Giriş
Çay kahve tiryakilerine ramazan önerileri
Beslenme ve Diyet Uzmanı Sevihan Akbulut ramazanda kay kahve tüketimini azaltınca yaşanan sıkıntılarla nasıl başa çıkılacağını anlatıyor...
RAMAZANDA TUZU AZALTMAK NE FAYDA SAĞLAR
Tuz tüketimi fazlaysa susama ve açlık hissi artar. Dolayısıyla ramazan ayında gün içinde susuzluk yaşamamak için yiyeceklerdeki tuz ve baharat oranının azaltılması gerekir. Ayrıca ramazan ayında böbrek hastalıkları şikayetlerinde artış gözlenir. Böbrek hastalığı olmasa bile böbrek sağlığını tehlikeye atmamak adına aşırı tuz tüketiminden kaçının.
ÇAY KAHVE TİRYAKİLERİNE ÖNERİLER
Ramazan ayında sıklıkla tüketilen çay ve kahve bilinenin aksine sıvı ihtiyacını karşılamak yerine vücuttan su atımına neden olur. Zaten gün içinde susuz kalmış olan vücuttan fazla su kaybı meydana gelmesi sonucunda enerji düşüklüğü, bayılma hissi, bulantı, baş dönmesi ve tansiyon düşmesi gibi problemler oluşabilir. Dolayısıyla Ramazan ayı boyunca çay ve kahve tüketimi azaltılmalı, sıvı ihtiyacı iftardan sahura kadar olan zaman diliminde yavaş yavaş en az 8 bardak olacak şekilde su içilerek karşılanmalı.
VÜCUDUN SU DEPOLAMASI İÇİN ÖNERİLER
Ramazanda su ihtiyacımızı karşılamak için bol su içtiğimizden emin olduktan sonra beslenmemizde su içeriği yüksek olan meyve ve sebzelere yer vermemiz gerekir. İftarda mutlaka çorba için ve bol miktarda salata yiyin. Gün içinde uzun süre ihtiyaç duyacağımız suyu depolamak için ise sahurda mutlaka domates, salatalık ve biber tüketin. Ayrıca sahurda meyveli-sütlü bir içecek önerebilirim. Tarifi çok basit: Kavun, karpuz, çilek gibi meyveleri marul, göbek salata gibi sebzelerle mutfak robotuna atın. İçine bir miktar kefir, süt ya da yoğurt ekleyin. Cihazı çalıştırın, içeceğiniz hazır.
ORUÇ TUTMANIN VÜCUDA FAYDALARI NELER?
Doğru beslendiğimiz takdirde ramazan ayı boyunca bedenimiz istirahat eder, vücuttaki toksinler atılır, hücreler ve organlar yenilenir. Özellikle sindirim sisteminin bir parçası olan mide, bağırsak, safra kesesi, pankreas ve karaciğer gibi organlar aç kalınan süre içinde dinlenir ve kendini onarma fırsatı bulur. Oruç tutmak hormonları aktif hale getirir, kolesterol metabolizmasını düzeltir, obezitenin sebeplerinden olan insülin ve leptin direncinin düzelmesine yardım eder, yağ yakımına destek olarak kilo vermeyi kolaylaştırır. Ayrıca kanserin oluşumunu önlemede ve yayılmasını engellemede orucun faydalı olduğu birçok klinik araştırmada gösterilmiş. Oruç tutarken kök hücrelerimiz aktif hale gelir ve böylece bağışıklık sistemimiz kuvvetlenir, aynı zamanda beyin hücreleri yenilendiğinden beyin fonksiyonlarımız iyileşir.
İFTARDA TATLIYA SALDIRMAMAK İÇİN
Oruçluyken uzun süre aç kalındığı için kan şekeri çok düşer. Buna bağlı olarak iftar sofralarında tatlıya daha çok yöneliriz. Ayrıca iftarda hızlı ve yüklü miktarda besin tüketimi gerçekleştiği için kan şekeri aniden yükselir, hızlı yükselen kan şekeri aynı hızda düşer. Bu da yemekten sonra tatlı krizine sokabilir. Bu durumun önüne geçmek için yapılması gereken tek şey ramazan boyunca beslenmede glisemik indeksi (yani kan şekerini yükseltme hızı) düşük olan karbonhidratlara yer vermektir. Örneğin beyaz pirinç yerine bulgur pilavı tercih etmeli, beyaz ekmek yerine tam tahıllı/çavdarlı ekmek tüketmeli, patates tüketimini sınırlandırmalı ve bal-şeker gibi basit karbonhidratlardan kaçınmalıyız.