Giriş
Daha fazla kanıt ortaya çıktı! Corona virüs yarasadan değil pangolinden bulaşmış olabilir
Corona virüsün yarasalardan ortaya çıktığı tüm bilim insanları tarafından kabul edilen bir durum. Ancak uzmanlar, corona virüsün yarasalardan insana bulaşmasını sağlayan bir "ara konakçı" daha olduğunu düşünüyor. Başlangıçta bu ara konakçının yılanlar olduğu sanılıyordu. Geçtiğimiz günlerde yapılan bir araştırma ise, ara konakçının pangolinler olduğuna dair güçlü kanıtlar sundu.
Pangolinler, yeni corona virüsün yarasalardan insanlara iletilmesine neden olan eksik halka olabilir. Çin'in Wuhan kentindeki Huanan Deniz Ürünleri Toptan Satış Pazarı'nda ilk çıkışından bu yana, COVID-19 dünya çapında bir milyondan fazla insana bulaştı. COVID-19'un iletimini anlamak ve kontrol etmek için, bilim insanları hastalığa neden olan corona virüsü incelemek için yarışıyor.
SARS-CoV-2 zoonotiktir, yani virüs hayvanlardan kaynaklanır ve insanlara atlar. Buradaki kritik zorluk, hangi hayvanın virüsü insanlara aktardığını belirlemek.
Daha önce virüsün yarasalardan yılanlar sayesinde insanlara bulaştığı düşünüyordı.
Uzmanlar, pangolinlerin yılanların aksine, corona virüsü insanlara ileten ve devam eden COVID-19 pandemisine neden olan konakçılar olarak hizmet edebileceğine inanıyor.
Pullu bir karıncayiyen olarak da bilinen pangolin, pulları olan tek memeli ve Asya ve Afrika'da bulunuyor.
Zoonotik iletimin gizemi
Ocak 2020'den bu yana, bilim camiası arasındaki mevcut fikir birliği, SARS-CoV-2'nin yarasalardan kaynaklandığı; bununla birlikte, yarasaların virüse daha önceki zoonotik corona virüslerin bulaşması hakkında bilinenlere dayanarak doğrudan insanlara bulaşması olası değildi.
Bunun yerine, bilim insanları yarasa corona virüsünün, daha sonra virüsü insanlara ileten başka bir hayvana, bir "ara konakçı"ya enfekte ettiğinden şüphelendi.
SARS-CoV-2 ara konağının kimliğinin bilinmesi, salgının daha fazla yayılmasını önlemek için çok yararlı olduğu olacağından, birçok araştırmacının çözmeyi istediği bir hedef haline geldi.
Bir araştırma, Çin krait ve Çin kobra gibi yılanların SARS-CoV-2'nin ara konakçıları olduğunu iddia etti. Bununla birlikte, bu sonuç hızla şüphecilik çekti, çünkü kısmen corona virüslerin yılanlar gibi soğukkanlı bir hayvandan insanlara atlayabileceğine dair önceden bir kanıt yoktu.
Yılanlar konakçı olamaz
SARS-CoV-2'nin yılanlardan bulaştığı iddiası, virüsün genetik sekansının bir analizine dayanıyordu. Hem virüslerin hem de hayvan hücrelerinin işlev görmesi için, genetik sekansların (RNA veya DNA) proteinlere çevrilmesi gerekir, bunlar daha sonra virüsün ve hücrenin birçok görevini yerine getirir.
Bu proteinler tekli amino asitlerin bağlı zincirleri olarak bulunur. Bir proteindeki her amino asit, genetik sekansta kodon olarak da bilinen üç nükleotitten oluşan bir grup tarafından kodlanır.
64 olası farklı kodon ancak sadece 20 amino asit bulunduğundan, birkaç kodon aynı amino aside karşılık gelebilir, farklı organizmalar, belirli bir amino asit için kodonun kullanıldığı farklı bir tercihe sahip olacaktır.
İlk çalışma, corona virüsün bir hayvan hücresi içinde etkili bir şekilde büyümesi için, corona virüsün kodon kullanım tercihlerinin konakçı hücreyle eşleşmesi gerektiğini varsaydı.
Araştırmacılar, SARS-CoV-2 virüsündeki kodon kullanımını Wuhan Huanan Deniz Ürünleri Toptan Satış Pazarı'ndaki sekiz hayvandaki hücrelere kıyasla karşılaştırdı.
Bu çalışma, yılanların SARS-CoV-2 ile en benzer kodon kullanım modelini paylaştıklarını ve böylece yılanların en olası ara konakçı olduğunu bildirdi.
Ancak, corona virüslerin ve hayvan konakçılarının benzer kodon kullanımını paylaştıkları yönündeki hipotezleri hiçbir zaman doğrulanmadı.
Michigan Üniversitesi'ndeki ekip, bu hipotezi inceled, ve yakın tarihli bir çalışmada sistematik bir analiz gerçekleştirdi.
Üç corona virüsün (SARS-CoV-2, SARS-CoV ve MERS-CoV) kodon kullanımlarını 10.000'den fazla hayvan türüyle karşılaştırdılar.
Şaşırtıcı şekilde, bir corona virüsün kodon kullanımının konakçıları tarafından belirlenmediğini buldular.
Örneğin, SARS-CoV ve MERS-CoV'un kodon kullanımı, kurbağalara ve yılanlara, gerçek hayvan konakçılarından (miskler ve develer) çok daha yakın.
Bu, hayvan hücrelerinde corona virüs konakçılarını çıkarmak için sadece kodon kullanımının mümkün olmadığını gösteriyor. Bu da SARS-CoV-2'nin yılan kaynaklı bulaşma iddiasının yanlış olacağını gösteriyor.
Kayıp halka: Pangolin
Çalışmalar ayrıca Malayan pangolinlerin akciğer örneklerinde bulunan bir corona virüsün genetik dizisinin SARS-CoV-2'ye oldukça benzer olduğunu buldu. İki virüs genetik dizilerinin yüzde 91'ini aynıydı.
Bu iki virüsün proteinleri arasında özellikle güçlü bir benzerlik var. Bir corona virüsün yüzeyinde bulunan protein, virüs tarafından bir hayvan hücresine girmek için kullanılır.
SARS-CoV-2'nin atası olan yarasa corona virüsünün proteinöüzerinde SARS-CoV-2'den farklı 19 amino asit var; pangolin corona virüsü sadece SARS-CoV-2'den farklı beş amino aside sahip.
Bu arada, diğer bazı araştırma grupları, SARS-CoV-2'ye çok benzeyen corona virüslerden enfekte olan pangolinlerin daha fazla deneysel kanıtı buldu.
Pangolinler artık ara konakçı olarak en büyük şüphe olsa da, çalışmalar diğer potansiyel ara konakçıların hala düşünülmesi gerektiği sonucuna varıyor.
Bir corona virüs, insanları enfekte etmek için birden fazla hayvan türünü kullanabilir: örneğin, miskler en iyi SARS'ı iletmekle bilinirken, rakun köpekleri ve gelincik porsukları gibi diğer hayvanlar da SARS taşıyabilir.
Benzer şekilde, kediler ve gelincikler de SARS-CoV-2 ile enfekte olabilir; insanların bu hayvanlarda bulunan corona virüs tarafından enfekte olup olamayacağı hala bilinmiyor.