakışmaz mı bilmiyorum, göreceğiz artık. Bu yöntemle hızla kilo veriyorsunuz ama sağlıksız şekilde değil. 6 ayda zayıfladım. Vücutta deformasyon oluyor tabii. Onu da sporla gidereceğim.

Ameliyat sonrası nasıldı?

Ameliyata girmeden önce iki hafta boyunca sıvı diyeti yaptık. Batın bölgesi rahat olsun diye. Açık bir ameliyat değil, dört delikten giriliyor, en fazla bir saat sürüyor. Sonraki üç gün hastanede yatıyorsunuz. Ayağa kalkma ise ilk akşam zaten. İlk 10 gün soya sütü, elma suyu gibi sıvılarla beslendim. Ardından bir hafta tavuk suyuna çorba içtim ama süzülmüş olarak. Bebek gibiydim. Sonraki iki hafta boyunca da püre yedim. Sebze püresi, kabak püresi... Ardından taneli yiyecekler... İlk ay sıkıntılı aslında. Devamında, mideyi zorlamayacak şekilde küçük lokmalar alıp çiğniyorsunuz. Artık altıncı aydayım, her şeyi yiyip içebiliyorum.

“Her şeyden bir tatlı kaşığı yiyorum”



Şimdi ne ölçüde yiyorsun?

Eskiden yediğim oranı düşününce şu an hiçbir şey yemiyorum. Yani her şeyden bir tatlı kaşığı kadar...

Günlük beslenmeni anlatsana...

Gazlı içecek yok. Patates kızartması istiyorsan, iki tane... Sabah çok az peynir, domates, salatalık iki zeytinle kahvaltı yapıyorum. Hiç ekmek yemiyorum, çünkü ekmek karında hemen şişiyor. Onun tutacağı yere besin göndermeyi tercih ediyorum. İki saat aralarla atıştırıyorum. Mesela kahvaltıdan iki saat sonra iki badem, üç fındık atıyorum... Öğle yemeğinde cacık, haydari, çorba, karpuz filan gibi hafif şeyler yiyorum. Arada meyve... Azıcık... Akşam da ne bileyim, bir tavuk parçası veya iki-üç tane ızgara tavuk şiş... Bazen canım sandviç istiyor, “Sen acıktın mı hayatım?” diye Kıvanç’a aldırtıyorum, onunkinden bir diş otlanıyorum.

Ya egzersiz?..

Yazın yüzdüm, kışın pilates eklemeyi düşünüyorum. Ben spor salonunda kardiyo yapabilecek biri değilim. Denedim ama çok sıkılıyorum.

İyice dal gibi olunca ‘ailemizin şişman ve cici kızı’ imajı ne olacak peki?

Karşıma çıkanı yaşamayı seviyorum. Bu değişimin işime de yansımasını diliyorum.

“Kendimi sevdiğim için şişmandım”



Bu kararı vermendeki etken neydi?

Hayatım boyunca diyetisyene gittim. Hepsi de bana “Kendinizi birazcık sevmeseniz, mutsuz olsanız kilo vereceksiniz. Kendinizle o kadar barışıksınız ki rahatsız olmuyorsunuz kilolarınızdan” dedi. Doğru. Öyleyken de kendimi çok seviyordum. Sadece artık yaşımın 27 olması ve ilerde sağlık sorunları yaşamamak için bu yola başvurdum.

Sağlık sorunun var mıydı?

Sadece tiroidim bir dönem hiç çalışmamıştı. Şu anda şikayetim yok. Ama yüksek kiloluların sağlığının bozulması ihtimal. Gizli şekerim olabilirdi mesela. İnsülin tedavisi falan görmüştüm. Bunların ilerde şekere çevirmesini istemedim.

Kilo vermek istemende aşkın etkisi var mı?

Yok. Ben Kıvanç’la birlikte olmaya başladığımda kiloluydum, o beni öyleyken sevdi.

5

Haberin Devamı