Dursun Çiçek'in reddi hakim talebi reddedildi

Sanık savunmasının alınmasına ara veren mahkeme duruşmayı 16 Ocak’a erteledi. "Balyoz Planı" iddialarına ilişkin 249’u tutuklu 365 sanıklı davanın 63. duruşması sona erdi. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Tuğgeneral Kubilay Baloğlu hakkındaki suçlamalara reddetti. Duruşma salonunda savunmasını görsel sunum eşliğinde yapan sanık Baloğlu, "Devralınacak kamu kurum ve Kuruluşları" başlığı altında İstanbul Deniz Otobüsleri’nden sorumlu iki personelden birisi olduğu’ ve "Oraj Hava Harekat Planı İstanbul Deniz Otobüsü (İDO) Durumu" isimli dijital veriyi hazırladığı iddialarına değindi.

"Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs suçuyla yargılanmaktayım" diyen Sanık Baloğlu, "Dünyanın en zor şeyini, yani olmayan bir şeyin olmadığını ispatlamaya çalışıyorum. Hakkımda tek bir delil bile yok. Şahsıma yöneltilen tüm bu iddiaları kısmen basından ve savcılık sorgum sırasında öğrendim. Hakkımdaki tüm iddialar hukuken hiçbir değeri olmayan asılsız, sahte dijital komplo ürünü bilgisayar kayıtlarına dayandırılmaktadır. Ben böyle bir dijital veri hazırlamadım. Böyle bir dijital veri hazırlanması konusunda kimseden sözlü veya yazılı direktif almadım. İsmimin geçtiği iddia edilen bu iki dijital verinin sahte ve komplo ürünü olduğu, bilirkişi raporları ile tespit edilmiştir. Benden önce savunmasını yapan sanıklar ve avukatları tarafından da sahtelikleri somut olarak defalarca ispat edilmiştir. İddia makamının iddia edilen bu konular ile ilgili tek bir hukuki delili yoktur" dedi.

"SEMİNERE KATILMADIM"

Sanık Baloğlu, 5-7 Mart 2003 tarihinde 1. Ordu Komutanlığı’nda gerçekleşen plan seminerine katılmadığını belirterek, "Oraj Hava Harekat Planı’nın ismini ve 1. Ordu Komutanlığı’nda yapılan semineri ilk kez basından duydum. Hayatımda 1. Ordu Komutanlığı’na hiç gitmedim" dedi. Dosyada bulunan dijital verilerin sahte olduğunu belirten Baloğlu, dijital verilerde rütbesinin ise yanlış yazıldığına dikkat çekerek" Benim hazırladığım iddia edilen sahte dijital veride neden rütbemi yanlış olarak yazayım? Her iki dijital veride de rütbemin yanlış yazılmış olması tesadüf sayılabilir mi? Bu dijital veri benim dışımda bir iftira merkezi tarafından üretilmiştir" diye konuştu.

"DİJİTAL VERİLERİN HAZIRLANDIĞI TARİHTE YURTDIŞINDAYDIM"

Sanık Baloğlu, "Sahte dijital verilerin hazırlandığı iddia edilen tarihte Genel Kurmay Başkanlığı’nın onayı ile 3-6 Şubat 2003 tarihleri arasında, Polonya’da icra edilen Silahlı Kuvvetler Akademisi 78. Dönem Yurtdışı Tetkik Gezisi’ne katıldım. Bu dijital verinin komplocu bir merkez tarafından tanzim edildiği 06 Şubat 2003 tarihinde Varşova’daydım. Anılan tetkik gezisine benimle birlikte katılan, gezinin her safhasını program gereği birlikte geçirdiğim 39 subay şahittir. Benim hazırladığım iddia edilen belge tarihi 6 Şubat 2003 saat 10.16’dır. Ancak o tarihte saat 13.10’da Varşova’dan ayrıldığım uçak biletimde ve görev kağıdımda belirtilmektedir" dedi. Sanık Baloğlu, tahliyesine ve beraatine karar verilmesini istedi.

ÇİÇEK’İN REDDİ HAKİM TALEBİ REDDEDİLDİ

Tutuklu sanık emekli Albay Dursun Çiçek, reddi hakim talebine ilişkin dilekçesini mahkemeye sundu. Dilekçede Çiçek, "Şahsıma yönelik iftira içeren dijital bir veride adım geçtiği için tutuklu yargılanıyorum. 13 aylık süreçte 30’dan fazla dilekçemde belirtilen taleplerimle ilgili hiçbir işlem yapılmadı. Tutukluluğumun devamına ilişkin gerekçeler yazılı olarak tarafıma belirtilmemiştir. Bu nedenle Mahkeme Başkanı Ömer Diken ve üye hakim Murat Üründü hakkında reddi hakim talebinde bulunuyorum" ifadelerine yer verdi. Talebi karara bağlayan mahkeme heyeti, sanık Çiçek’in reddi hakim talebini oy birliğiyle reddetti. Sanıkların savunmalarına ara veren Mahkeme heyeti, duruşmayı 16 Ocak Pazartesi gününe erteledi.

Serpil KIRKESER / İSTANBUL, (DHA)