Corona virüs stresi tüp bebek başarı oranını etkiler mi?

Tüm dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan corona virüs salgını nedeniyle tüp bebek tedavisinde de erteleme yaşandı. Yeni normal sürece geçilmesiyle birlikte tüp bebek tedavilerinin de devam ettiği şu süreçte Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir, konu hakkında bilgi verdi. Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir, corona virüs stresinin bazı kadınlarda yumurtlamanın gecikmesine veya hiç yumurtlama olmamasına aynı şekilde erkeklerde de sperm kalitesinin düşmesine yol açarak kısırlığa neden olabileceğini belirtti. Stres, insanda tehdit edilme hissinin duyulmasını sağlayan sebeplerden oluşur. Corona virüsü döneminde artan stres seviyesi hamile kalmayı zorlaştırabilir ya da düşüğe neden olabilir. Stres; depresyon, yeme bozuklukları, anksiyete, kalp hastalıklarının yanı sıra kadınlarda üreme sistemini de olumsuz etkiler. Kısırlık tedavisi gören çiftlerde psikolojik olarak etkilenme ve bu sebeple strese kapılma söz konusu olabilir.Kadınların corona virüs nedeniyle aşırı stres altında olması, hormonlarda değişikliklere sebep olarak yumurtlamanın gecikmesine veya hiç yumurtlamamaya sebep olabilir. İnfertilite tedavisi çiftler için stresli bir zaman süreç olabilmektedir. İnfertilite tedavisi kapsamında yapılan testler, tedaviler, çiftler açısından fiziksel, duygusal ve maddi olarak stres yaratabilmektedir. Corona virüsüyle mücadele edilen bu dönemde stres seviyesi daha da yükselebilir ve bu durum hamile kalmayı zorlaştırabilir. Ayrıca aşırı stres düşüğe de sebep olabilir. Vücut hormonlarımız tarafından yönetilmektedir. Stres altında salgılanan hormonlar birçok hastalığa sebep olmaktadır. Tüp bebek tedavisi stresli bir süreçtir. Çiftler sonucu beklerken bile yoğun strese maruz kalırlar ve bu durum vücut dengesini bozabilecek hale gelebilir. Yumurtlama, döllenme ve embriyo kalitesini etkileyen sebepler arasında stres de bulunmaktadır. Araştırmalara göre stresin, tüp bebek başarısını etkilemesi ciddi sonuçlar içermektedir. Strese tamamen engel olamayabiliriz fakat stresle baş etmeye çalışmak en hafif şekilde etkilenmeyi sağlayacaktır. Doktor ve merkez seçimi, tedavi sürecinin psikolojik olarak olumlu ya da olumsuz etkileyebilecek bir durumdur. Doktor hasta ilişkisi ve merkezin şartları da önemlidir. Bu süreçte hastanın psikolojik destek alması, doktorun ve tüp bebek merkezinin yaklaşımı hastanın stresi kontrol altına almasına katkı sağlayacaktır. Bu şartlarda doktora büyük görev düşmektedir. En uygun tedavi programı ve yöntemi seçilmelidir, çünkü stres başlı başına bir kısırlık nedenidir. Araştırmalarda stresin kalp hastalıkları, obeziteye, depresyona ve astıma neden olduğu tespit edilmiştir. Son zamanlarda stresin sperm ve semen kalitesini azaltarak erkeklerde infertiliteye sebep olduğu da bilinmektedir.Yapılan çalışmalarda erkeklerden alınan semen ve sperm örneklerinde yapılan testlerde iki veya daha fazla stresli olay yaşamış erkeklerde sperm hareketliliği ve sperm morfolojisi seviyelerinde düşüş olduğu tespit edilmiştir. Bu arada işsiz erkeklerin sperm kalitesinin bir işte çalışan erkeklere göre daha düşük seviyede olduğu da görülmüştür. Sonuç olarak strese bağlı olarak glikokortikoid salınımının arttığı testosteron seviyesinin düştüğü ve sperm kalitesinin olumsuz etkilendiği düşünülmektedir.