Efendim alacakların takibi için kurulmuş bazı şirketler var. Bu şirketler bankalar ve bankalar gibi kuruluşların alacaklarını temlik alıyorlar, yani kendileri alacaklı duruma geçecek şekilde sözleşme yapıyorlar. Bankanın 100 birimlik alacağını 20 birime satın alıyorlar, sonra alacağı okuyucumun olayında olduğu gibi yüksek rakamlar halinde takibe koyuyorlar ve tahsil ettikleri para kadar kâra geçiyorlar. Bu şirketler yasal olarak kurulmuş şirketlerdir. İşte okuyucumun babasının kredi borcunu takip eden şirket, bunlardan biri. Şayet takip başladığında okuyucumun babası takibe itiraz etseydi olay tarla satışına kadar gelmezdi. Zira tatbikatta büyük çapta gördüğüm şu; bu şirketler bankalardan veya başka şirketlerden temlik alırken borca ait belgeleri ya hiç almıyorlar veya eksik alıyorlar. Bu nedenle de itiraz halinde borcu ispatlayamıyorlar. Bundan dolayı da takip dosyasına itiraz halinde ya dava açmıyorlar veya açtıkları davayı kaybediyorlar.