Ukrayna krizi büyüyor! NATO destek gönderiyor, diplomatlar çekiliyor

ABD, Ukrayna'daki büyükelçilik personelinin ailelerinden ülkeyi terk etmelerini istedi. Amerikan Dışişleri Bakanlığı zorunlu olmayan personelinin de ülkeden ayrılmasına izin verirken, Ukrayna'daki ABD vatandaşlarından da benzer bir seçeneği düşünmesini talep ediyor.

Resmi açıklamaya göre, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı önemli bir askeri harekat planladığına dair haberler olduğu belirtildi. Ayrıca, bölgede güvenlik koşullarının 'öngörülemez ve kısa sürede kötüleşebilecek olduğu' da ifade edildi.

ABD'yi takip eden İngiltere de, Ukrayna'daki diplomatlarını ülkeden çekmeye başladı. Çekilme haberini BBC muhabiri duyurdu. BBC, Rus işgali endişesinin arttığı günlerde Kiev'deki İngiliz diplomatların yarı yarıya azalacağını aktardı.

Bunun yanı sıra, CNN International ve New York Times gazetelerinde dikkat çeken bir Ukrayna haberi daha var. New York Times, ABD Başkanı Joe Biden'ın Doğu Avrupa ve Baltık ülkelerine binlerce Amerikan askerinin konuşlandırılmasını düşünüp taşındığını yazdı. Gazete ayrıca, Başkan Biden'ın NATO'daki müttefik ülkelere savaş gemileri ve jetler göndermeyi düşündüğünü de kaydediyor.

CNN'in haber başlığı ise doğrudan 'Biden Ukrayna'nın çevresine ABD askerleri konuşlandırmak için seçenekleri dinliyor' oldu.

İki yayın organındaki haberlere göre, Camp David'de Cumartesi günü Pentagon'un üst düzey yetkilileriyle buluşan Başkan Biden'a birçok seçenek sunuldu.

Suların ısındığı bölgede son adım ise NATO'dan geldi. NATO, krizi daha da tırmandıracak bir hamle yaparak, Doğu Avrupa'daki müttefik ülkelere ilave savaş uçağı ve savaş gemileri gönderileceğini bildirdi.

Belçika'nın başkenti Brüksel'de düzenlenen AB Dışişleri Bakanları Toplantısı öncesinde gazetecilere konuşan Borrell, ABD'nin Ukrayna'daki diplomatik personelinin ailesinin ülkeden ayrılmasını istemesinin "savaşın yakın olduğu" anlamına gelip gelmediği sorusu üzerine, şu yanıtı verdi:

Blinken bu duyurunun sebeplerini bize açıklayacak. Biz aynı şeyi yapmayacağız çünkü bunun için belirli bir nedenimiz yok. Müzakereler sürdüğü sürece durumu dramatize etmemize gerek yok. Müzakereler devam ediyor. Ukrayna'yı bırakıp ülkeden ayrılmamız için bir neden olduğunu düşünmüyorum. Ama belki Bakan Blinken'in daha fazla bilgisi vardır. Bize açıklayacak.

Borrell, "AB'nin personeli ve aileleri Ukrayna'da kalacak mı?" sorusuna, "Bununla ilgili alınmış karar yok." dedi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, İrlanda'nın güneybatı kıyılarından 240 km. açığına deniz kuvveti göndererek İrlanda'nın ekonomik bölgesini gözetlediği bildiriliyor. İrlanda Savunma Kuvvetleri Yedek Görevlisi Robert Gilbey, Rusya'nın belirlediği bölgenin “bir denizaltıyı korumak için ideal' olduğunu belirtti. Rusya'nın Ukrayna sınırına 100 bin asker konuşlandırmasıyla gerilim artarken, Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesinden endişe duyuluyor. Gibley aynı zamanda, İngiliz adalarının yakınındaki Rus operasyonlarının ilk kez paniğe neden olmadığını söylüyor. 2017'de ve 2021'in yazında, bir Rus casus gemisi aniden deniz altındaki kabloları kesmiş ve İrlanda kıyılarında gözükmüştü. Mayo ve Donegal'in kuzeyinde görülen Putin'in Yantar gemisi, ticari bir denizaltı kablosunun hemen yanındaydı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna ve Rusya arasındaki gerilimde 'arabulucu' olabileceğimizi belirterek "Barışın olmasına arabulucu olabiliriz. Üzerimize düşen görev neyse hazır olduğumuzu ifade etmiştim. Önümde Ukrayna ziyareti var. Bu arada Sayın Putin ile ama telefonla, belki Rusya ziyareti olabilir. Bölgede barışın hakim olmasını istiyoruz." demişti.

2014'te Rusya ve Ukrayna sınırında yaşanan gerilim, Rusya'nın Ukrayna'ya bağlı Kırım yarımadasını ilhakıyla sonuçlanmıştı. Batı'dan Rusya'ya yönelik yaptırımlar gelmişti.

Aynı dönemde Ukrayna'nın doğusundaki, Rusya sınırındaki Donetsk'te de Rusya'dan destek alan Rus yanlısı ayrılıkçılarla Ukrayna ordusu arasında da çatışmalar yaşanmıştı.

Savaş 2015'te sona ermiş olsa da Temmuz 2020'deki ateşkese kadar çatışmalar devam etmişti. Yaklaşık 15 bin kişi hayatını kaybetti.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Cenevre'de gerçekleştirdiği görüşme sonrası yaptığı basın açıklamasında ise şunları söyledi:

Lavrov ile görüşmemiz bir müzakere değil, görüş alışverişiydi. Ukrayna'ya olası bir saldırının hemen yanıt bulacağını ifade ettik.

Rusya Ukrayna'ya saldırabilecek bir durumda. Rusya'nın Ukrayna'da istikrarsızlığa yol açmak için hükümetin devrilmesi de dahil olmak üzere birçok çabasının olduğunu biliyoruz.

Japonya’nın olası bir Rusya işgaline karşı Ukrayna'da bulunan vatandaşlarını tahliye etmeyi planladığı bildirildi.

Rusya'nın sınıra asker yığmasının ardından olası bir Ukrayna işgaline dair endişeler artarken, Japonya hükümetinin Ukrayna'daki vatandaşlarını tahliye etmeyi planladığı bildirildi. Büyükelçilik personeli de dahil Ukrayna'da yaklaşık 250 Japon vatandaşı bulunduğunu belirten Japonya Baş Kabine Sekreteri Hirokazu Matsuno, hükümetin Ukrayna'daki vatandaşlarına öngörülemeyen koşullara hazırlıklı olma çağrısı yaptığını açıkladı. Matsuno, "Gelişmeleri yakından izlemeye ve ABD ve diğer ilgili ülkelerle iletişim halinde gerekli önlemleri almaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Japonya basınının hükümet kaynaklarına dayandırdığı haberlere göre ise hükümetin olası bir tahliye planı için hazırlık yaptığı kaydedildi.