Giriş
Çiçeklerin kraliçesi: Gül
Aşkın simgesi olan gül, tarih boyunca görüntüsü ve eşsiz kokusuyla insanları cezbetti. Antik çağlardan beri kadınların güzellik iksiri olarak kullandığı gülün şifası ise doğallığından geliyor.
Gül, görselliği ve eşsiz kokusuyla asırlardır, insanlığın ilgi odağı olmuş bir çiçek. Anavatanı Orta Asya olmasına rağmen günümüzde dünyanın dört bir yanına yayılan bu çiçek, binlerce yıl önce bile kralların, kraliçelerin gönlünde taht kurmayı başarmış, davet sofralarından, soylu kadınların güzellik rutinlerine, hekimlerin reçetelerine kadar farklı yerlerde kullanılmış. Çok çeşitli bir tür olması, hoş kokması ve şifalı bir bitki olmasının yanında zarif görselliği ile her coğrafyada, her kültürde insanlar, gülü hep güzel olana, özel olana benzetmişler.
NEFERTİTİ’NİN GÜZELLİK İKSİRİ
İnsan, tarih boyunca güzel kokunun peşindeydi. Soyluluğun göstergesi ise güzel kokmaktı. Eski Mısır’ın iki soylu kadını; Nefertiti ve Kleopatra gül kadar güzel kokmak için vücutlarını gül yaprakları ile ovdururmuş. Kleopatra’nın süt banyolarını gül yaprakları ile bezediği, Marcus Antonius’un ayaklarının altına gül yaprakları saçtırdığı, gülü afrodizyak olarak kullandığı ve Jules Sezar ve Marcus Antonius’u güzel kokusuyla etkilediği rivayet edilir. Parfümün önemli olduğu eski Mısır’da firavunlar, rahipler tarafından kokulu yağlarla ovulduktan sonra taç giyiyorlardı. Gülü, güzellik iksiri olarak kullanan Romalı kadınlar ise gül suyuyla yıkanıyordu.
18 BİN ÇEŞİT TÜRÜ VAR
Dünyada melez türler de dâhil olmak üzere yaklaşık 18 bin çeşit gül var. Ama içlerinde biri vardır ki tam bir şifa kaynağı. Ülkemizde Isparta gülü olarak bilinen Rose Damascena türü, içeriğindeki bileşenler sayesinde çeşitli sorunların iyileştirilmesinde yardımcı oluyor. Bu gülün suyu tüm cilt tipleri için uygun, doğal bir tonik görevi görüyor.
GÜNLÜK BAKIM
10 ml sabit (jojoba, argan, makedemya gibi) bir yağının içine 2-3 damla gül yağı damlatıp temizlenmiş ve toniklenmiş cildinize yukarı dairesel hareketlerle masaj yaparak cildinizi canlandırabilir gözenekleri sıkılaştırabilir ve cildin ihtiyaç duyduğu nemi sağlayabilirsiniz.
GÜL YAĞI MASKESİ
2 yemek kaşığı tatlı badem yağı, 2 yemek kaşığı bal, 1 damla E vitamini, 2-3 damla gül yağıyla hazırladığınız maskeyi, temiz cilde uygulayıp 20 dakika beklettikten sonra ılık su ile cildinizi duruladığınızda ilk seferde bile ipeksi yumuşaklığı hissedeceksiniz.
SAĞLIKLI SAÇLAR
400 ml şampuan şişesi içine 3-4 damla gül yağı ekleyerek, saç derinizi nemlendirip kepek oluşumunun önüne geçerken, saçlarınızın sağlıklı uzamasını sağlayabilirsiniz.
GÜL SUYUYLA HAZIRLANAN DOĞAL BAKIM TARİFLERİ
NEMLİ BİR CİLT İÇİN:
Günlük kullandığınız nemlendiricilerin içine ekleyeceğiniz bir kaç damla gül suyu ile kadifemsi bir cilde kavuşabilir, duştan sonra vücudunuza uygulayarak cildinize nem takviyesi yapabilirsiniz.
GÖZENEK SIKILAŞTIRMAK İÇİN
Gül suyunu buz kalıbına koyup, dondurun. Gül suyundan hazırladığınız buz parçalarını yüzünüzde gezdirerek, gözeneklerinizin sıkılaşmasını, cildinizin arınıp, canlanmasını ve nemlenmesini sağlayabilirsiniz.
AKNE VE SİVİLCE İÇİN:
1 tatlı kaşığı gül suyuna, 1 tatlı kaşığı limon suyu ekleyip karıştırın. Hazırladığınız karışımını, temizlenmiş cildinize uygulayıp 10 dakika bekletin ve sonra ılık su ile durulayın. Haftada iki defa bu maskeyi uygulayarak sivilce ve akne sorunlarınızdan kurtulabilirsiniz.
KIRIŞIKLIKLARA KARŞI:
2 tatlı kaşığı bal, 2 tatlı kaşığı gül suyu, 3 damla E vitamini, 2 tatlı kaşığı tatlı badem yağını karıştırıp temizlenmiş cildinize uygulayın ve 15 dakika bekledikten sonra ılık suyla durulayın. Haftada iki defa uygulayarak, yaşlanma belirtilerini geciktirebilirsiniz.
HASSAS CİLTLER İÇİN:
3 yemek kaşığı gül suyu, 4 yemek kaşığı süt, yarım çay kaşığı bal, 2 yemek kaşığı yulaf ezmesi tozunu karıştırın. Hazırladığınız maskeyi cildinize uygulayıp maske kuruyana kadar bekleyin. Sonra ılık su ile cildinizi durulayın. Haftada 2 defa uygulanabilir.
MAKYAJ TEMİZLİĞİ İÇİN:
Hindistan cevizi yağı ve gül suyunu bir araya getirerek etkili makyaj temizleme ürünü elde edebilirsiniz. Gül suyu ile nemlendirilmiş pamuğa bir miktar Hindistan cevizi sürerek uyguladığınızda makyajınızdan eser kalmaz.
DOĞRU ÜRÜNÜ SEÇİN
Doğal olduğunu düşündüğümüz ve şifa bulmayı amaçladığımız bir ürün gerçekten doğal değilse fayda sağlamak yerine zarar bile görebiliriz. Bu yüzden ürünlerin, saflığını anlamak oldukça önemli. Ancak gül yağının ne kadar saf olduğu ya da gül çiçeklerinin ne kadar doğru işlendiği bir uzmanlık konusu. Üç nesildir gül yetiştiriciliği yapan Sebat Gül Yağı ve Uçucu Yağlar’ın sahibi Hasan Ali Kınacı’ya, gerçek gül suyu ve gül yağını sahte ürünlerden nasıl ayıracağımızı sorduk.
HER GÜL ŞİFALI DEĞİL
Kınacı, şunları söyledi:
Saf ve doğal gül suyu ve gül yağını anlamak için önce etiket bilgileri kontrol edilmeli. içindekiler kısmında gerçek gül suyu için sadece ‘Rosa Damascena Flower Water’, gül yağı için ‘Rosa Damascena Oil’ yazmalı. Bu ayrım önemli çünkü her gülün suyu ve yağı faydalı değil. Rose Damascena olmayan hiçbir ürün size fayda sağlamaz. İkinci olarak ürünün saflığına bakılmalı. Gerçek, doğal ve saf gül suyunun kendine has, keskin bir kokusu vardır, parfüme benzemez. Rengi şeffaftır. Gerçek gül yağı ise kesinlikle ucuz olamaz ve yaklaşık 20 derecenin altında kristalize olarak katılaşmaya başlar.
SIVI ALTIN
Gül yağı, Rose Damascena türünden, su buharıyla damıtma yöntemi ile elde ediliyor. Gül yağı elde etmek için çok fazla gül yaprağı gerekli. Örneğin, 1 kilogram gül yağı için 4 ton gül yaprağı kullanılıyor. Bu sebeple çok pahalı. Piyasada gül yağı olarak satılan ucuz ürünlere dikkat etmek gerek. Bu ürünlerin gerçek gül yağı değil, sentetik gül esanslarından oluşuyor olabilir.
GÜLÜ DÜNYAYA TAŞIYOR
Hasan Ali Kınacı’nın 1985 yılında Isparta’da kurduğu ve ürettiği Sebat Gül Yağı ve Uçucu Yağlar, bugün dünyanın farklı coğrafyalarına yayılmış 10 milyon metrekarenin üzerinde ekili arazide başta gül ve lavanta olmak üzere, biberiye, zambak, defne, kekik, melissa, papatya, altı notu ve yasemin gibi pek çok bitki yetiştiriyor. Firma ürettiği gül suyu ve gül yağını Gülhane markasıyla dünyanın dört bir yanına taşıyor. Hasan Ali Kınacı, dünyada yetişen Isparta Gülü’nün (Rosa Damascena) yüzde 25’ini kendilerinin işlediğini söylüyor.
