Ölmeden önce ziyaret edin: The Crown dizisinde geçen 7 büyüleyici mekan

The Crown son yıllarda her sezonu merakla beklenen dizilerin başından geliyor. Gerek mekanları, gerek sanat yönetimi, gerek senaryosuyla bir sonraki bölümüne geçmek için sabırsızlandığımız bir yapım. Bu kadar emekle çekilen bir dizinin yapımında bir de Kraliyet'i konu alıyorsa en önemli pay elbette mekanlara düşüyor. Westminster şehrinde bulunan Buckingham Sarayı 1873’ten beri Kraliyet’in resmi ikamet adresi. İlk olarak Kraliçe Victoria’nın tahta çıkışıyla bu amaçla kullanılan Buckingham Sarayı mimarisi ve bahçeleriyle büyük bir ihtişamı yansıtıyor. Hâliyle Buckingham Sarayı’nda geçen sahneleri çekmek için sarayın yerine kullanılacak mekânların birden fazla olması gerekiyor. Buckingham Sarayı iç mekânlarını yansıtmak amacıyla St. James’te bulunan Lancaster House ve Wiltshire’da bulunan Wilton House kullanılıyor. Lancaster House, Buckingham Sarayı’na çok yakın bir konumda yer alıyor. Giriş kısmı ve merdivenleriyle 3. sezonda karşımıza çıkıyor. 1544 yılında inşa edilen Wilton House ise ülkenin en gösterişli iç mekânına sahip yapılarından biri. Rembrandt ve Van Dyck tabloları, işlemeleri, duvar süsleri ile Wilton House muazzam bir lüksü yansıtıyor. Windsor Castle, ilk inşa ediliş tarihi 11. yüzyıla dek uzanan, Buckingham ve Holyrood sarayları ile beraber monarşiye ait en eski ikamet adreslerinden biri. Kraliçe’nin daha çok haftasonları kullandığı evi olarak da tarif edebileceğimiz Windsor Castle, aynı zamanda dünyada kişisel ikametgâha tahsis edilmiş en büyük yapı olma özelliğini taşıyor. Bu tarihî yapı için The Crown ekibinin kullandığı mekânlardan biri, Leicestershire’da bulunan Belvoir Castle. İç-dış mimarisi ve bahçeleri dönemin ihtişamını bir hayli yansıtan bu yapıilk olarak 11. yüzyılda inşa edilmiş ve tarihi boyunca pek çok kez yenilenerek 19. yüzyılda bugünkü görünümüne kavuşmuş. 14. Louis stilinde bir iç dekorasyona sahip olan Belvoir Castle, günümüzde Rutland Dükü ve Düşesi’ne ait ve aynı zamanda halka açık bir yapı. Windsor’da geçecek sahnelerin çekildiği bir diğer mekân ise Burghley House. 16. yüzyıldan bugüne sağlam kalabilmiş en gösterişli yapılardan biri olan Burghley House, ilk üç sezonda kullanılan Belvoir Castle’dan sonra 4. sezonda Windsor Castle’ın yerini alıyor. Elizabeth I döneminin estetiğini yansıtan bir Tudor yapısı olan mekân, dışarıdan sade bir görkemi yansıtırken iç mekânda duvarları boydan boya kaplayan tarihî resimleri, aydınlatma sistemleri ve mobilyalarıyla masalsı bir dünyayı gözler önüne seriyor. Kraliçe Elizabeth ile Prens Philip’in evlilik törenlerinin gerçekleştiği ve Elizabeth’in taç giyme törenine tanık olan gerçek mekân Westminster Manastırı. Dizinin ilk sezonundaki bu önemli sahnelerin canlandırılması için Ely Katedrali kullanılmış. The Crown’dan başka bu dönemi ve törenleri anlatan pek çok dizi ve filmde de Ely Katedrali’ni görüyoruz. Tarihi 11. yüzyıla kadar uzanan, önemli bir Anglikan katedrali olan Ely Katedrali, kraliyet ailesinin görkemli törenine yaraşır bir görkeme sahip. 4. sezonda karşımıza çıkan bir başka önemli evlilik töreni de Lady Di ve Prens Charles’ın evlilik törenleri. St. Paul Katedrali’nde 1981 yılında gerçekleşen bu törenin canlandırılması için set olarak Winchester Katedrali kullanılmış. 900 yılı aşan bir tarihe sahip olan Winchester Katedrali, tarihte Mary Tudor gibi önemli tarihî karakterlerin evlilik törenlerine sahne olduğu gibi Jane Austen’ın da mezarının bulunduğu bir mekân.