Eğitim - Kariyer LGS ve YKS 'matematik yapma'nın önünde bir engel

LGS ve YKS 'matematik yapma'nın önünde bir engel

Paylaş
LGS ve YKS 'matematik yapma'nın önünde bir engel

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in “Matematikle ilgili bir seferberlik başlatacağız” açıklaması, matematik öğretimini yeniden gündeme getirdi. Hacettepe Üniversitesi Matematik Eğitimi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şenol Dost’a matematik başarısı ile ilgili merak edilenleri sordum. Öğretim programlarının kurgusu ve sürecinin, yapılan sınavlarla uyumlu olmadığını belirten Prof. Dr. Dost, LGS ve YKS gibi merkezi sınavların ‘matematik yapma’nın önünde bir engel olduğunu söyledi. Sevim Büyüktaş Demir / sevim.demir@posta.com.tr

ÖNCELİKLE MATEMATİĞİ TANIMLAR MISINIZ, UĞRAŞ ALANI NEDİR?

Haberin Devamı

Matematik sayılardan veya hesap yapma işinden daha fazlası. Matematik bir düşünme biçimi, hayal ettiklerimizi ve kurguladıklarımızı dış dünyaya aktarmaya güçlü bir şekilde aracılık eden bir fikir dünyasıdır. Gözle gördüğümüz, elle tuttuğumuz, doğrulama ve yanlışlama şansına sahip olduğumuz olayların yer aldığı fiziksel nesnelerin dünyası vardır. Bunun yanında bir de nesneleri; 1, 2, 3 gibi doğal sayılar ve geometrik şekiller olan matematiksel dünya var.

NEDEN MATEMATİĞİ ÖĞRENİYORUZ, BUNLAR NE İŞİMİZE YARAYACAK?

Fiziksel dünyamızda gözlediğimiz, örneğin ‘gökyüzündeki bulutların bulunduğumuz yerden uzaklığı, kuş yumurtasının şeklinin geometrik olarak ifadesi, Nil Nehri’nin kıvrımlarını modelleme, bir ağacın yüksekliğini belirleme’ gibi tüm sorulara matematik dünyasının nesneleri ve teoremleriyle cevap bulabilir ve modeller ortaya koyabiliriz. İşte o zaman ‘matematik hayatı anlamlandırmak için yapılan bir uğraşıdır’ diyebiliriz ve çocuklarımızın ‘neden matematik öğreniyoruz, bunlar ne işimize yarayacak’ sorusunun cevabı olan ‘matematik yapmak’ dediğimiz eylemi gerçekleştirmiş oluruz.

Haberin Devamı

PEKİ, OKUL MATEMATİĞİNDE NELER YAPILIYOR?

Ülkemizdeki matematik öğretim programları, kavram öğretiminde işlemsel anlayışın geliştirildiği bir kurguya sahip. Örneğin, okulda öğretmenlerimiz öğrencilerimize ‘rasyonel sayılarda bölme yaparken, birinci kesir aynen alınır, ikinci kesir ters çevrilip çarpılır’ algoritmasını dikte eder. Öğrenci sunulan algoritmayı kolayca takip ederek ‘rasyonel sayılarda bölme işlemi’ problemlerini çözer.

Ancak ‘neden öyle yapıldığını’ bilmez. Öğretim programı doğrudan bununla ilgilenmez. Öğretmen de çoğu zaman bilmez. Hatta merak da etmez, çünkü öğretmen matematiği kurallar, formüller yığını olarak görür. Bunun sonucunda öğrencilerimiz matematiği ‘ezberlenmesi gereken kurallar ve takip edilmesi gereken algoritmalar yığını’ olarak algılıyor.

‘MATEMATİĞİ YAPAMIYORUM, ANLAMIYORUM’ CÜMLELERİ NEDEN KURULUYOR?

Örneğin ‘iki sayının en büyük ortak böleni’ sayıların dünyasına ilişkin bir kavram ve diğer tüm matematiksel nesneler gibi hayatın içinde doğrudan gözlemleyemeyiz. Matematiğin böyle bir derdi de yok. Öğretmen bu kavramın işlemsel özelliklerini öğretmeye çalışır. Öğrenci de sunulan algoritmaları takip ederek, bu tür problemleri çözer. Ancak öğrencinin bu kavramı kullanarak, bir probleme çözüm bulması gerektiğinde sorunlar başlıyor. Dahası ‘matematik yapamıyorum, anlamıyorum’ cümleleri buradan itibaren kurulmaya başlıyor.

Haberin Devamı

SINAV BASKISI MATEMATİK ÖĞRETİMİNİ NE KADAR ETKİLİYOR?

LGS ve YKS gibi çoktan seçmeli merkezi sınavlar, ‘matematik yapma’nın önünde bir engel. Müfredatın yetiştirilmesinin öğretmenler üzerinde yarattığı zaman baskısı, öğrencilerin LGS ve YKS sınavlarına yönelik değil. ‘Matematik yapmak’ istiyoruz diyoruz, ancak koşullar ve gerçekler ‘matematik yapmamak’ üzerine kurulu.

Örneğin, bir ortaokul 8’inci sınıf öğrencisi, okulda öğretmenlerini dinliyor ve ödevlerini yapıyor. Başarılı dediğimiz öğrencinin tüm bu etkinlikleri, LGS’de alacağı puana etkisi az. Öğretim programlarının kurgusu ve öğretim süreci, yapılan sınavlarla uyumlu değil. Böylece öğrenci de ‘neden matematik yapamıyorum’ duygusunu rahatlıkla oluşturabiliyoruz.

Haberin Devamı

YAYINLANAN ÖRNEK SORULARLA İLGİLİ NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?

Okullarda kazandırılmaya çalışılan sınırlı düzeyde becerilerle sınavlarda öğrencilerimizi çok rahatlıkla sınıyoruz. Öyle ki bazen yayımlanan örnek soruları gördükçe ‘bulmayacaya dönüştürülerek iyice zorlaştırılan problemlerle burada neyi ölçmek istiyorlar?’ diye sormadan alamıyorum kendimi. Fırsat eşitliğinden söz etmiyorum bile. Öğrenci, okulda öğretmeninin verdiği etkinlik ve ödev gibi sorumlulukları yerine getirmeden, ortaokul ve lisenin son sınıflarında, sadece sınav soruları üzerine çalışıyor.

MATEMATIĞIN GÜCÜ

Matematik bize hayal ettiklerimizi problem haline getirebilme fırsatı sunar. Problemlere koşullar ekleyerek özgürce kurgular yapabiliriz. Matematiğin bu gücünü ‘öğrencilerimiz sınavlarda başarısız’ diye etiketlemek veya elemek için kullanmaktan vazgeçmeliyiz.

Haberin Devamı