Giriş
Demet Özdemir: Her şeyi kadın erkek ilişkisine indirgeyerek abartıyoruz
Uzun aradan sonra ekranlara ‘Erkenci Kuş’ dizisindeki Sanem rolüyle döndü Demet Diyorki: Ben aşkın sadece kadın erkek arasında gelişen bir şey olduğunu düşünmüyorum. Bence biz bunu her şeyi kadın erkek ilişkisine indirgeyerek abartıyoruz.
Artık bir dramada oynamak istediğini söylemişsin ama ‘Erkenci Kuş’ yine romantik komedi tadında bir yapım olacak değil mi?
Evet, farklı bir şeyler yapmak istediğimi daha önce birkaç kez vurgulamıştım. Şimdi de romantik komediyle başlıyoruz belki ama aşk kısmı devreye girdiği zaman yumuşak da olsa drama ve hüznü seyirciye vereceğiz elbette. Dört-beş senaryo okudum ve bu parladı gözümde. Sanem karakteri özellikle...
Hangi özelliğiyle parladı Sanem?
Sanem gibi birini hiç oynamadım. Genelde masum, naif ve korkak kızları oynadım. Bu seferki babasını arkasına alıp annesine cevap verebilen, ablasıyla didişip duran, hayallerinin peşinde koşan bir kız. Daha senaryoda gördüğüm zaman biliyordum çok keyifli geçeceğini çekimlerin.
Bugüne kadar birlikte en çok eğlendiğin partnerin kim oldu?
‘No 309’ dizisinde beraber oynadığım Sumru Yavrucuk! Onunla ilk tanıştığımda inanılmaz gergindim. Kendimi gözetim altında hissediyordum. Çekimler başladıktan birkaç gün ve birkaç sahne sonra beni kovalıyordu terlikle. İçinden bir anne çıktı, o terlik nerelerime iniyor belli değil. Sonra sahne bitti, birbirimize baktık, onun gözlerindeki hır, benim korkmuş halim... Bir an geldi ve yorulduk kavga etmekten. O an çok komikti.
Şu anki ruh halini anlatan üç kelime söylemeni istesem?
Tamamen diziyle ilgili olacak büyük ihtimalle. Çok müzik dinliyorum, bana kendimi iyi hissettiriyor. Sonra kahkaha ve son olarak da kendinden emin olma hissi. Çok doğru bir işte olmanın huzuru bu da. Her zaman nasip olan bir şey değil bu.
OYUNCULUK AKIL İŞİ DEĞİL ÇOK ZOR
'No 309’ dizisinden sonra altı aylık bir ara verdin, bu sürede neler yaptın?
Kendi kendime biraz evde kaldım. Akıl işi değil oyunculuk, çok zor. Sağlıklı bir şey değil gerçekten. Her şey çok hızlı ve bir yerde durman gerekiyor. Kendime kendimi hatırlatmaya çalıştım. Ailemle çok vakit geçirdim. Seyahate halim kalmadı. Sahip olduğum şeylerle vakit geçirmeye ihtiyacım vardı. 13 ders pilatese gidebildim. Pilatesi spor olarak değil meditasyon olarak görüyorum. Esnemek vücudu ve zihni çok rahatlatıyor. Aslında daha da uzun tutmayı düşünüyordum arayı ama kendimi hazır hissettim. Altı ay dinlenmek iyi geldi.
Hedeflerin var, yurtdışına gitmek, yabancı dil öğrenmek gibi
Bu rolün üstüne yurtdışına gitmeyi ve eğitimin ardından bir müzikalde rol almayı çok isterim.
HER YERDE HER FIRSATTA DANS EDİYORUM
Dizideki karakterin Sanem gibi evde kendi kendineyken dans ediyor musun?
Evet, her zaman.
Hangi şarkıya gider elin?
90’lar Türkçe pop dinlemeyi seviyorum en çok; Çelik, Mustafa Sandal, Bendeniz...
Hepimizin en sevdiği dönem sanırım.
Ben aslında ucundan yakalayabildim o dönemi. Ama bana hüzünlü geliyor ve çok seviyorum. Her yerde her fırsatta dans ediyorum.
Bu güzel enerjinin sebebi belli oldu. Nasıl başlarsın güne, ritüellerin var mı?
Benim için en önemli olan şey güne sakin başlamak. Telefonlarla o kadar iç içe yaşıyoruz ki, telefonu uzağa koymaya, uyanır uyanmaz mesaj okumamaya çalışıyorum.
İlk mesaj kimden gelir genelde?
Ablamdan. Kahve içmeyi çok seviyorum. Evdeysem mutlaka yemek yapıyorum. Yalnız yaşamaya başladığımda bir baktım işler kötüye gidiyor, kötü besleniyorum. Yemek yapmayı öğrenmem gerektiğine karar verdim. Açıyordum Youtube’u, canım ne istiyorsa onu yapıyordum. Yemek yapmayı çok büyütmüşüm. Düşündüğümkadar zor değilmiş.
ÇOK TUTKULU HİÇ KORKUSU OLMAYAN BİRİYİM
Bir Balık burcu olarak nasıl tanımlıyorsun kendini?
Çok tutkulu, hiç korkusu olmayan... Aşkın sadece kadın erkek arasında gelişen bir şey olduğunu düşünmüyorum, çok bağlanırım arkadaşlarıma. Aileme de aynı şekilde. Her şeye dört elle sarılan biriyim. Zaten bence biz bunu biraz abartıyoruz, her şeyi kadın erkek ilişkisine indirgeyerek yani. Bir erkek arkadaşınla dışarı çıkınca bir şey konuşuyorlar hakkında, kız arkadaşlarınla eğlenmeye çıktığında da... Magazin anlamında konuşuyorum tabii. Normal yemek yiyemez hale geldim. Her anımı neden görsünler, kendim zaten paylaşmıyorum, hele de haber verilmeden paylaşılınca çok üzülüyorum.
Profesyonel hayata 16 yaşında başlamışsın.
Evet ve bunun için çok mutluyum. Kendimi çok güçlü hissediyorum, iyi ki böyle olmuş.
Kendi paranı kazanmanın yaşattığı en büyük tatmin ne oldu?
Çevremdekileri, en yakınlarımı mutlu etme tatminini yaşamak. Ailemi şımartmak ve onlara destek olmak en büyük gurur benim için.
Oyuncu olmasaydın avukat mı olurdun peki?
Evet. Benim aram yok gördüğün gibi, ya hukuktaki gibi böyle bir kurallar topluluğu ya da tamamen kuralsız... Hâlâ da aklımdan çıkmış değil aslında. Her an bir ucundan tutabilirim. Birilerine yardım edebilmek, gerçek anlamda ellerinden tutabilmek çok güzel olurdu.
InStyle, Temmuz 2018