Pazar Postası Bodrum'da bu yaz kendi tasarımı mayolarla...
Paylaş
Bodrum'da bu yaz kendi tasarımı mayolarla...

Deniz Berdan Harvey Nichols'a yaptığı giysi tasarımından sonra Penti'ye mayo tasarladı...

RÖPORTAJ: SERAL CUMALI

scumali@posta.com.tr

Deniz Berdan, moda dünyasındaki yerini sağlamlaştırıyor. Harvey Nichols’a yaptığı koleksiyondan sonra bu yaz Penti’ye özel mayo koleksiyonu hazırladı. Deniz Berdan’ın aksesuvar tasarımları ise Londra’da ve Beymen Blender’larda satılıyor.

Deniz Berdan’la Bodrum’da Maça Kızı’nda buluştuk. Eşi Haluk Berdan, 8 yaşındaki oğulları Can ve Londra’daki ünlü moda okulu Saint Martins College of Art and Design’da okuyan kızları Begüm’le birlikte her yıl olduğu gibi bu yıl da burada yazın tadını çıkarıyordu.

Üstelik bu kez bir farkla, Penti için yaptığı kendi tasarımı olan mayoları giyerek...

Hep modayla birlikte anıldınız. Kızınız Begüm’ün modayı sizden öğrendiği kesin. Siz kimden öğrendiniz?

Ben de annemden öğrendim. Babam 40 yıllık gazeteci, annem ise 40 yıllık tekstilciydi. Çalışan bir ailenin çocuğuydum. Annemi 6 ay evvel kaybettik, hala kendimi toparlayamadım. Hayatımı sanki annem ölmemiş gibi sürdürmeye çalışıyorum ama bir an geliyor insan çok acı hissediyor. Hani burnunun direği sızlaması lafı vardır ya, onu annemi kaybedince anladım. Annem 62 yaşındaydı; görüntüsü çok gençti. Ne sigara, ne içki kullanırdı, ama hep içine atardı. Ben de öyleyim; ama artık kendimi bu konuda eğitmeye çalışıyorum.

Giyime, modaya hep bu kadar meraklı mıydınız?

Hep vardı, genç kızken birçok atölyeye gittim. 19 yaşındayken, İstasyon Sanatevi’nde tanıştığım arkadaşım Ayşe Sungar’la bir koleksiyon hazırlamıştık. Annemin atölyelerinde hazırlanmıştı ilk koleksiyonum. Bu koleksiyonu sergilemiş, genç tasarımcılar olarak Aktüel’de röportajımız çıkmıştı.

Neden tekrar koleksiyon yapmak için bu kadar beklediniz?

Umutlarla başlıyorsunuz tabii. Ama o zaman Türkiye’de tasarım, tasarımcı konuları pek yoktu. Daha çok firmalar yurtdışından kıyafetleri getiriyor, burada onlar sökülüyor, kalıpları çıkarılıyordu. Orada işin heyecanını göremedim. 19 yaşında daha hareketlisiniz, daha enerji dolusunuz. Ben fazla idealistim. Durum öyle olunca baba mesleğini seçtim, yayıncılığa başladım. Babamın ajansında çalıştım, sonra kendi dergilerimi çıkarmak için oradan ayrıldım. Bunu yaparken ne babamdan ne annemden destek aldım. Babamın sadece bir broşür desteği olmuştu.

Neden destek olmadılar?

Hayatımda her zaman destek verdiler. Ama ben bu işe destek almadan başlamak istedim. İşi bilmiyordum; dergiyi paketlemeyi de biz yapacağız zannediyordum ve ilk çıkan dergileri, o zamanki ortağımla birlikte paketlerdik. Ellerimiz kanlar içinde kalırdı. Eski voleybolcu olduğum için ilk olarak sağlık ve spor dergisi Health and Shape’i çıkarttım. Aynı zamanda motor sporları merakım vardı, epeyi bir müddet motokros yaptım. İşe otomobille değil motosikletle gidip gelirdim. Bu merakımdan dolayı Auto Guide dergisini de Health and Shape’e paralel olarak çıkarttım. O dergileri 11 yıl çıkarttım. Bağımsız yayıncılığın yapılamayacağı bir noktaya gelince dergileri kapattım. ‘Sen Yeterki İste’ adlı televizyon programının çekimlerinden dolayı biraz aksatsam da şu anda yayıncılığı sosyal medyada sürdürüyorum.

Sonra ‘ikoncan’ olarak tanındınız!

Bu kadar iş yaptım, öyle oldu! Aslında biliniyordu da bu kadar iş yaptığım. Önceleri ‘ben kendimi anlatırım’ dedim. Bir süre sonra laf 8 anlatmaktan sıkıldım, “Bilen bilir, anlayan anlar. Benim yaptıklarım belli” dedim ve oluruna bıraktım. O daha da kötü bir sonuç yarattı. Takdir beklemiyordum ama karalama da beklemiyordum açıkçası. Millet zannediyorki, bu kadın anne-baba parası, koca parası yiyor. Hiçbir zaman öyle biri olmadım ben. Türkiye’de insanlar biraz fazla ayrımcılar...

Size ayrımcılık mı yapıldığını düşünüyorsunuz?

Moda konusunda bile farklı olamıyorsunuz...

Aslında bir magazin figürü olmak ticari olarak işinize yaramıyor mu?

Avantajı da dezjavantajı da var. Ama ön yargıyla yaklaşmak çok kötü. Gerek bloğumda, gerek twitter’da gençlerle çok büyük bir paylaşımım var. Onlarla aracısız konuşuyor, anında paylaşımda bulunuyorsunuz. Önce bir şaşkınlık oluyor onlarda da. Sonra gerçek sizi görüyorlar. Çok sıcak ilişkiler kuruluyor.

Tasarım yönünüzü ne besliyor?

Mesela Penti’ye özel tasarladığım 5 parça mayonun temasını Elias Merhige’in kült filmi Begotten’den ilham alarak oluşturdum. Renkler ve formlarda doğadan dokunuşlar var. Çevre konularında mesaj vermeyi seviyorum. Moda konuları neticede sizin etkilendiğiniz şeylerden oluşuyor.

Koleksiyonlarınızda moda ne kadar var?

Tasarımlarımın fikir verebilmesi benim için çok önemli. Harvey Nichols’ta satılmaya başlanan giysi koleksiyonumda nereden esinlendiğimi görmek mümkün. Bana ait bir çizgi var koleksiyonda.

Penti’ye özel mayo koleksiyonu hazırladınız; bu nasıl oldu?

Aslında çorap konuşurken mayo konusu ortaya çıktı. Harvey Nichols’ta giysi koleksiyonumun satılması benim için gurur verici ama bir hedefim de makul fiyatlarla geniş kitlelere ulaşabilmekti. Teklif bu isteğime çok hitap etti. Ayrıca Penti’ye yapmasaydım, kendim bir mayo koleksiyonu yapacaktım. İşin hoş tarafı son derece makul fiyatlarla geniş kitlelere ulaşmak ve tasarım keyfini onlara verebilmek oldu. Bu sayede geniş kitleler tasarım bir mayokini, mayo ve bikini alabiliyorlar. Mayo koleksiyonum 18 Penti mağazasında satılıyor ve çok ilgi görüyor.

Sizin tasarladığınız mayoların özellikleri ne?

Biz alternatif ürünlerle mayo üretmek istedik. Mayoda alışılmış olmayan şifon, keten gibi malzemeler kullandık. Şifon denizden çıkınca hemen kuruyor. Bu mayo için çok önemli bir özellik.

Sizin şu an giymiş olduğunuz kendi tasarımınız mı?

Evet, bu yaz Penti’ye yaptığım tasarımların dışında bikini giymiyorum. Bu koleksiyonumu gerçekten çok seviyorum. Bu yıl mayo alışverişi yapmadım.

Bikini ve mayoları tasarlarken sizin kadar düzgün vücudu olmayanlar için hileleriniz var mı?

Vücudu daha ince ve uzun göstermek için üzerinde çok çalıştım. Üzerimdeki bikininin göğüs kısmında şifon katlar var. Bu şifon katlar beli daha ince gösteriyor. Alt kısmının arkasına da katlar koydum. Bu da popoyu daha yuvarlak ve yüksek gösteriyor. Böyle hilelerimiz var. Doğal renkler kullanmaya çalıştım. Bronz tenle çok güzel bir uyumu oluyor.

Mayo tasarlamak, giysiden çok farklı mı?

Mayo tasarlamak çok hassas bir konu. Çünkü çok daha küçük bir alanda çalışıyorsunuz. Vücudu en iyi gösterecek şekilde çalışmanız gerekiyor. Dört dörtlük insan yok. Benim de beğenmediğim ya da daha çok beğendiğim taraflarım var. Dolayısıyla giyimde zaten beğendiğiniz taraflarınızı ön plana çıkartmalısınız. Mayoda ve bikinide kullandığım bu kat kat akma görüntüsünü kendi koleksiyonumda uygulamıştım. Özellikle bu şifonlu dalgalanmayı kullanmamın sebebi mayoda da giyside de aynı. Beli daha ince, popoyu daha kalkık ve yuvarlak göstermek.

Fiyatları Penti’nin diğer mayolarından çok farklı mı?

Daha fiyatlı ama benim koleksiyonumun en pahalı parçası 120 lira. Yani makul.

Nasıl bir yaşamınız var?

Dışarıdan farklı görünse bile aileye dönük bir yaşamım var. İş temposunun fazlalaşması ile ailemden değil sosyal yaşamdan fedakarlık yapıyorum. Yazın Bodrum’da hep beraberiz ama televizyon programım için 3 gün İstanbul’a geliyorum.

Hedefinizde başka neler var?

Herkes şu an Begüm’le birlikte çalışıyoruz; tasarımları birlikte hazırlıyoruz sanıyor. Oysa Begüm burada değil, Londra’da okuyor. Ama amacımız, 3-5 yıl sonra Begüm okulunu bitirince birlikte çalışabilmek. Amaç Begüm’ün de geleceğini oluşturmak. Londra’da tasarım yapıp burada üretip dünyaya pazarlamak gibi bir hedefimiz var. Penti ile daha geniş kitlelere ulaşabilmek çok hoşuma gitti, umarım böyle bir firmayla kışın da tasarladığım giysilerle geniş kitlelere ulaşabilirim...

(03.07.2011 tarihli Pazar Postası'ndan alınmıştır.)

2

Haberin Devamı