Magazin 'Biz birbirimizi mutlu ediyoruz'

'Biz birbirimizi mutlu ediyoruz'

Paylaş
'Biz birbirimizi mutlu ediyoruz'

Uzun süredir güzel bir birliktelik yaşayan Engin Altan Düzyatan ve Özge Özpirinçci, ilişkileri hakkında çok özel detayları Marie Claire Dergisi'ne anlattı

Son zamanların en çok ilgi çeken çiftleri arasında yer alan Engin Altan Düzyatan ve Özge Özpirinçci, Marie Claire Dergisi için bir araya geldi. Dergiye verdiği röportajda sevgilisi Engin Altan Düzyatan'ın hayatına çok şey kattığını söyleyen Özge Özpirinçci, duygularını samimiyetle paylaştı:

"Benim için diziler okul gibi oldu. İşin mutfağında öğrenmiş oldum bu mesleği. Özellikle elime bir senaryo geçtiğinde teori eksikliği yaşıyorum. Altan'ın çevresi, hep tiyatro çevresi. Benim beraber oynadığım diğer oyuncu arkadaşlarım da hep tiyatrocu. Onlarla beraberken tiyatro konuşulduğunda kulak kesilmeye, tabirlerleri anlamaya çalışıyorum.

Tiyatro dört yıl okunuyor ama ben kulak kesilerek özünü almaya çalışıyorum. Ama tabii ki bu çok zor... Bir tek o anlamda eğitim eksikliği hissediyorum. Yurtdışına giderek kendimi bu konuda geliştirmek istiyorum hep. Eskiden kitap okumaktan nefret ederdim. Hiç okumazdım. Annemle babam çıldırırdı. Şimdi kitap okumaya başladım. Altan'ın etkisi gerçekten çok büyük bu konuda; inkâr edemem. Annem hep Altan'a teşekkür ediyor."


İLK ROMANTİK ANLAR...

"Altan'ı önce arkadaş olarak tanıdım. 'Cesaretin Var mı Aşka' dizisinin seçmelerinde tanışmıştık. İlk karşılaştığım günü hatırlıyorum; üzerinde inanılmaz güzel bir kıyafet vardı her zamanki gibi... Umursamaz bir tavırla geldi. Onu daha önce hiç görmemiştim. Adını da duymamıştım; tanımıyordum. Hatta sonra arkadaşlarıma bahsetmiştim, anlatınca herkes çıldırmıştı. Bir futbol maçı izlerken ilişkimiz romantikleşmeye başladı. Maçı izlerken bir anda dirseklerimizin birbirine değdiğini fark ettim. O an çok romantik bir andı, ama sevgiliden, erkek arkadaştan ziyade en başta her zaman danışabileceğim, dertleşebileceğim, eğlenebileceğim bir insandı ' benim için. Ardından beraber olmaya başladık. İkimizde eğlenmeyi, hayatın keyfini çıkarmayı seven insanlarız. Paramız olsa da olmasa da..."



"ERKEKLER DAHA KIRILGAN"

"Altan başka kaygılar da taşıyor. Erkek olmanın verdiği bir ekstra kaygılanma durumu var bence. Kadınlar daha az kaygılanıyorlar. Kadınların kafasında genellikle evlenip çocuk yapmak vardır. Bir bakıma erkeğin de derdi o; kendi ailesine güzel bir hayat sunmak istiyor. Tabii bugün İstanbul'da 21. yüzyıl kadını için de benzer kaygılar var. Çok şey istiyor kadın, ama genele baktığımız zaman erkekler daha çok kaygılanıyor ve bunu daha az dile getiriyorlar. Daha çok içlerinde savaşıyorlar, dolayısıyla daha çabuk düşebiliyorlar. Kadınlar ise arkadaşlarıyla konuşup paylaşma konusunda daha başarılı; içinizdeki zehri ne kadar dışarı atarsanız sizi o kadar az etkiler. Kadınlar daha dik durabiliyorlar, erkeklerse daha kırılgan. O yüzden Altan da daha hızlı düşüyor. O mutsuz olduğunda ben onu mutlu etmeyi başarıyorum, ben mutsuz olduğumda da o beni mutlu ediyor. Bir şekilde iki paralel çizgi yürüyor."

"ARADIĞIMIZ TEK ŞEY MUTLULUK"

Engin Altan Düzyatan, Özge Özpirinçci ile tanışmalarını şöyle anlattı: “Cesaretin Var mı Aşka dizisi kariyerimin ortalarına denk gelir. O işi kabul etmem ilginçti. Param bitmeye başlamıştı; öyledir, param bitene kadar çalışmam, bitince başlarım çalışmaya. Normalde yaz işi kabul etmiyordum ama o bir yaz işiydi. Özge ile o dizide karşılaştık. Mutluluğu seviyoruz ikimiz de. Bence insan mutlu olmak için yaşar. Aradığımız tek şey mutluluk.”

“Altan’ın karnında ‘Onurum hayatımdır’ anlamına gelen bir cümle yazıyor; ‘Est sularus othmithas’. Ayak bileğinde bir ejderha var; ejderhanın ortasında bir ying yang işareti var.O dövmeyi yaptırırken yanındaydım...”

Engin Altan Düzyatan: “Özge’nin sağ sırtında yıldızlar kayıyor. Diğer dövmesi isemükemmel! Sağ kasığında vampir ısırığı var. Diş aralığı bana ait! Dövmecimiz ‘Vampir ısırığını nasıl yapacağım?’ dedi, orada bir elma vardı, ısırdım, o diş aralığını hesaplayarak yaptı.”

Habertürk

2

Haberin Devamı