MESUT YAR İLE BURADA LAF ÇOK

myar@posta.com.tr

twitter.com/mesutyar

-‘Bana Bir Soygun Yaz’ diyorsun da, nasıl bir şey kafandaki?

Soymak dert değil de, parayı elinde tutabilmek mesele. Ben filmde de gerçek hayatta da tutamıyorum ki elimde parayı. Filmde iki yarım akıl arkadaş yüzünden sürekli karanlık tiplerin eline düşüyoruz...

- Hiç düştün mü mafyanın eline filan?

Hayır ama mafya karakterlerini iyi oynarım. Performansımı Avrupa Yakası’ndan hatırlarsın.

- Yahşi Cazibe çok tutuldu, neredeyse üç sezon gitti dizi. Türk insanı nelere gülüyor sence?

Kendine gülüyor. Yani izlediğinde kendini buluyorsa o iş tuttu demektir. Bir de basit şeylere gülüyorlar. Kolay anlaşılabilir olacak.

- Kim keşfetti seni?

Ben keşfettim. Oyunculuğa gelene kadar yapmadığım iş kalmadı. Animatörlük, şipşak fotoğrafçılık, grafikerlik, esnaflık. Doğal olarak bir oyuncuda olması gereken alt kültürü biriktirdim. Ama kitlelerle buluşmam ‘İner misin Çıkar mısın?’ sayesinde oldu. Orada dereceye girerek dikkat çektim.

- Yakışıklı buluyorlar mı seni?

Genel olarak bir komik ama karizmatik eğilimi var tabii! Mizah bir şekilde etkiliyor kadınları. Ama ben kötüye kullanmıyorum vallahi...

- Çapkın mısın? Ne zaman gördün? Ne çapkınlığımı gördün?

Çocuğuma çapkınım ben. Bana en uzak ara gelen tanım çapkınlık. Ama mevzu kızım Deniz olunca; orası ayrı. Hayatımı adadığım tek hatundur o!

- Gülüyor mu sana bari?

Sette bile birlikteyiz. Onun eleştirilerini dikkate alırım. Aslında Deniz çok daha esprili benden...

- Bir evlilik yaptın, bitince doğal olarak magazin kameraları yeni performanslara bakıyor...

Ben kalıcı ilişkilerin adamıyım. Hayatımda biri varsa hakikaten kaparım pencereyi bacayı. “Yeni bir evlilik görünüyor mu?” diye soruyorlar bazıları. Neden olmasın; insanı disipline ettiğine inanıyorum ben yuva denilen şeyin.

- Peki, yeni dizinin üstünden soralım. Ali Ayşe’yi seviyor mu?

Hem de nasıl! Bildiğin sırılsıklam bir karakteri oynayacağım bu kez. Baba ile oğlu bir anne ve kızına aşık oluyor. Zaman içinde acayip bir rekabet başlıyor. Zaten Salih Kalyon ağabeyim en rahat çalıştığım ustalardan. Bir süre sonra, “Durun siz kardeşsiniz!” meselesine bağlayacak hikâye ki; hakikaten çok güleceğiz...

(23.12.2012 tarihli Posta Karnaval'dan alınmıştır.)