Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Bu gazi mekana hoş geldiniz. Cumhurbaşkanlığı hükümet düzeninde bu toplantıda fikirleriyle bize katkı verecek herkese teşekkür ediyorum. Bu sempozyumun 31 Mart seçimleri öncesinde gerçekleştiriliyor olmasını isabetli buluyorum.

Bilimin ışığıyla aydınlanmamış yolların nereye çıkacağı bilinemez. O yüzden sempozyumda yapılan istişareler sonrasında kurumların uygulamalarına ışık tutması bizler için önemlidir.

Cunta bize çok pahalıya mal oldu. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminden önce çok zor günler geçirdik. Hükümet olduğumuz yıllardan itibaren sistemin değişmesi gerekmesini hep belirttik. Geçtiğimiz zor dönemlerde hep koalisyonlar vardı. O dönemde enflasyon ortalaması %70 oranında imiş. Ama ana muhalefet lideri bu rakamları görmezden gelerek, "en yüksek enflasyon" bu dönemde var diyor. Oysaki rakamlar ortada.

İktidara gelişimizden sonra 16 yıl sonunda enflasyon ortalaması 9,54... Gerçek ortada. Hepsinde tek başımıza iktidarız. Koalisyonlar yok, tek başına bir iktidar var.

"İZBAN GÖREV BAŞI YAPTI"

Ana muhalefet çıkıyor, yalan üzerine siyaset olunca, çöp ve çukurdan kurtulamazsın. İstanbul'a belediye başkanı olduğum zaman, İstanbullular kentin halini bilir. Medya organları gaz maskesi dağıtırdı. Ümraniye'de patlayan çöp yığınları. İnsanlar öldü. Dönemin başkanı "Grev vardı ne yapayım diyor?". Senin beceriksizliğin o. Bakın İZBAN'da grev vardı. Hemen kararnameyle 2 ay süreyle erteledik.

Gezi ile sokaklar, 17-25 Aralık'la hükümetimizi, Çukur Operasyonu'yla kentlerimiz üzerinden saldırılar altında kaldık. Ama milletimiz nezdinde yeni sistemin değişimine kavuştuk ve yeni sistemi oluşturduk. Eskiden sadece kağıt üzerinde kalan güçler ayrılığını baştan oluşturduk. Merhum Özal, Demirel gibi liderlerin daha önce dile getirdiğini yeni sisteme geçiş yaptık. Tabii rahatsız olan çevreler rahat durmadı. Ekonomik bir saldırı başlatıldı. Ama hedeflerimize ulaşacağımızı bir kez daha dosta düşmana gösterdik.

SIFIR ATIK MESAJI

Bu süreçte her alanda olduğu gibi yerel yönetimlerde de bakış açılarına ihtiyaç duyuyoruz. Özellikle eşimin de başını çektiği "sıfır atık" konusunda yerel yönetimlere büyük işler düşüyor. Malum poşetle ilgili bir savaş başlattık. Poşeti toprak 1000 yılda eritemiyor. Hatırlıyorum anacağım evde bile dokurdu. Alışverişimizi fileyle yapardık. Atacak olsan bile kenevirden yapıldığı için toprak dostuydu. Ama ülkemizde keneviri yok ettiler. O bize dost görünenler ülkemden keneviri söküp aldı. Ama kenevir konusunda yeni adımlar atacağız.

Biz 31 Mart kampanyasında file ve bez torba kullanalım. Asla naylon poşet kullanmayacağız. Güzel ve şık olacak. Olur ya belki birileri naylon poşetlerle piyasaya çıkabilirler. Türkiye'nin kalkınmasında özellikle halkın yaşam alanlarına dokunan meselelerde yerel yönetimlere büyük iş düşüyor. Biz yaptık. Bu çöp konusunda biz 1,5 senede İstanbul'da ortadan kaldırdık, modern depolamaya geçtik. Biz eğer materyalleri birbirinden ayıramazsak bu yetersiz kalır. İşi bilenlerle bir belediye meclisi oluşturursak, başarılı oluruz.

Ne olur ülkemizi katletmeyelim. İnsanoğlu toprağa yakın yaşamalı, toprağa uzak yaşamamalı, araziyi değerlendirirsek yer çok.

Ben son 1 yıldır millet bahçeleri ve kıraathaneler üzerinde duruyorum. Neden? Çünkü her şey insan için. Biz bu bahçeleri çoğaltırsak kişi başına düşen yeşil alan sayısı artacaktır. Millet bahçeleriyle ailelerin hafta sonlarını geçirebilecekleri alanlar artacak. Millet kıraathaneleriyle gençlerimizi ağırlayacağız.

Şehircilik, şehirler arası göçler hatta beldeler... Takip edeceğiz. Taşıyalım gidelim, benim amca oğlu belediye başkanlığını kazansın. Taşınmış kıtalarla seçimler yapılmaz. Böyle demokrasi olmaz.

Ülkemizde de mahalli idarelerin yaptığı hizmetlerin kapsamları artmaktadır. Büyükşehir uygulamasıyla ülkemizin şehirleri çehre değiştirmiştir. Birçok projenin yürütücüsü haline gelmişlerdir.

Şehir demek medeniyet demektir. Bazıları medeniyeti sadece fiziki yapı ve kültürel yapı olarak görürler. Oysaki temelde ahlak ve inanç vardır. Modern dünyanın sorunu medeniyetlerini inanç ve ahlak üzerine kurmamalarıdır. Biz bu yanlışa düşmeyeceğiz. Yeni dönemde şehirlerimizi bu anlayışla inşa edeceğiz. Tüm yerleşim alanlarında yatay mimari konusunda ısrar ediyorum. Aksi takdirde sosyal maliyet çok daha yüksek olacaktır. İlginç bir örnek vereceğim: Deniz kenarları ve orman alanlarını betona çevirmeye çalışanlar var. Bu para ve kapitalizm nelere muktedir. Doğa umrunda değil. Bize "Manhattan" diyorlar. Ya bırak orayı, kendi kültürüne bak. O yüzden bu işe çok dikkat edeceğiz. Çevre ve Şehircilik Bakanı'ma da söylüyorum. Kimsenin gözünün yaşına bakılmayacak. Müsade verilmemeli bu yapılara. Hangi partiden olursa olsun tüm belediye başkanlarını bu yeni anlayışa aktif olarak katılmaya davet ediyorum. Amacımız bütün vatandaşlarımızı kucaklayarak, bu medeniyet hareketini gerçeğe dönüştürmek istiyoruz.

Mimar Sinan'ın mazisinde tam 780 eser var. Aradan 700 sene geçti ama biz hâlâ o yapılarla övünüyoruz. Peki yüzyıllar sonra böyle eserler görebilecek miyiz? Öyle eserler ortaya koyalım ki, evlatlarımız, torunlarımız bizden bahsetsin.

Son dönemlerde düşmanlarımızdan en sinsilerinden birinin saldırılarına maruz kaldık. FETÖ. Bu terörist örgüte karşı milletimizle beraber dimdik savaştık ve kazandık. Ama bazı çevreler bu alçakları günlük siyasete meze yapıyor. Ama bunlara göz yummayacağız. Sabır ve sebatla çalışan emniyet güçlerimiz her konuyu en ince detaya kadar inceliyor. Milletimiz bunları ciğerlerine kadar gördü. Tüm FETÖ'cülere sesleniyorum: Gidecek yeriniz, saklanacak yeriniz kalmadı. Başlarındaki elebaşı da önünde sonunda gelecek. Kaçamayacak.

FETÖ'yü kamudan büyük ölçüde hamdolsun tasfiye ettik. Belediyelerdeki son kalıntıları da inşallah 31 Mart itibarıyla milletimiz tarafından tasfiye edilmiş olacaktır. FETÖ mensuplarına yönelik operasyonlarla ilgili işbirliği çağrıları alıyoruz. Dünyada saklanacak hiçbir yerleri kalmayana kadar peşlerinde olacağız. Milletimizin 31 Mart'ta arkasında FETÖ gölgesi bulunanlara dersini vereceğini düşünüyorum.