Gündem Cumhurbaşkanı Erdoğan: Tehlike dağdan kopan çığ gibi üzerimize gelmektedir

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Tehlike dağdan kopan çığ gibi üzerimize gelmektedir

Paylaş
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Tehlike dağdan kopan çığ gibi üzerimize gelmektedir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İstanbul'da düzenlenen Teknoloji Bağımlılığı Kongresi'nde konuştu. Erdoğan,  "Teknoloji giderek bizi hayattan koparıyor. Tehlike dağdan kopan çığ gibi üzerimize gelmektedir" dedi.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları...

Burada ortaya konulan fikirler, getirilen öneriler bizim için çok kıymetli. Şimdiden akademik çalışmalarıyla kamuoyumuzu aydınlatacak herkese teşekkür ediyorum.

Değişim ve yenilik insan hayatınını temel dinamikleridir. Her buluşun her teknolojik gelişmenin hayatımızda köklü değişikliklere sebep olduğu bir gerçektir. Elbette bu keşifler umutları, korkuları da beraberinde getirmiştir. Bazı ülkeler tekneolojiyi reddeder hale geitrmiştir. Dünyamız bir telefon markasının yeni modeli için saatlerce sıra bekleyenler kadar tekenolojisiz bir hayat isteyen insanların da dünyasıdır. Asıl mesele teknolojiyi nasıl anladığınız, hayatınızın neresine yerleştireceğinizdir. Bizim ilimle ya da bilginin kaynağıyla sıkıntımız yoktur. Biz teknofobik insanlar değiliz. Biz niçin hangi gayeyle kullanıldığına bakarız. Bizim için kıstas teknolojinin fıtrata aykırı olmamasıdır.


"BUNUN ADI ZİHNİ BAĞIMLILIK"


Maalesef dünyadaki güç savaşı bazı silahlara sahip olmanızı gerektiriyor. Bugün nükleer başlıkları ya da silahları yasaklama anlayışını savunan zihniyete baktığımızda birinde 15 bin nükleer başlık var bir diğerinde 7 bin 500 var. Ama diyor ki 'Sen yapamazsın .'Ama sende var. İstediğin yerde bunu kullanma hakkına sahip olacaksın diğer taraf diyeceksin ki 'Sen yapamazsın.' Buna da isterseniz isim koyayım; bu da zihni bağımlılıktır. Kitle imha silahları çıktı insanlık bitti. İnsan giderek var oluş gayesinden uzaklaşıyor. İnsan tıpkı cahiliye dönemindeki gibi yaratıcısına isyan halindedir.


"TEKNOLOJİ BİZİ HAYATTAN KOPARIYOR"


Japonya'da 1 milyondan fazla genç, sosyal çekilme denilen hastalıktan muzdariptir. Araştırmalar bir çocuğun 14 yaşına gelene kadar televizyonda 11 bin cinayet sahnesi izlediğini ortaya koyuyor. 12-18 yaş grubundaki çocuklardan yüzde 22'si internet bağımlılığı sınırında. Medyada saatlerce bilgisayar oynadığı için klavye başında ölen çocukların hikayeleriyle çok sık karşılaşmaya başladık. Cep telefonuyla özçekim yaparken düşen, kaza yapan, hatta vefat eden insanlara dair haberleri kimi zaman tebessüm ederek takip ediyoruz. Son model telefonu alamadığı için suç işleyen insanlara rastlıyoruz. Dost meclislerindeki gönül sohbetlerinin yerini artık sosyal medya tartışmaları aldı. Mekke'de insanlar ibadetle meşgul olmak yerine telefonla vakit geçiriyor. Teknoloji giderek bizi hayattan koparıyor. Tehlike dağdan kopan çığ gibi üzerimize gelmektedir. Teknoloji bağımlılığıyla mücacedele ederken şu nokta gözden kaçırılmamalı; artık bizim çocukluğumuzun geçtiği dönemde yaşamıyoruz. Yamalı bir topun peşinden koştuğumuz günler bir daha geri gelmeyecek.


"GENÇLERİ ANLAMAZSAK ONLARA ULAŞAMAYIZ"


Gençlerimizi anlayamazsak onların ruh dünyalarına giremezsek onlara ulaşamayız. Annenin babanın elinde telefonu bırakmadığı bir evde çocuğa teknolojiden uzak dur demek faydasız olur. Sabah geliyor; anneanne bana tableti versene. Bir dayanıyorsun iki dayanıyorsun sonra 15 dakika müsaade ediyorsun.

Her bağımlılık gibi teknoloji bağımlılığı da çözülmez değildir. Tedavisi vardır. Mesele hayatımızı kolaylaştırmak için edindiğimiz cihazların hayatımızı esir almasına izin vermemektir.