Uzun ömrün sırrı iyilikten geçiyor

İyi bir gece uykusu almak, sağlıklı beslenmek ve egzersiz yapmanın ömrü uzattığı biliniyor. Ancak bilim insanları, ruhsal olarak da daha iyi biri olmanın bağışıklığı güçlendirdiğini, tansiyonu düzenlediğini söylüyor. Çünkü yüksek tansiyon ve stres, ömrün düşmanı haline geliyor. Columbia Üniversitesi’nden Psikiyatr Kelli Harding, ‘Rabbit Effect’ (Tavşan Etkisi) isimli kitabında anlatıyor. 1978’de tavşanlar üzerinde yapılan deneyde nezaket ile kalp sağlığı arasındaki bağlantı keşfedildiği için buna Tavşan Etkisi deniyor. İşte bu etkiyi çalıştırmanın yolları... ABD’de 846 kişi takip edildi. Buna göre zor zamanlar geçirdiği dönemlerde bile cömert davranmaktan çekinmeyenlerin ömrü, diğerlerine göre uzadı. Cömert olanlar, olmayanlara göre daha uzun bir hayat sürdü. Gülümsemek sadece ruh halini iyileştirmekle kalmıyor, stres salgılayan kortizol hormonu ve mutluluk hormonu endorfini de dengeliyor. ABD’deki bir araştırmada, çok sık gülümseyenlerin ortalama 79.9 yıl, ortalama gülümseyenlerin 75 yıl ve nadiren gülümseyenlerin ise 72.9 yıl yaşadığı belirlendi. Çocuklar günde ortalama 400 kez gülümsüyor. Yetişkinlikte bu oran 20’ye düşüyor. Mutlu bir yetişkin günde 40-50 kez gülümsüyor. Boston Üniversitesi’ndeki araştırmalara göre hayata olumlu yaklaşmak bir kişinin ömrüne 11-15 yıl daha ekliyor. 85 yıl ve daha üzeri yaşama şansını yükseltiyor. Hayata olumlu yaklaşmanın yolu da kendine çok yüklenmemek ve iyi davranmaktan geçiyor. Hatalarıyla barışan ve her konuda iyi olmadığını kabullenebilen kişiler, daha uzun hayatta kalıyor. Karşıdaki kişiyi iyi dinlemek zihni genç ve aktif tutuyor. Her anlamda iyi bir dinleyici olmak, hem hayata karşı becerilerin artmasını sağlıyor hem anksiyeteyle mücadelede yardımcı oluyor hem de ömre ortalama dört yıl ekliyor. Konuşarak rahatlayan kişinin mutluluğu ve rahatlığı dinleyiciyi de etkiliyor. 1957’de üniversiteden mezun olmuş 10 bin kişi incelendi. 2008’e gelindiğinde bu kişiler arasında hayatında gönüllülük faaliyetlerinde bulunmuş kişiler arasında, hiç bulunmamış kişilerden yüzde 3 daha az can kaybı görüldü. Başkalarının hayatına dokunmak, hem fiziksel hem de zihinsel sağlığı güçlü kılıyor. Anlamlı bağlantıları olan ve sosyal olarak güçlü kişilerin ömrü, akranlarına göre yüzde 22 daha uzun oluyor. Arkadaşlıkların zor zamanlarda pekişmesi, yalnızlık duygusunun azalması, stres seviyesini düşürüyor.