Türkiye (Son Dakika) Doçentten iğrenç taciz!

Doçentten iğrenç taciz!

Paylaş
Doçentten iğrenç taciz!

Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nde yüksek lisans öğrencisi N.D., evinde kaldığı tez hocası Doç. Dr. M.D.'nin cinsel saldırısına uğradığı iddiasıyla suç duyurusunda bulundu

İddiaya göre, Psikoloji bölümünde yüksek lisans yapan kadın öğrenci; Abant İzzet Baysal Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji bölümü öğretim elemanı olan tez danışmanı, Doç. Dr. M. D.'nin cinsel saldırısına maruz kaldı.Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nde öğretim elemanı olan M. D. tez danışmanı olduğu bayan öğrenciye yardımcı olacağını söyleyerek eşi ve çocuğunun da bulunduğu evine çağırdı. Sıklıkla evine öğrencilerini davet eden D.’nin, sabah eşi ve çocuğunun evden çıkmasının ardından kadın öğrenciye cinsel saldırıda bulunduğu iddia edildi.

SÖZLÜ VE FİZİKSEL SALDIRIDA BULUNDU

Paylaşılan bilgiye göre; 12 Haziran Pazar günü D.'yi arayıp ertesi gün tezi için randevu isteyen kadın öğrenciyi akşam saatlerinde evine davet eden M. D. ile kadın öğrenci sabah saatlerine kadar çalıştı. Sabah saatlerinde ise D.'nin eşi ve çocuğunun evden ayrılmasının ardından D. kadın öğrenciye sözlü ve fiziksel saldırıda bulundu.



Haberin Devamı

SORUŞTURMA BAŞLATILDI

Daha sonra evden çıkan genç kadın, 14 Haziran'da Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na giderek suç duyurusunda bulundu. Savcılık soruşturma başlattı. N.D., Doç. Dr. M.D. hakkında rekörlüğe de dilekçe ile başvurarak şikayette bulundu. Rektörlük tarafından M.D. hakkında ceza ve disiplin soruşturması başlatıldığı bildirildi.

İLGİNÇ DETAY

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. M. D., 2011 yılında basına verdiği bir demeçte, “çocukların internette tanıştığı kişilerin tecavüzüne uğrayabileceğini, anne babaların çocuklarının internette kimlerle yazıştıklarını baskı kurmadan bilmeleri gerektiğini söylemişti.

“GÜNLERCE AYLARCA KURBANINI SEÇİP…”

Aynı yıl tecavüzcü kişilerin normal insanlardan çok farklı olduğunu belirten Doç.Dr. M. D., "Farklı özellikleri onları suça itiyor. Bu tip kişiler zor ailelerde yetişmiş kişiler. Bu tip kişilerin çocukluk döneminde aynı suç kendilerine karşı işlenmiş olabilir, yakınları tarafından cinsel istismara maruz kalmış olabilir. Bunlar da bu nedenle aynı suçu bir başkası üzerinde deniyorlar. Bunlar düşük zekalı kişiler ise plan yapmazlar. Zeka seviyesi yüksek tecavüzcüler ise günlerce aylarca kurbanını seçip onun üzerinde nasıl bir suç işleyeceğini planlayarak geliştirir. Duygusal açıdan örselenmiş kişilerdir. Ailelerinden destek görmeyen kişilerdir" diye konuşmuştu.

Ancak bu sözleri sarf eden öğretim görevlisi hakkında şimdi ise tecavüz suçundan soruşturma başlatıldı.

İŞTE TACİZE UĞRAYAN N.D.'NİN İFADESİNDEKİ KORKUNÇ ANLAR

Haberin Devamı

Danışmanım Doç. Dr. M.D lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerini gerek ders çalışmak gerek tez çalışması için zaman sınırlaması olmadan evine çağırmaktadır. Aynı şekilde ben de tez çalışmamı yapabilmek adına evlerine çağrılmaktaydım.

Üniversitede tez çalışmama ilişkin sürecimle ilgilenmediği, ancak evlerine gittiğimde etkin çalışabildiğimiz için bu duruma mecbur bırakıldım.

Okulda olması gereken dersi işlemek için veya ders çalışmak, tez planlamak, sunum yapmak gibi farklı sebeplerle evine çağırdığı öğrenciler arasında E.A, E.P., N.Y., H.Y., Ö.D., S.B., B.K., S.Y., Ç.D., M.Ç. adlı kişiler bulunmaktadır.

Ayrıca geç saate kadar çalıştıktan sonra evlerinde kalmaya ısrar ettikleri öğrenciler arasında F.E. , U.K. , E.Ö. ve ben bulunmaktayım.

Bu davetleri ismi geçen şahıs gerek telefonla bildirerek gerekse Facebook ağı üzerinden paylaşarak yapmaktadır.

Son olayda, beni 12.06.2016 tarihinde tez çalışması için tekrar evine çağırdı. Bu tarihte ismi geçen şahsın evine gittim.

Evde danışmanımın eşi ve aynı zamanda hocam olan Doç. Dr. E.D, 20’li yaşlardaki erkek yeğeni ve hocaların küçük çocukları vardı.

Sabah saat 05.00’te danışmanımın eşi uyumaya giderken, danışmanım küçük çocuğunu sabah okula eşinin götürmesini istedi. O günün akşamından ertesi gün (Pazartesi sabahı) sabah saat 7.00’ye kadar danışmanım ile çalıştık. Sonrasında ben sabah 8.00 gibi salonda uyudum.

Planımız sabah 10.00 civarında okula gitmekti. Okula gittiğimde Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde tez savunmam için gün alacaktım.

Saat 09.00 gibi danışmanım bana seslenerek beni uyandırdı. Ben uyanarak hemen dişlerimi fırçaladım. Danışmanımın eşi, çocuğu ve yeğeni evden çıkmıştı.

Danışmanıma kızlarının odasında üstümü değiştireceğimi söyleyerek odaya girdim ve üstümü değiştirmeye başladım.

Danışmanım birden odaya girdi ve benim üstümde sadece sütyenim vardı. Ben yanlışlıkla odaya girdiğini düşünerek tekrar giyindiğimi söyledim, ancak onun beni izlemeye başladığını gördüm ve bana “bir şey olmaz biraz izleyim, sen devam et” dedi.

Ben tekrar “hocam, giyiniyorum, çıkın” dedim, ancak buna rağmen bana ”merak ediyorum, devam et, devam et” dedi. Ben de tekrar “odadan çıkın” dedim ve böylelikle odadan çıktı.

Tam olarak kapanmayan odanın kapısının arkasında durarak kapıyı tutup hızlıca giyindim ve şok geçirdim. Kapıyı açtığımda karşımda kendisini gördüm, bana ”konuşalım” dedi, ben de “sizi dinliyorum hocam” dedim.

O an benden özür dileyeceğini sanıyordum. Tam bu sırada hemen yan tarafta olan kendi odalarına kolumdan tutmak sureti ile hızlıca çekip beni kendi yataklarına attı ve tuttuğu kolumun tarafında yarısı vücuduma yarısı yatağa gelecek şekilde üzerime çıktı ve beni hareketsiz bıraktı.

Haberin Devamı

Beni yatağa atıp üzerime çıktığı andan itibaren tek eliyle beni tutup tek eliyle de göbeğim ve kalçamı okşamaya başladı. Olayın etkisinden donakaldım.

Kendisine “hocam, ne yapıyorsunuz, yapmayın,” dedim. O da bana “merak etme, canını yakmayacağım, sakin ol” dedi. O sırada bacağımla tekme atabildim, böylelikle oradan kalkabildim. Bağıracağımı söyledim, kendisi de bana tekrar “sakin ol” dedi ve afalladı.

O anda ben salona kaçabildim, korkudan titriyordum, yanıma gelip elini uzattı ve bana “bir şey olmadı, unut gitsin” dedi. Ben de “bana sakın dokunmayın” dedim.

Kendisi salondaki koltuğa oturdu, bana “çok abarttın, bu kadar tepki vermesiydin, bir kerecik dokunsam ne olur, sadece dokunacaktım, bu noktaya getirecek bir şey yoktu“ dedi.

Ben de ona “bunu nasıl yaptınız“ dedim. O da bana “ne yaptım ki, yapmak isteseydim, bugüne kadar yapardım, sen burada uyurken senin üzerini örtüyorum, sana dokunuyorum, senin ruhun bile duymuyor, bu işi yapsam senin haberin olmaz” dedi.

Ben ağlamaya başladım, hala olayın etkisindeydim ve ne yapacağımı bilmiyordum. Ağladığımı görünce “şu an yanlış yaptığımı görüyorum, pişmanım, bunu nasıl yaptım” dedi. Ben de daha fazla ağlamaya başladım ve ona “siz bunu nasıl yaptınız, siz güvendiğimiz bir insandınız, baba figürü olarak gördüğüm bir insandınız, bunu nasıl yapabildiniz” dedim.

Tekrar bana “istediğine anlatabilirsin, istediğini yapabilirsin, ben de bu süreçte istediğin her şeyi yaparım” dedi.

Bunun üzerine hiç cevap vermeden evden kaçtım. Evden çıktığımda ne yapacağımı bilmiyordum. Benimle birlikte yüksek lisans dersleri alan arkadaşlarımı aradım.

Ertesi gün Kocaeli Cumhuriyet Baş Savcılığına suç duyurusunda bulundum. 15.06.2016 tarihinde AİBÜ Sosyal Bilimler Enstitüsüne şikayetimi bildirdim. 16.06.2016 tarihinde AİBÜ Rektörlüğüne şikayette bulundum. Türk Psikologlar Derneği’de bu konuda çalışma yürütmektedir.

Haberin Devamı