Demircan: Demir gibi sağlam kimse.
Demirkan: Sağlam ve güçlü kan.
Deniz :Yeryüzünün büyük bölümünü kaplayan çok geniş ve tuzlu su.
Denizhan: Ünlü Oğuz Destanı’na göre, Oğuz Han’ın altı çocuğundan en küçüğü, eski Türklerin inanışına göre doğa tanrılarından biri.
Derin: Sığ olmayan, içli.
Devran: 1. Dünya, felek. 2. Zaman. 3. Talih, yazgı.
Devrim: Kısa zaman içinde gerçekleştirilen ve olumlu yönde önemli niteliksel değişimlere yol açan hareket.
Dinç: Sağlık durumu iyi, güçlü, gücü yerinde, canlı.
Dinçer: Güçlü er, güçlü kimse.
Diren: Toplayan,dirgen, genellikle harmanda sapları yaymaya yarayan demirden, çatallı bir tarım araç.
Doğan: Küçük kuşlarla beslenen, ava alıştırılarak kuş avında kullanılan, akdoğan, çakırdoğan, aladoğan gibi türleri olan bir kuş, şahin.
Doğuş: Doğma, doğma biçimi, yaradılış.
Doruk: Tepe, ağaç tepesindeki körpe filiz
Duran: Hareketsiz halde bulunan, sabit.
Dursun: Çocukları devamlı ölen ailelerin yeni doğan çocuklarına verdikleri ad.
Düzgün: Girintisi, çıkıntısı, pürüzü olmayan.