'Hem sağlık hem ekonomi için stratejik önemi var'

Sürdürülebilir gıda ve tarım politikalarının önemine değinen Kerem Barlak, "Küresel çapta gıda ve tarım sektöründe mevzuat ve regülasyon değişiklikleri bugün en büyük 3 riskten biri, iklim değişikliği en büyük 10 riskten biri, itibar kaybı ise yine en büyük 10 riskten biri olarak görülüyor. Öte yandan gıda sektöründe globalde yaşanan olumsuz olayların bir yıl öncesine göre artış miktarı yüzde 15, gıda alanındaki usulsüzlüklerin ekonomiye etkisi ise 50 milyar dolar zarar olarak hesaplanıyor. Böyle bir ortamda sürdürülebilir gıda ve tarım politikaları hem toplumsal sağlık ve refah hem de ekonomik kârlılık anlamında stratejik bir öneme sahip" diye konuştu.

 'GIDA SAVUNMASI GÜÇLENDİRİLMELİ'

Zorlu koşullara yanıt vermek ve ürün yaşam döngüsü boyunca uyumluluk ve güveni sağlamak için Schneider Electric olarak, farklı katmanları ele alan bir strateji önerdiklerine değinen Barlak, "Öncelikle tedarikçi ağında görünürlük elde etmek ve riskleri belirlemek için tedarikçileri uçtan uca dijital bir ağ ile yönetmek gerekiyor. Aynı zamanda yiyecek ve içecek tesislerini yetkisiz fiziksel veya siber erişimden korumak için gıda savunmasının güçlendirilmesine ihtiyaç var. Ürün güvenliğini garanti altına almak ve kurum itibarını korumak için ise ürünleri ve kritik kontrol noktalarını takip etmek ve izlemek için üretim sonrası lojistiğinin izlenmesi gerekli. Son olarak ise tüketiciler için şeffaflığı geliştirmek için ham maddelerden bitmiş ürünlere kadar tüm değer zincirinin görünürlüğünü artırmak için uçtan uca izlenebilirliği öneriyoruz. Bu kapsamda şirket olarak takip edilebilirlik teknolojileri ile şirketlerin uçtan uca, güvenilir sistemlerle süreç ve operasyonlarının sürekli olarak iyileştirilmesine katkıda bulunuyoruz" dedi.

 ECOSTRUXURE MİMARİSİ

Schneider Electric olarak, enerjinin güvenli, güvenilir, verimli ve çevreci bir şekilde yönetilmesinde aktif rol oynadıklarından bahseden Barlak, "Endüstrileşme, şehirleşme ve dijitalleşme trendlerine paralel olarak artan enerji ihtiyacına cevap verebilmek amacıyla teknolojik çözümler geliştiriyoruz. Dünyada 100’den fazla ülkede 135 bin çalışanımız var. Türkiye'de ise 1987 yılından bu yana Manisa ve Gebze’de bulunan yeşil bina sertifikalı 2 üretim tesisimiz, 1500’ün üzerinde çalışanımız ve 200’e yakın yerel iş ortağımız ile faaliyet gösteriyoruz. EcoStruxure mimarisi adını verdiğimiz bina, veri merkezi, endüstri ve altyapı sektörlerine sunduğumuz enerji verimliliği çözümlerimiz sayesinde ülkemiz enerji kaynaklarının etkin ve verimli kullanımına katkıda bulunuyoruz" dedi.

İlandır