Her yaşın kendine özgü ihtiyaçları var
Her yaşın kendine özgü ihtiyaçları olduğunu belirten Elçi, “Bebeklikte temel ihtiyaçlar, çocuklukta oyun ve aile içi ilişkiler, ergenlikte arkadaşlık - dış dünyayla sıkı bağ ve yetişkinlik döneminde de o yaşa kadar elde edilenlerin toplam kapasitesiyle ilerlemeye devam edilir. Bu yüzden başlangıçta olan 0-6 yaş döneminde ailelerin güvenli bağlanmayı aşılamak adına aile içindeki ortamı birbirine karşı güvene ve sadakate bağlamaları gerekiyor. Aksi takdirde çocuk rol modellerinden görmüş olduğu ilişki biçimini ergenlik döneminde perçinleyecek ve yetişkinliğe geçişte de bu güvensizlik ile devam edecektir.” dedi.
Dramatikleştirilen haberler olumsuz etki yaratıyor
Öncelikle ailelerin vereceği temel güven duygusunun geleceğe dair var olan karamsarlığın azalmasını sağlayacağını ifade eden Elçi, “Genç yaşta hayatını kaybedenlerle ilgili haberler olmalı fakat bunlar belli sınırlılıklar içerisinde yansıtılmalı. Aşırı detaylı, durumu daha da gerçeği yansıtmayacak düzeyde dramatikleştiren haberler vermek, diğer gençlerin de özdeşim kurmasına ve daha da umutsuzluğa kaymalarına sebep oluyor. Gencin iş imkânları olan bölümlere yönlendirilmesi ve olası iş hayatlarında da mümkün olan kolaylıkların sağlanarak yetiştirilmesi kıymetlidir. Bu yüzden toplumun en küçük birimi olan aileden, yönetim birimlerine kadar uzanan geniş bir yelpazede destek sağlanmalı.” diye konuştu.
Gençler meslek seçimlerini kendileri yapmalı
Meslek seçimi gibi kendi hayatlarını nasıl sürdüreceğine etki eden konularda gencin kendi karar veremiyor olmasının tatminsiz bir hayatın başlangıcı anlamına geldiğini ifade eden Uzman Klinik Psikolog Serkan Elçi, “Meslek, gencin hayatını sadece ekonomik boyutu ile değil, sosyal çevre anlamında da şekillendirecektir. Bir öğrenci arzu ettiği bölümün dışında bir bölümde okuyunca, üniversite yıllarında da kaliteli sosyal yaşantıyı da kuramayacaktır. Çünkü aynı bölümü seçen gençlerin ortak paydaları ve ortak zevkleri olur. Kendisini bu sefer diğerlerinden farklı görecek, iletişim kurmakta da güçlük çekecektir.” dedi.
Ergenlikteki özerklik hata yaptırabiliyor
Uzman Klinik Psikolog Serkan Elçi, bazı ebeveynlerin helikopter görevi gördüğünü ve çocuğun etrafında pervane olarak onu dış dünyanın tüm tehditlerinden koruduğu inancını taşıdığını söyledi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ebeveynler koruyucu yaklaşımları ile ergenlik dönemine kadar başarılı olsalar da bu dönemden sonra genç özerkliğini ilan etmeye başlıyor. Özerklik çerçevesinde de ‘beden benim bedenim, hayat benim hayatım’ algısıyla ailelerin söylemlerini artık hiç dikkate almayarak, doğru ve yanlışı ayırt edemeyerek hatalı kararlar verebiliyor. Çocuğa daha küçük yaşlarda sorumluluk veriliyor olması ve onun da bu sorumlu olduğu durumlara dair sonuçlara katlanıyor olması gerekiyor. Örneğin bir öğrenci, ödevinin ertesi güne yetişmesi gerektiğini bilmesine rağmen ailenin zoru ve baskısı ile yapıyorsa gelecek yıllarda da benzer sisteminin devamlılığını bekler. Bu da daha başarısız bir iş hayatının olmasına veya verilen işlerin kendisine ağır gelmesine neden olabilir. Eğer öğrenci ödevini yapmayarak okula gitse ve bunun sonuçlarını yaşamış olsa kendisi bu sisteme adapte olur ve bu bilinçle ilerlemeye başlar.”
Ebeveynler iyi bir jokey gibi olmalı
Gençlerin kendileri arzu ettiği takdirde ailelerinden destek almaları gerektiğini ifade eden Elçi, “Aşırı destek ve güvensizlik, birbiriyle uç olsa da benzer sonuçlar doğuruyor. ‘Her türlü sorunda yanındayız, sen talep ettiğin müddetçe’ gibi bir yaklaşım, gencin hem kendisini güvende hissetmesine hem de aşırı müdahalelerin durdurulmasına yardım edecektir. Ebeveynler iyi bir jokey gibi olmalılar. Bir örnekle ile eğer atın yularını serbest bırakırsanız kendisi yürür ve gider, çok sıkarsanız da tekmeyi atıp yine kendi yoluna gider. Bu yüzden tut-bırak-gözlemle ile ilerlemek en doğru yöntem olarak görülüyor.” diye konuştu.