KIYASLAMALARDAN KAÇININ
Yıllar boyu hayal ettiğimiz evi satın alıyor ama satın aldığımızda heyecanımızı yitiriyoruz. Her şey hemen anlamını yitiriyor. Tüketim çılgınlığı, insanları her geçen gün biraz daha fazla harcamaya itiyor. İnsan kendi öz duygularını kaybetmemeli. O noktayı kaybettikten sonra artık bunun geri dönüşü yok, sınırsızca istemeye başlıyoruz, doyumsuzlaşıyoruz. Freni patlamış kamyon gibi oluyoruz. Biraz sakin olmak lazım. Durmak, gözlemlemek lazım. Farkındalık burada başlar.
Elimizde neler var, bunlara bakmalıyız. “Sağlıklıyım, ailem var, kariyerim iyi... Ama arkadaşımın sahip oldukları daha çok, benimkiler az!” diye düşünerek panik oluyoruz. Kendimizi, güzelliğimizi bir başka resimle, bir başka kişiyle kıyaslıyoruz. Dış görünüşümüzü, evimizi, arabamızı, kariyerimizi, hatta çocuklarımızı bile kıyaslıyoruz. Ancak sakinleşirsek hayatın farkına varabiliriz.
Bunu hiçbir zaman unutmamak gerek. Yıllar geçip gittikten sonra neden elimdekilerin kıymetini fark edemedim dememek için bizi kontrolden çıkaran hırslarımızdan kurtulmalıyız.