Giriş
Bizi bu sahneler mahvetti: Dizi Postası 14-21 Eylül 2020
Kıyasıya rekabetin yaşandığı televizyon dünyasında kendine yer etmiş dizilerin ‘EN’leri ile huzurlarınızdayım. Televizyon ekranlarından evlerimize konuk olan; biraz yüreklerimize biraz da ruhumuza dokunan, kimi zaman güldüren kimi zaman da ağlatan ama en önemlisi duygularımıza sihirli bir değnek gibi dokunan dizilerin sosyal medyada en çok konuşulan sahnelerini gururla sunarım… Sloganımız “Dizin kadar konuş” olsun😊 İşte bu haftanın “En”lerinin Twitter’daki yansımaları… Elif Demirtaş Bilir / elif.demirtas@posta.com.tr
Sosyal medyada 'Arıza' çıktı!
Bu sezonun yeni dizlerinden Arıza daha ilk bölümünde çok konuşulanlar arasına girmeyi başardı. Oyuncu kadrosunda Tolga Sarıtaş, Ayça Ayşin Turan, Ahmet Mümtaz Taylan, Olgun Toker, Levent Can, Murat Daltaban, Dilara Aksüyek, Cavit Çetin Güner, Ali Rıza Kubilay, Yağız Can Konyalı, Ali Seçkiner Alıcı, Hazal Benli, Yeşim Salkım bulunuyor.
Düğün sahnesi olay oldu.
Dizinin ilk bölümünde Tolga Sarıtaş’ın dizide hayat verdiği karakter Ali Rıza Altay'ın kız kardeşinin düğününde; kardeşiyle oynadığı sahne sosyal medyaya damga vurdu.
Amma velakin dizinin çoook tepki gören bir sahnesi var ki #ÖzürDileShowtv hashtag'i ile Türkiye gündeminin zirvesine oturdu.
Melek Tekinoğlu’nun, Halide’ye "İstanbul'da görev yapacağın hastane yok mu? Ne anlıyorsun o dağ başında nasır tedavi etmekten anlamış değilim" sözleri üzerine yer yerinden oynadı. İşte ne olduysa bundan sonra oldu.
Tepkiler büyüdükçe büyüdü. Vanlılar, genellikle Van Gölü ve civarından fotoğraflar paylaşarak kentin dağ başında olmadığını belirten twit’ler attılar.
Hatta olay garip bir şekilde suç duyurusuna kadar gitti.
Dizideki bahsi geçen sahnedeki diyalog ile ilgili bunun bir kurgu olduğunu tepkilerin anlamsız olduğunu belirten insanlar da vardı. Bana sorarsanız çok büyütüldü.
Dizilerin bu kadar içinde yaşamanın lüzumu yok. Ayrıca “Dağ başı”nda olmak o kadar da kötü bir şey değil. Zaman zaman demez miyiz “başımı alım gitsem” diye.
İşte başımızı alıp gideceğimiz, kafamızı dinleyeceğimiz en güzel yerler arasında bence “Dağ başı”. Az ilerde şehir merkezi… Missssss! Her ilde bir dağ başı vardır.
Esas oğlanlar garışıvedi gari!
Sefirin Kızı dizisinde iki aşk arasında kalan Nare sosyal medyayı da ikiye böldü. Bazı sosyal medya kullanıcıları Nare'nin Gediz ile aşk yaşamasını isterken bir kısmı da Sancar - Nare aşkının devamından yana.
Yayınlanan son bölümde Gediz'in Nare'ye aşkını itiraf etmesiyle sosyal medya adeta coştu. NarGed ve Uraz Kaygılaroğlu hashtag’leri TT oldu ve Türkiye gündeminde birinci sıraya oturdu.
Gediz’in Nare’nin dünyasında kendini var etme çabası bakalım sonuç verecek mi?
"Sana söyleyeceğimi hiç söylemem zannediyordum. Bu bana Sancar'a malolacak. Hatta oldu bile... Ben sadıcıma düşman olacak kadar, asla yapmam diyeceğim şeyleri yapacak kadar; kendime hayret edecek kadar sana aşığım Nare." Veeeee bitti, bekle şimdi yeni bölümü bakalım.
Aslan Aslanbey heybetiyle geldi
Hercai dizisinde Aslan Aslanbey karakteriyle diziye hızlı bir giriş yapan Doğan Bayraktar çıtayı yükseltti. Sultan Aslanbey’in öldü sanılan oğlu Aslan Aslanbey daha ilk bölümden bir hayran kitlesi edindi bile kendine.
Yalnız kafaları biraz karıştırdı bu yakışıklı Aslan’ın gelişi. Miran’a rakip olacağı konuşuldu çokça.
“Ağzım açık izledim. O nasıl heyecandı ya beynim yandı. Aslan Aslanbey de ilk bölümden ortaya çıktı” yorumları yapıldı, övgüler peşi sıra geldi. Adalet dağıtmak için geri gelen Aslan’ın ortaya çıkmasıyla kartlar yeniden dağıtılacak ve bu sezon dizide Aslan Aslanbey fırtınası esecek. Şimdi Miran düşünsün.
Sancar-Nare-Gediz’in aşk üçgeninden çıkamamışken daha, Miran-Reyyan-Aslan labirentinde sıkıştık kaldık. Sevip de kavuşamayan ya da bir türlü mutlu olamayan çiftlerden depresyona girecektik ki “Doktor Hanım” hızır gibi yetişti, derdimize derman oldu. Oldu mu? Haydi bakalım kime dert, kime derman olmuş Doktor Hanım.
“Kırmızı Oda” derman oldu, dert saldı
Derdimize derman oldu dedik ama “Kırmızı Oda” başka dertler yükledi omuzlarımıza. Kavuşamayan aşıklardan daha ağırdı bu sefer dertler. “Sizce kaç kadeh gerekir beni güzelleştirmek için” diyen Alya’nın hikâyesini merak ederken oyunculuğuna da hayran kaldık Melisa Sözen’in. İzlemedik onu, yaşadık sanki Alya’yı. Diziden daha çok konuşuldu sosyal medyada Alya
O rolünün hakkını verirken mıh gibi oturdu içimize kendini sevdirmek için erkeklerle birlikte olan bir kadının gerçekte var olduğunu bilmek. Sadece bir senaryodan ibaret değildi çünkü “Kırmızı Oda”da anlatılanlar, birilerinin yaşadığı “Nasıl yaşamış bunca acıları” dediğimiz kişilerin hayatlarıydı.
Ablasından geriye kalan çantada onun kokusunu arayan ufacık Meliha’nın hayatı ise ne aklımıza sığdı ne yüreğimize. Hayat mücadelesi işte buydu aslında, gerçek bir mücadele… Ayakta kalabilme hayatta kalabilme mücadelesi. Onur, gurur, namus… Kimin umurundaydı ki; onun bir gülüşünü görmek için kardeşlerinin bakışları karşısında başka neyin önemi vardı? Güler’in kardeşleri uğruna kendini feda etmesi ve aldığı bıçak darbeleriyle hayatını kaybetmesi ile başladı asıl hikâye.
Aslında biz dinlerken sadece Meliha’nın hikayesi zannettik en acı olanın. Meğer öncesi de varmış. Babası öldürülmüş, annesi ve ablası tecavüze uğramış, küçük yaşta kardeşlerine bakmak zorunda kalmış Meliha...
Evrim Alasya ağlayarak anlattı o ağladıkça biz ağladık. Aslında ablası Güler’in yazdığı hikâyede oynamak zorunda kalmış Meliha. Şimdilik!
Dizide anlatılanların gerçek hayat hikâyeleri olduğunu bilmek de çok daha fazla yaktı canımızı. Doktor Hanım, Alya ve Meliha’ya derman olurken sosyal medyaya da dert saldı.
Diğer yandan Twitter’da “Meliha ve kardeşleri neden Çocuk Esirgeme Kurumu’na gitmiyor? Komşular tek başlarına yaşayan küçücük çocukların halinden neden şüphelenmiyor ve yetkilileri aramıyor? Reşit olmayan çocuklar nasıl ev tutup kira ödüyor?” sorularının cevapları merak konusu oldu. Kırmızı Oda ile ilgili birkaç Twit’e bakalım daha daha neler demişler.
- Ağlamaktan kurudu gözlerimin pınarı. Yürü fani dünya, sana gelen de gülmüş var mıdır?
- Ben izlerken dağılıyorum. İnsanlar bunları yaşamış.
- Aşırı yavaş gidiyor ve bu dizi de yersiz uzun olduğundan kısa bir zaman sonra final yapacaktır.
- Melisa Sözen ve Evrim Alasya döktürdüler yine… Resmen oyunculuk dersi vermişler.
Dertten içim şişmişti ki beni güldüren bir mesaja denk geldim;
- Acun Kırmızı Oda diye bir dizi yapmış ulan ben şok! Mavi odayla yarıştıracak zannetmiştim ama yine de belli olmaz😊
TV8 deyince akıllara Acun Ilıcalı gelmesi… Acun Ilıcalı deyince de direkt “yarışma” programı akıllara gelmesi…😊
Safiye’ye bir “Doktor Hanım” lazım
Kırmızı Oda’dan çıktık, Masumlar apartmanında aldık soluğu. İlk bölümüyle ekranlara geldi bu hafta… Masumlar Apartmanı da Kırmızı Oda gibi Dr. Gülseren Budayıcıoğlu’nun gerçek hayatta yaşananları anlattığı kitaplarından esinlendi. Dram üstüne dram yaşıyoruz izlerken ama nedense pek bir sevdik. Seviyoruz acıyı ülkece! Dizinin başrollerini Farah Zeynep Abdullah, Birkan Sokullu, Ezgi Mola ve Merve Dizdar paylaşıyor.
Meliha’nın hikayesini çağrıştırdı biraz bana. Yaşanmışlıklar farklı da olsa yine kardeşlerini ayakta tutmaya çalışan bireylerin hikayesi anlatılıyor. Masumlar Apartmanı’nın yükü Birkan Sokullu ile hayat bulan Han’ın omuzlarında.
Ellerini sürekli yıkayan, meyve sebzeleri deterjanla ovan ama ne yaparsa yapsın hiçbir şeyin temiz olduğuna asla inanmayan, temizlik takıntısı olan Safiye karakterine Ezgi Mola hayat veriyor. Çoğu özelliğini annesinden almış öyle yetiştirildiği için. Hatta giydiği kıyafetler bile annesinin.
Gülben ise ablası Safiye’nin boyunduruğu altında ezilerek bu günlere gelmiş. “Südüklü” Gülben’e can katan isim ise Merve Dizdar. Neden “Südüklü” dediğimi izleyenler anlar, izlemeyenler de izlesin lütfen.
İnci mi kim? Biraz beklemek zorundayız bu sorunun cevabı için. Bakalım İnci kim olacak?
“4” sayısının gizemi!
Değişik bir hikayesi var Masumlar Apartmanı’nın. Kim masum kim suçlu? Bu hikâyenin en masumu kim? Safiye’nin annesi yüzünden takıntılı bir kişilik olarak yetiştiğini anladık da peki annesinin nasıl bir hayatı olmuştu ki çocuklarını bu şekilde yetiştirmişti? Bunu çok merak ediyorum ben. İlk bölümde en çok takıldığım bir diğer şey 4 sayısı! Safiye her şeyi 4 kere yıkıyor. Neden 4 peki? Bir anlamı var mı bu 4 rakamının, neden 3 değil de 4? İlerleyen bölümlerde anlayacağız. Bakalım Safiye, Gülben, Neriman, Han ve İnci’yi neler bekliyor?
Twitter’da dizi ile ilgili paylaşılanlara şöyleeee hızlıca bir göz atalım istedim:
- Sağlık Bakanı Sayın Koca’nın istediği vatandaş profili (Safiye)
- Aklımda tek bir soru: Su faturası
- Safiye’nin üzerine giydiği sadece annesinin kıyafetleri değil, onun ruhunu düşüncelerini her şeyini üstüne giyinmiş. Olmaktan en çok korktuğun insana benzersin.
- Çocuk yetiştirmek için de eğitim alınması gerektiğinin en güzel örneğini, çocukluğunu hiç yaşayamamış ve sürekli azarlanıp, özgüvensiz yetiştirilen; basmakalıp düşünceler içinde yanlışları doğru bilip, kendini öyle büyüten Safiye'de görüyoruz.
- Düşünsene bir adam seviyorsun, görümcen var ve model bu! (Safiye)
Elçin Sangu ve Murat Yıldırım dizileri gölgede bıraktı
Bu hafta ekrana gelen iki dizi, oyuncularının gerisinde kaldı. İki isim diziden daha çok konuşuldu.
Geçen sezon Adana’da çekilen “Ramo” bu sezon İstanbul’da küllerinden yeniden doğuyor. Murat Yıldırım’ın yakışıklılığı ve oyunculuğu da diziye damga vurdu. Yıldırım Twitter Türkiye'de 8 saat 25 dakika gündemde kaldı. Sosyal medya kullanıcıları Murat Yıldırım için “Zirvenin ve karizmanın adı” yorumlarını yaptı.
- Diziyi izlerken dedim ki neden Murat Yıldırım’ı abartmıyoruz ya! Girdim baktım abartıyormuşuz. Öyleyse devam edelim, çünkü çok iyi…
- Murat Yıldırım nasıl 41 yaşında olur ya, adam yürüyen karizma bildiğin.
- Murat Yıldırım bana da “Gülüm” de!
- Murat Yıldırım o nasıl gülüm demek, o nasıl bakmaktır.
Elçin Sangu’ya gelelim hemen. 2. bölümü ile ekrana gelen İyi Günde Kötü Günde adlı dizide Leyla karakterine hayat veriyor. Oyuncuya başrollerde Ozan Dolunay ve Yasemin Allen eşlik ediyor.
AB kategorisinde en çok izlenen dizi olmayı başaran İyi Günde Kötü Günde sosyal medyada da #yıllarsonra etiketiyle en çok konuşulanlar arasında yer aldı. Elçin Sangu'nun güzelliği ise o kadar konuşuldu ki diziyi gölgede bıraktı.
İşte yorumlar:
- Bu güzelliğin karşısında bitiyorum Elçin Sangu. O nasıl bir oyunculuk!
- Böylesine eşsiz bir güzellik karşısında büyülenmemek elde değil.
- Bence gayet güzel akıcı... Hiç sıkılmadığım ve Elçin Sangu'nun güzelliğinden gözlerimi alamadığım bir bölümdü.
Haftaya yeni bölümlerle görüşmek üzere… Bu arada dizi başlamadan selpaklarınızı hazırlamayı unutmayın, göz yaşlarınızı silmek için lazım olacağa benziyor.