'Çocuklarda işkence izleri var'

Kürkçü, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İzmir Şubesinin "Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde bulunan Çocuk ve Gençlik Cezaevi’nde, mahkumların işkence ve onur kırıcı muameleyle maruz kaldıkları" iddiaları üzerine cezaevinde incelemelerde bulundu.

İncelemesinin ardından cezaevinden ayrılışında gazetecilere açıklamalarda bulunan Ertuğrul Kürkçü, ÇHD'nin hazırladığı raporun daha önce kendisine ulaştığını, bugün de cezaevinde sorumlu savcı ve 4 koğuşta yaklaşık 40 çocukla görüştüğünü belirtti.

Kürkçü, "Üzülerek söylemeliyim ki dün yaptığımız açıklamalar gerçeğin buz dağının ancak görünen ucu imiş. Daha derin ve daha çetin bir problemle ve çocuklara karşı işlenmiş bir suçla karşı karşıyayız. Çocuk haklarını koruyan mevzuata, Türk Ceza Kanunu'na, cezaevleri mevzuatına, genel olarak hukuk devleti anlayışına aykırı, bunları ihlal eden zincirleme bir durumla karşı karşıyayız" değerlendirmesini yaptı.

"Dışarıdan bakılınca çok mükemmel görünen bu cezaevi sisteminin çatısını kaldırınca, içinden çığlıkların yükseldiğini ve koyu bir zulmün gölgesinin çocukların üzerine düştüğünü söyleyebilirim" diyen Kürkçü, soruşturmanın sonunda "yalancı çıkmayı" istediğini dile getirdi.



"Cezaevi savcısıyla sözleştik"

Cezaevi savcısı ile edindiği bulguları paylaştığını ve savcının bir idari soruşturma başlatacağını söylediğini bildiren Kürkçü, "Gezdiğim koğuşlardaki görüştüğüm çocuklara, bana anlattıklarından dolayı herhangi bir misilleme yapılmayacağına dair söz aldım. Bu söze inanmak istiyorum. Cezaevi savcısıyla 20 gün sonra buraya gelip bütün her şeyi gözden geçireceğimize dair sözleştik" açıklamasında bulundu.

"Falakaya yatırıyorlar"

Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Kürkçü, bir gazetecinin "İşkence izleri var mı?" sorusunu şöyle cevapladı: "Çocuklar, hem cezaevi yöneticileri tarafından hem de hastane ya da cezaevi dışına gidiş gelişleri sırasında jandarma tarafından zulme uğruyorlar, falakaya yatırılıyorlar. Cezaevi yönetiminde bir yetki olmamasına rağmen tek başlarına hücrelere kapatılıyorlar. Bu, müşahede diye mağdur göstermeye çalışılsa da 5 günden 2 aya kadar sürelerde tek başlarına kapalı kalıyorlar. Genellikle buraya götürülme şiddet eşliğinde oluyorlar. Çocuklar kurslara katılmak istemediklerinde ya da sağlıklarının buna el vermediğini söylediklerinde, her durumda şiddete uğruyorlar. Kendilerine onur kırıcı bir biçimde hitap ediliyor."

"Adalet Bakanlığının iddiaları gerçek dışı olarak nitelendirmesi" ile ilgili soru üzerine Kürkçü, "Adalet Bakanlığının ben gerçek dışı bir bakanlık olduğunu düşünüyorum. Çünkü gerçeklerle hiçbir ilgisi olmayan bir süreci korumak ve kollamak mecburiyetinde kendilerini hissediyorlar. Burada edindiğim bütün sonuçları Adalet Bakanlığına yansıtacağım. Hiç değilse bugün yalnız değildim. Ayrı yerlerde ve ayrı çocuklarla ÇHD avukatıyla birlikte görüştük. Eminim elde ettiğimiz sonuçların birbiriyle bu kadar örtüşmesini Adalet Bakanlığı açıklamak zorunda kalacaktır" karşılığını verdi.


Çocuklarda işkence izleri

İnsan Hakları Komisyonu ile daha önce yaptığı incelemede, cezaevinin örnek gösterildiği" sorusunu ise Kürkçü, ziyaret sırasında çocuk cezaevini gezmediğini, bir darp olayını takip etmek için Kırıklar Cezaevi'ne gittiğini belirterek, "Komisyon çoğunluğu raporu öyle yazdı ama ben de bunun gerçek dışı olduğuna bir muhalefet raporu ekledim. Ben burada çizilen tablonun gerçek olamayacak kadar iyi olduğunu ve bu tablonun hiçbir şekilde inandırıcı olmadığını raporumda ifade etmiştim" diye yanıtladı.

Kürkçü, iddialarla ilgili hazırlanan raporları TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Cezaevi Alt Komisyonu’na iletteğini, bu ziyaretindeki izlenimlerini de rapor halinde Adalet Bakanlığına vereceğini ifade etti.

ÇHD üyelerinden Serdar Gültekin ise görüştükleri çocuklarda işkence izleriyle karşılaştıklarını söyledi.

AA