Gündem 'Cem Garipoğlu'nun ölüsünü görmek için mezarını açtıracağım'

'Cem Garipoğlu'nun ölüsünü görmek için mezarını açtıracağım'

Paylaş
'Cem Garipoğlu'nun ölüsünü görmek için mezarını açtıracağım'

Cinayete kurban giden Münevver Karabulut'un babası Süreyya Karabulut, katil Cem Garipoğlu'nun 8 Ekim'de cezaevindeki koğuşunda intihar etmesinin ardından sadece POSTA'dan Nedim Şener'e konuştu

Münevver Karabulut 3 Mart 2009'da Cem Garipoğlu tarafından öldürülmüştü. Katil, genç kızın cesedini parçalara ayırarak bir bavul ve gitar çantası içinde Etiler'deki çöp konteynerine atmıştı. Cem Garipoğlu amcası Hayyam Garipoğlu başta olmak üzere ailesinin yardımıyla cinayetten sonra 197 gün kaçmıştı. Teslim olan Cem Garipoğlu 18 yaşından küçük olduğu için yargılama sonucunda verilebilecek en ağır ceza olan 24 yıl hapisle cezalandırılmıştı.

Silivri 5 Nolu Cezaevinde üç kişilik koğuşta tek başına kalıyordu. 9 Ekim günü ailesiyle açık görüş sonrası morali bozuk biçimde koğuşuna döndü. Kantinden iki paket bisküvi ve bir de 1 TL’ye satılan çamaşır ipi istedi. Sabaha karşı boş koğuşa geçen Garipoğlu kalın bir poşeti başına geçirdi. Çamaşır ipini de üç kez boğazının etrafına sardı. Ardından kendisini koğuşun pencere demirine astı.

10 Ekim sabahı sayıma gelen gardiyanlar Cem Garipoğlu’nun cansız bedenini buldular. O andan itibaren, Cem Garipoğlu’nun intihar etmediği, kaçırıldığı, ölen kişinin başkası olduğu söylendi. Hatta ‘İntihar değil cinayet’ diyenler bile oldu. Savcılığın ve Adli Tıp’ın raporlarına rağmen hala konu tartışılıyor.

Cem Garipoğlu, Münevver Karabulut’u testereyle keserek öldürmüştü.

Bu süreçte en çok acımasız bir cinayete kurban giden Münevver Karabulut’un ailesinin duygu ve düşünceleri merak ediliyordu. Konuyla ilgili basına konuşmayan baba Süreyya Karabulut suskunluğunu POSTA gazetesine bozdu.

Cem Garipoğlu’nun ölüm haberini aldığında yaptığı ilk şeyin, kızının mezarına gitmek olduğunu söyledi. “Cem Garipoğlu intihar etmedi, öldürüldü” diyen Karabulut'un sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle oldu:

*Cem Garipoğlu'nun intihar ettiğini nerede, nasıl öğrendiniz? İlk aklınıza gelen ne oldu, ne düşündünüz?

Cuma günüydü, namazdan çıkmıştım, bir yakın dostum aradı, “Gözün aydın intihar etmiş” dedi. Ben de, “Cem Garipoğlu’nun intihar ettiğine asla inanmıyorum, öldürmüşlerdir” dedim. İlk düşündüğüm, “İntihar değil cinayet” olduğudur.

*Neden böyle düşündünüz?

Onun canı tatlıdır intihar edemez, mutlaka öldürmüşlerdir. İntihar edecek adam 5 yıl önce ederdi, şimdi neden etsin.

*Belki vicdan azabı!

Onda vicdan yoktur, kızımı o şekilde öldüren insanda vicdan olmaz, olamaz.

Münevver Karabulut’un babası Süreyya Karabulut’un üzüntüden gözünün birinde yüzde 95 diğerinde yüzde 65 görme kaybı oluşmuş. Günde 12 ilaç kullanıyor.

‘İŞTE İLAHİ ADALET' DEDİM

*Bu intiharın sizde yarattığı duygu ne oldu?

“İlahi adalet” dedim. Ama burada şunu söylemek istiyorum; Cem Garipoğlu hapiste cezasını çektikten sonra intihar etseydi benim içim daha çok rahatlardı. Dolayısıyla onun intiharı beni rahatlatmadı. Öfkem hala canlı. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Cem Garipoğlu’nun intihar etmesi bana bir şey ifade etmedi. Ailesinin mahkum edilmesi bana bir şey ifade etmedi. Benim kınalı kuzum gitti.

*Peki sizi ne huzurlu kılardı, nasıl huzur bulurdunuz, “Adalet şimdi yerini buldu” demeniz için ne gerekli?

Ben huzur bulamazdım. Ne Cem Garipoğlu’nun intiharı ne ailesinin ceza alması beni rahatlatmaz. Ben kınalı kuzumu kaybetmişim. Sonra bu Türk adaleti ile mi hak yerini bulacak. Çok yanlış işler yapıldı yargı salonlarında.

Münevver Karabulut’un annesi Nagehan Karabulut her gün ‘Kızımın kanı yerde kalmasın’ diye dua ediyor.

'EŞİMİN DUALARI KABUL OLDU'

*Eşiniz nasıl duydu, intiharı nasıl karşıladı?

Eşim de kendisi öğrenmiş sonrasında konuştuk. Ağladı, “İlahi adalet” dedi. Yatıp kalkıp dua ediyordu, ‘Kızımın kanı yerde kalmasın’ diye. Ettiği duaların yerini bulduğunu düşünüyor. Ama ben şunu söylemek isterim ki; Cem Garipoğlu, cezaevinde kendisini asmadı.

*Neden hala böyle düşünüyorsunuz?

Diyorum onun canı tatlıdır. Onların canı tatlı. O yüzden öldürüldüğüne inanıyorum.

*Ama cinayet olasılığını gösteren hiçbir bir delil olmadığı söyleniyor?

Burası Türkiye. Ben bu dava sürecinde neler gördüm. Her şeyi beklerim. 5 yıl sonra neden intihar etsin. Son görüşmesinde ailesine neler söyledi. Orada bazı sırlar olabilir. Belki de “Beni kurtaramadınız, konuşacağım” dedi. O zaman da öldürdüler. Ben öyle düşünüyorum.

*İntihar ettiği söylenince şüphelerinizi açıkladınız, görüntüleri istediniz, otopsiye bile gitmek istediğinizi duydum, doğru mu?

Evet, öldüğünden emin olmamız lazımdı. Avukatımızdan dilekçe vermesini istedik. Evet otopsi sırasında gitmek istedim. Ölenin Cem Garipoğlu olup olmaması ayrı bir mesele, intihar mı cinayet mi olduğunu ortaya çıkarmak ayrı bir mesele. Ben eğer kanuni hakkım varsa, mezarını açtıracağım. Kafamda soru işareti varsa, giderilmemişse, şüpheli bir ölüm varsa gerekirse mezarını açtıracağım.

'GARİPOĞLU AİLESİNDEN BİRİLERİNİ VURMAK İÇİN PLAN BİLE YAPTIM'

*Ama DNA sonuçları da ölenin Garipoğlu olduğunu gösteriyor...

Kanuni hakkımsa ve böyle bir hakkım varsa ben bu hakkımı kullanmak isterim. Ölüsünü görmem lazım. DNA’sı beni ilgilendirmiyor.

*Cesedi yada görüntüleri görmek ne katacak?

Bir nefret değil, gönlüm ferahlayacak.

*Katilin ölüsünü görmeden rahatlamayacak mısınız?

Rahatlama şansım yok, katilin ölüsünü görmek istiyorum.

*Peki “Vicdanı, intihar eden Cem Garipoğlu’nu hapiste rahat bırakmadı” diyemez miyiz?

Onda vicdan yok. Onda vicdan olsaydı o şekilde katletmezlerdi o yüzden onda vicdan olduğunu kimse söylemesin

*Ama Garipoğlu ailesi de bir evlat acısı yaşadı…

Ama benim çektiğim acı kadar çekmediler. Onun intiharı hiçbir şey, vücudundan bir parça gitmedi. Ama benim kızım kesildi. Yetmedi çöpe atıldı. Böyle bir şey yok, Cem Garipoğlu intihar ederek kısa yolu seçti. Ama yine söylüyorum o intihar etmedi, öldürüldü.

*Cem Garipoğlu’nun yengesi size “Keşke Cem de intihar etseydi” demiş...

Evet dedi. Kızım için okul yaptıracaklardı. Bunun için görüştüğümüz sırada söyledi. “Keşke olay sonrası Cem de intihar etmiş olsaydı” dedi. Kitapta da yazdım.

*Peki okul işi ne oldu?

Bana “Gücümüz yeter, ben istediğinizi yaptırırım. Ailemize dokunma” dedi.

*Siz Garipoğlu ailesine dokunmayı düşündünüz mü?

Evet kafamda bu vardı.

*Neler tasarladınız?

En azından kızımın karşılığında bir kaç tane can alıp adalete teslim olacaktım. Tasarladım, tabanca almak için girişimim oldu hanım bırakmadı.

*Hala bu tür düşünceleriniz var mı?

Ben dosyayı kapattım, artık zaman geçti böyle bir düşüncem kalmadı. Bu saatten sonra benim tek derdim Hayyam Garipoğlu’dur. Onun cezaevine girmesi beni rahatlatır.

'YILANIN BAŞI KAÇAK HAYYAM GARİPOĞLU'

*Ancak mahkemeler sorumluları cezalandırdı, hala öfkeniz dinmedi mi?

Bakın bu işte yılanın başı Hayyam Garipoğlu’dur. Bizi 197 gün uğraştırması, katili kaçırması, yardım yataklık etmesi hepsi Hayyam Garipoğlu’nun işidir. 3 yıl hapis cezası aldı, ama göz göre göre kaçtı. Mahkeme ceza verdiği halde devlet bunu uygulayamadı. Benim kızımı yalnızca Cem Garipoğlu öldürmedi ki, bir çete öldürdü. Çete tam manasıyla cezasını çekmedi.

Ne yazık ki, mahkeme delilleri incelemedi. Tamam Cem Garipoğlu öldü, annesi çekti, babası hak ettiği cezayı almamakla beraber hapis yattı. Ama Hayyam Garipoğlu kaçtı. Babası da gereken cezayı almadı?

*Neden?

Avukatı Metin Feyzioğlu sayesinde. Bu davada en kızdığım insanlardan birisidir. Karşı tarafı 1 milyon dolar alarak savundu. Bizlere bir başsağlığı bile dileyemedi. Çok önemli delillerin incelenmesine mani oldular. Özellikle babanın kurtulmasında Feyzioğlu faktörü önemli. Kapalı kapılar arkasında pazarlıklar olduğunu düşünüyorum. Çünkü kanlı gömlek bile incelenmedi.

*Katil cem garipoğlu hakkında yazı yazan perihan mağden’in yazısı hakkında suç duyurusunda bulundunuz, yazıyı okudunuz mu, tepkiniz ne oldu?

Okumadım ama biliyorum. Avukatım suç duyurusunda bulundu. Davacı olacağız. Bir gazetecinin katilin vicdanından söz etmesi olacak şey değil. Benim acımı alevlendirmekten başka bir şeye yaramaz. Onun da bir çocuğu varsa ne demek istediğimi anlar. Benim evladım katledildi önce beni anlaması lazım.

Münevver Karabulut’un mezarı Bolu’nun Mengen ilçesinde bulunuyor.

'CEM'İN ÖLDÜĞÜNÜ DUYUNCA KIZIMIN MEZARINA GİTTİM'

*Cem Garipoğlu’nun intiharından sonra kızınızın mezarına gittiniz mi?

İntihardan hemen sonra ertesi gün gittim kızıma “Kınalı kuzum merak etme kanın yerde kalmadı. Cem gitti, yanına geldi. Artık orada hesabını sen görürsün. Geriye kalan herkes cezasını çekti. Ama bu dosya kapanmadı. İlahi adalet herkesi buluyor” dedim. Ama o katil, hak ettiği cezayı çekmedi. Kısa yolu seçti.

*Peki evde yaşam düzeniniz nasıl?

Biz evde Münevver ile ilgili her şeyi kaldırdık. Zamanında Münevver varken giydiğim kıyafetleri bile kaldırdık. Yeni bir başlangıç yaptık. Çünkü oğlum istedi. Bir gözümde yüzde 95, diğer gözümde yüzde 65 görme kaybı var. Anne MS hastası oldu. Ben 12 ilaç kullanıyorum. Dolayısıyla oğlum için yeni bir başlangıç yapmamız gerekti. Bizi hayata o bağladı. O yüzden eskiye ait tüm eşyalarını kaldırdık. Üç yıldan beri de çalışmıyordum. Şimdi yeni bir işe başlıyorum.

*Sağlık problemleriniz oluşmuştu…

Cem Garipoğlu’nun intiharından sonra artık eskiye göre çok daha iyi uyuyorum. Ruhumdaki sıkıntının bir kısmı gitti. Nefesim açıldı, ruhum açıldı. 12 ilaç kullanıyorum, artık onları bile bırakmak istiyorum. O kadar rahatlamadım. Artık tek beklentim var; Hayyam Garipoğlu’nun getirilip cezasını çekmesi. Evlat acısının ne olduğunu onlar da görsün. Benim çektiğim acının ancak yarısını hissedebilirler. Benim çektiğimi tam olarak anlayamazlar.

4