Ekonomi Kredi vade sınırları değişir mi? BDDK'dan yanıt!

Kredi vade sınırları değişir mi? BDDK'dan yanıt!

Paylaş
Kredi vade sınırları değişir mi? BDDK'dan yanıt!

Kredi vade sınırları ile kredi kartı taksitlendirme sürelerinin değiştirilip değiştirilemeyeceğine ilişkin soruya Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) yanıt verdi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), kredi vade sınırları ile kredi kartı taksitlendirme sürelerinin değiştirilip değiştirilemeyeceğine ilişkin soruya cevap verdi.

Haberin Devamı

Milliyet’in edindiği bilgiye göre, çok sayıda vatandaş “kredi sicil affı ile yapılandırma hakkı verilmesi ve tüketici kredi taksit sayısının 60 aya çıkarılmasını” talebiyle TBMM Dilekçe Komisyonu’na başvurdu. Komisyon Başkanı AK Parti İstanbul Milletvekili Belma Satır da konuyu BDDK’ya ileterek yapılacak bir şey olup olmadığını sordu.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), kredi vade sınırları ile kredi kartı taksitlendirme sürelerinin değiştirilmesinin söz konusu olmadığını belirtti.

‘TBMM'NİN TAKDİRİ"

BDDK komisyona gönderdiği yanıtta, ihtiyaç, konut ve taşıt kredilerinin vadeleri ve kredi teminat oranlarına sınırlama getirildiği anımsatılarak BDDK’nın, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın görüşünü alarak, söz konusu sınırlamaları değiştirebileceğine işaret edildi.

Haberin Devamı

Vatandaşlarının ve finansal kuruluşların durumunun Türkiye Bankalar Birliği’ne bağlı “Risk Merkezi”nde takip edildiğini kaydeden BDDK, kredi sicil affının kanunla yapılabileceğini ve son yasal düzenlemenin de Haziran 2021’de gerçekleştirildiğini anımsattı.

“Yeni bir düzenleme yapılması TBMM’nin taktirindedir” vurgusu yapılan yazıda, “Kredi sicil affı niteliğindeki düzenlemelerin zaruri haller dışında yapılmasının finans literatüründe ‘asimetrik bilgi’ ve ‘ahlaki riziko’ ifadeleriyle kavramsallaştırılan, özünde borçluların borç ödeme istek, irade ve eğilimlerini azaltan, bu suretle kredi mekanizmasının etkin işleyişini zayıflatarak finansal sistemin istikrarına zarar veren bir etkisinin olabileceği değerlendirilmektedir” ifadeleri kullanıldı.