Rauf Tamer Damlalar
HABERİ PAYLAŞ
Haberin Devamı

Eğer “Türkiye batsın” diyen o tatlı dilli gruptansanız, hazır Suriye Bataklığı’na girmişken, bırakın orada batsın işte. Niye Fırat Kalkanı’na karşısınız? Ne bu çelişki? Niye sınır ötesi bu operasyondan hiç hoşlanmadınız? Durun bir dakika. Kıpırdamayın. Ordumuzun, tam zamanında ve çok isabetli bir iş yaptığı, sizin şu pek endişeli suratınızdan anlaşılıyor.


Gelelim, Fırat’ın batısına. “Orada kimse kalmayacak” diye bize teminat veren kim? Amerika. Süre, yarın gece bitiyor. Silahlı unsurlar orayı terketmezse, gereğini yapacağız. Sonra da dönüp Obama’ya diyeceğiz ki: - Senin gibi kefil hiç görmedim. Ne biçim söz veriyorsun? Obama’nın cevabı bellidir: - Boşver ortak, söz verdiysem senet vermedim ya. İşte, adam gibi adam.

Geçen gece, Sivil Dayanışma Platformu Başkanı Ayhan Oğan’ın mantıklı tespitlerini dinlerken, şunları düşündüm... Ve hala yeni darbe beklentisi içinde olan yarı demokrat siyasetçilere, şöyle seslenmeye karar verdim: - İkinci darbe demek, Erdoğan’a iki kat prim demek. Hele üçüncü darbe, üç kat prim demek... Gelin vazgeçin siz bu sevdadan... Yüzde 52’ye razı olun.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder