Cumartesi Postası 'Dizilerden kazandığımı tatilde yiyorum'

'Dizilerden kazandığımı tatilde yiyorum'

Paylaş
'Dizilerden kazandığımı tatilde yiyorum'

“Tenoru ve bası açık, terbiyeli, bariton bir sesim var. Ama opera eğitimialmasam terbiyesiz bir sesim olacaktı” diyor usta oyuncu Tarık Ünlüoğlu(63). Futbol oynarken sırf bir baltaya sap olabilmek için 'artist' olmuş.

Ama aslında hayallerini pilotluk süslüyormuş. Bu yüzden fotoğraf çekimimizi uçak kokpitinde yaptık. Şu anda TRT’nin ‘Bir Yusuf Masalı’ adlı dizisinde oynayan Tarık Ünlüoğlu ile bir söyledik, bir güldük...

Haberin Devamı

Röportaj: Ömer GÖREN

-Nasıl oyuncu oldunuz?

Ankara Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda okudum. Devlet tiyatrolarında 38 yılı geride bıraktım. Pasaportumda bile ‘artist’ yazar. Sanat yapan yani! Aslında futbolcu olacaktım. 12-18 yaşlarım arasında yarı profesyonel futbol oynadım. Bir süre de basketbol! Ama sinemaya da aşıktım, hiç film kaçırmazdım. Hülya Koçyiğit, Türkan Şoray gibi yıldızların alayına aşıktım. Ve bir baltaya sap olmam gerekiyordu. Sahada ya da sette... Sette oldum. Artist olayım diye hep dua ederdim.

-Tiyatrocu olmanızın enteresan bir hikayesi varmış.

Evet. Konservatuar sınavlarını geçememiştim. İzmir’e dönüp ya bulaşıkçı ya da işportacı olacak gibi görünüyordum. Neyse ki tercihlerim arasında opera da vardı, sınavına girdim, 7 yıllık bölümü yatılı olarak kazandım. Şan ve solfej dışında hiçbir derse girmiyor, hocaların özel izniyle tiyatro derslerini takip ediyordum. Lakabım Salvador’du. Hatta bir yıldız olacağım söyleniyordu. Şan sınavını verdim, solfejden çaktım. İşte o an hayatım bitti. İzmir’e döndüğümde bunalıma girdim. Atılmamak için o kadar yalvarmıştım ki hâlâ rüyalarıma girer. Bir arkadaşım beni çalıştırdı, tiyatro sınavlarına girdim. Hazırlık okumadan tiyatro bölümüne alındım. 5 yıllık okulu da 4 yılda bitirdim. Devlet Tiyatrosu’ndan ilk maaşımı aldığım gün artık bir baltaya sap olduğumu anlamıştım.

Haberin Devamı

“Asıl rolümü henüz oynamadım”

-Kendinizi oyuncu olarak nasıl buluyorsunuz? Oynamak istediğiniz bir rol var mı?

Hiç bir zaman “İyi bir oyuncu oldum” diyemem. Olma yolundayım. Sonu yok çünkü bu işin. Çaktırmadan, hep kenardan yürürüm. Ve asıl rolümü de henüz oynamadım. Bir gün oynadığım rolü gören herkes şaşıracak.

-Özel bir soru: 25 yıl beraber yaşadığınız hayat arkadaşınızla ne oldu da bir yıl önce resmi nikah kıydınız?

Vallahi ben de bilmiyorum. Eşim nikah istedi, ben de “Peki” dedim. Tatil için gittiğimiz Berlin’de evlendik. Eşime hediye almama da gerek kalmadı artık, olabilecek en güzel hediyeyi vermiş oldum. Bu da ona ölene kadar yeter bence. Sevgililer gününde belki bir çiçek...

Haberin Devamı

Bu, ikinci evliliğiniz değil mi?

Evet. 11 yıl süren ilk evliliğimden kızım Zeynep oldu. O bizim işlerimize hiç bulaşmadı, farklı bir sektörde sistem analizcisi... Kızım, sevgili dünürlerim Levent Kırca ile Oya Başar’ın oğlu Umut Kırca ile evli. İkinci eşim tiyatro sanatçısı Gülenay Kalkan. Çocuğumuz yok, istemiyoruz da. Onun çocuğu benim. Bu da ona yetiyor, hatta fazla bile geliyor.

- Siz böyle diyorsunuz ama dünürünüz Levent Kırca “Sevgilimden çocuğum olsun isterim” demişti yaptığımız röportajda...

Öyle mii!.. Vaay! Aslında doğru söylüyor, o benden çok daha hızlı çünkü.

-Çocuk yok, tamam, ya torun?..

Torun isterim ama baskı yapmam ya da onlara karışmam. Olmazsa da olmaz. Alnımıza ne yazıldıysa... Dede olan arkadaşlarım torunun tadını anlatıyorlar ama ben olduğunda tadacağım inşallah.

-‘Pilot olmalıydım’

Var. Kaptan pilot olmak isterdim hep. Çok da iyi pilot olurdum. Pilotluk eğitimi almamama rağmen uçak hobimdir. Öyle ki; şu dolaştığımız coğrafyanın içinde hangi tip uçağa bindiğimi, gideceğim yerin ne kadar süreceğini, nerede hangi şehir olduğunu çok iyi bilirim. Uçakta mutlaka pencere yanında oturur, dışarıyı seyrederim. Hatta hafif de turbulans (hava boşluğu) olursa çok hoşlanırım. Bazen pilotlar beni kokpite davet eder, verdiğim bilgilerle şaşırtırım. Eşimle her fırsatta uçağa atlayıp gideriz bir yerlere. Bir keresinde bomba ihbarı yapılmıştı da saatlerce havada kalmıştık.

Haberin Devamı

‘Kıvanç iyi oyuncu ama vefasız’

-Eleştirilere açık mısınız?

Evet. Ama mesleğimde değil. Gerekiyorsa ben kendimi işimle ilgili eleştiririm! Tevazu göstermem; beni ancak eğitimine saygı duyduğum bir ağabeyim eleştirebilir. Onun dışındakiler ancak tavsiyede bulunabilir.

-Genç oyuncuları beğeniyor musunuz?

Yetenekli gençleri seyretmek hoşuma gidiyor. Mesela Farah Zeynep Abdullah! Nasıl bir şey o öyle! Sanki Allah içine oyunculuk ateşi vermiş. Mesela Kıvanç Tatlıtuğ! Vefasızdır ama işini iyi yapar.

-Tatlıtuğ mu vefasız? Ne oldu ki?

Kıvanç ilk dizisini benimle yaptı. Onun nasıl olduğunu da ilk arabasını aldığı zamanki heyecanını da iyi bilirim. Şimdi altına Maserati midir nedir, bir araba daha çekmiş. Yahu insan arar, hatır sorar... Bilhassa Selçuk Yöntem ile büyük dostlukları vardı, gel gör ki birçok oyuncu gibi vefasız çıktı.

Haberin Devamı

-Hayatta en çok neye değer veriyorsunuz?

Annem, kızım, eşim, akrabalarım, arkadaşlarımla iyi bir hayat geçirmek isterim. Paraya çok önem vermem. Bir yazlık, bir araba dışında başka yatırımım da yok. Kaldığım ev dahi eşimin. Devletten alacağımız emeklilik parası bize yeter de artar bile. Dizilerden kazandığımız paraları da tatillerde harcıyoruz.

8 MART 2014 Cumartesi Postası ekinden alınmıştır.