Zihin Sağlığı Daha iyi bir yaşam için "kabul etmeniz" ve "değiştirmeniz" gereken şeyler

Daha iyi bir yaşam için "kabul etmeniz" ve "değiştirmeniz" gereken şeyler

Paylaş
Daha iyi bir yaşam için "kabul etmeniz" ve "değiştirmeniz" gereken şeyler

Yaşam zorluklarla dolu bir yol. Daha iyi yaşamak bazen elimizde olmasa da daha iyi hissederek yaşamak her zaman mümkün. Yaşamınıza kabul edeceğiniz ya da değiştireceğiniz şeyleri doğru olarak bilmek ve elbette yapabilmek daha iyi bir yaşamın kapısını aralıyor.

Yaptığınız seçimleri kabul edin, sonraki seçimleri değiştirin.

Haberin Devamı

Hepimiz hata yaparız. Ama ben, ‘hatalara’ inanmıyorum. Bence hataların tümü, birer öğrenme fırsatıdır. Kimi zaman bazı şeyleri nasıl yapmamız gerektiğini zor yoldan öğrenmemiz gerekir. Hatalarınız için kendinizi hırpalamayın.

Geçmişten ders çıkartarak, bir dahaki sefere o şeyi nasıl daha iyi yapacağınıza dair bir rehber olarak kullanabilirsiniz.

‘Daha iyi bildiğinizde, daha iyi yaparsınız.’

Size zarar verenleri kabul edin, etrafınızdakileri değiştirin.

Bu üzücü bir gerçek ama herkese güvenemezsiniz. Bu dersi zor yoldan öğrenmek zorunda kaldım ve muhtemelen yalnız değilim. Bazı insanlar sizi incitmek istemez, bazıları zarar verir. Her iki durumda da onları affedin ve bu tür deneyimleri bir hediye olarak kabul edin. Kızgınlığın ve öfkenin negatif enerjisini serbest bırakın. Negatif enerji barındırmak bizim için kesinlikle iyi bir şey değil.

Haberin Devamı

Sonra, birlikte vakit geçirdiğiniz insanlar hakkında yeni seçimler yapın. O ‘enerji vampirlerini’ hayatınızdan çıkarın. Bilirsiniz ki; sizi tüketenler ve hayat enerjinizi emenler bu kişilerdir. Bundan sonra insanlardan gelen olumlu, canlandırıcı ve büyüme odaklı davranışları hayatınıza dahil edin.

Vücudunuzu kabul edin, sağlığınızı değiştirin.

Daha uzun olmak için daha uzun bacaklar ister misin ya da daha küçük bir kemik yapısına sahip olmak… Bütün bu isteklerinizde başarılar. Yapabileceğiniz tek şey, bedeninizi olduğu gibi kabul etmektir. Elbette yüzünüzü yeniden şekillendirmek için plastik cerrahiye bir ton para harcayabilirsiniz, ama neden bunu yapmak isteyesiniz?

Kendinizi olduğunuz gibi sevin, nasıl göründüğünüzü kabul edin. Değiştirebileceğiniz tek şey sağlığınızdır. Kilo vermek istiyorsanız, ona kendinizi verin! Yemek yeme ve egzersiz yapma alışkanlıklarınızı değiştirin. Otomatik olarak vücudunuz ve kendiniz hakkında daha iyi hissedeceksiniz.

Kusurlarınızı kabul edin, güzellik fikrinizi değiştirin.

‘Kusurlar’ diye bir şey yoktur. Medya ve toplumsal manipülasyon, Angelina Jolie’ye veya Brad Pitt’e benzemiyorsanız, güzel/yakışıklı olmadığınızı düşünmenize sebep oldu. Bu tamamen saçmalık! Güzellik, gerçekten bakanın gözündedir. Fiziksel özellikleri bir kenara bırakıp iç güzelliğinize odaklanın, ışığı içeriden tutun.

Haberin Devamı

Bir film yıldızı ya da süper model gibi görünebilirsiniz, ama içinizde çürümüşseniz, o zaman bunun hiçbir anlamı olmayacaktır.

Ailenizi kabul edin, arkadaşlarınızı değiştirin.

Ailemizi gönüllü olarak seçmiyoruz. Bu nedenle, hayatınızı tatsız hale getirirken ailenizi kabul etmek bazen zordur. Eleştirel, yargılayıcı veya talepkar olabilirler. Ne kadar isteseniz de, onları değiştiremezsiniz. Değiştirebileceğiniz tek şey, onları nasıl gördüğünüzdür. Onların davranışlarını kabul edin, çünkü buna mecbursunuz. Bununla birlikte, sözde ‘arkadaşlarınız’ olumsuz davranışlar sergiliyorsa, uzaklaşıp daha iyi arkadaşlar bulma seçeneğiniz vardır.

Kayıplarınızı kabul edin, kazancınızı değiştirin.

Hepimizin hayatta çok çeşitli kayıpları var. Kayıplar finansal olabilecekleri gibi, yakınımızdaki insanlar da olabilirler. Kayıplar herhalukarda acı vericidir. Kaybettiklerinizi geri almak için muhtemelen yapabileceğiniz hiçbir şey yoktur. Belki yaptığınız o kötü yatırımda paranız gitmiştir, belki sevdiğiniz biri bu hayattan ayrılmıştır… Kayıplarımızı her zaman geri alamayabiliriz. Ancak odak noktamızı geleceğe çevirebiliriz. Olumlu bir tavırla ileriye bakabilir ve başımızı dik tutarak ilerlemeye karar verebiliriz.

Haberin Devamı

Durumunuzu kabul edin, bakış açınızı değiştirin.

Buddha’nın ünlü sözlerinden biri şöyledir; acıya neden olan, acıyı oluşturan durumlara/koşullara karşı direnişinizdir. Başka bir deyişle, değiştiremeyeceğimiz bazı şeyler vardır. Bunlara karşı savaşmaya devam edersek, o zaman kendi acılarımıza neden oluruz. Acımıza neden olan durum değil, acıya neden olan ona direndiğimiz gerçeğidir. Bu yüzden iki seçeneğimiz vardır: (1) Hoşlanmadığımız ve sonuç olarak acı çektiğimiz bir durumla savaşmaya devam etmek veya (2) durumu kabul edip, ona bakış açımızı değiştirmek.

Kaderinizi kabul edin, yolculuğunuzu değiştirin.

Kaderimiz her zaman memnuniyetle karşılanmıyor. Ölümcül hastalık teşhisi konan, evlilikleri bozulan, sevdiklerini kaybeden veya yollarını kaybeden çok sayıda insan var. Ancak bazen en iyi hediyeler, karanlık anlarda gelir. Acı dolu kaderini anlamlı bir yola çeviren birçok insan var. Bunu hem kendileri hem de başkaları için yapıyorlar. Yani, şu anda hayatın kötü bir anındasınız ve orada bulunduğunuz için, yolculuğunuzun bitmesi gereken yer burası gibi düşünmeyin.

Haberin Devamı

Şimdi nerede olduğunuzu kabul edin, gideceğiniz yeri değiştirin.

Çoğu insan daha iyi, daha zengin, daha zayıf, daha mutlu veya daha başarılı olmak ister. Bu hedeflere sahip olmak ve kendimizi geliştirmek istemek harika. Ancak büyüme ve değişim, kabullenmekle başlar. Mevcut durumunuza direndiğinizde, duruma ve dünyaya negatif enerji yayarsınız. Hayattaki yolunuzu değiştirmek için, daha iyi bir gelecek yaratmak için pozitif enerji ve eylemler ortaya koymanız gerekir.

Değiştiremeyeceğiniz şeyleri kabul edin, kabul edemeyeceğiniz şeyleri değiştirin.

Yedinci maddede de söylediğim gibi, hayatta değiştiremeyeceğimiz şeyler var. Diğer insanlar ve vergiler, bunlar sadece ikisi. Dolayısıyla, değiştiremeyeceğiniz şeylere karşı savaşmak yerine, değiştirebileceğiniz şeylere bakın. Enerjinizi değiştiremeyeceğiniz şeylere karşı direnişe harcamaktan çok, üretken olmayı seçebilirsiniz. Öyleyse, pozitif değişime doğru ilerleyin ve yukarı doğru hareket edin.

Hayat, karmaşık bir kabul ve değişim dengesidir. Hepimiz ikisi arasındaki ince bir çizgide yürüyoruz. Ancak biraz bilinçli odaklanma ve eylemle kabul etmediklerimizi değiştirebiliriz.