Onarıcı yöntem toprağı koruyor
Onarıcı tarım uygulamaları, toprağı sağlığına kavuştururken, toprağın depoladığı karbon miktarını artırarak ekosistem kriziyle mücadeleye katkı sağlıyor.
Gazete haberi
TSKB Ekonomik Araştırmalar, ‘Karbondan Krediye: Onarıcı Tarım ve Karbon Kredileri’ başlıklı yeni raporunu yayınladı. Ekosistemler ve insanlar için büyük bir öneme sahip olan toprak, toprağın korunabilmesi için onarıcı tarım pratikleri ve bu pratiklerden elde edilebilecek karbon kredilerinin ele alındığı raporda, onarıcı tarım ve karbon kredilerinin deprem bölgesinin toparlanmasında oynayabileceği role de işaret ediliyor. Bu pratiklerin yaygınlaşması ve karbon kredilerinin oluşturulması için en uygun bölge olarak önerilen deprem bölgesinde, toparlanma sürecinde toprak temelli mevcut zenginliklerin değerini artıracak bir strateji kurgulanmasının önemi paylaşılıyor.
EK GELİR İMKANI
Toprağın yaygın tarım pratiklerinden olumsuz etkilendiğine yer verilen raporda, onarıcı tarımın toprağı sağlığına kavuştururken, diğer yandan toprağın depoladığı karbon miktarını artırarak ekosistem kriziyle mücadeleye katkı sağladığı belirtiliyor. Bu pratiklerle depolanan karbonun, karbon kredilerine dönüştürülerek çiftçilere ilave gelir alanı yaratabileceği de paylaşılıyor. Onarıcı tarım uygulamaları, hava ve su filtrasyonu, gıda güvencesi, tersine göç, sosyal sermayenin güçlenmesi gibi pek çok fayda yaratıyor.
11.3 TRİLYON DOLARLIK DEĞER
Raporda öne çıkan diğer satır başları şöyle sıralandı:
* Toprağın sağladığı ekosistem hizmetlerinin ekonomik değeri 2017 yılında yayımlanan bir çalışmaya göre 11.38 trilyon dolar olarak tahmin ediliyor.
* Toprağın maruz kaldığı tahribatın itici faktörleri arasında ormansızlaşma, toprağa zarar veren tarımsal uygulamalar ile artan nüfus ve şehirleşme gibi faktörler öne çıkıyor.
* Türkiye’de tarım arazilerinin yüzde 59’u, meraların yüzde 64’ü ve ormanların ise yüzde 54’ü erozyona maruz kalıyor.
* Günümüzde Türkiye’de toprakların çölleşmeye karşı yüzde 18’i zayıf, yüzde 50.9’u orta ve yüzde 22.5’i ise yüksek hassasiyet grubunda değerlendiriliyor.
* Yenilenebilir enerji projelerinin karbon kredilerindeki payı da yüzde 41.5’ten yüzde 25.8’e geriledi.
* Tarımsal projeler, karbon kredileri piyasasında diğer sektörlere göre olumlu bir ayrışma gösteriyor. Tarımsal proje kaynaklı karbon kredileri 2020- 2023 döneminde yıllık ortalama yüzde 118.5 artışla yükselişe geçti.
* Karbon tarımıyla üretilebilecek kredilerin büyüklüğü, 2050 yılında 13.7 milyar dolar seviyesine ulaşabilir.
ALTIN MADALYA ÖDÜLÜ
Dünyanın önde gelen Emin Duru malzeme teknolojileri şirketlerinden Kordsa, sürdürülebilirlik alanındaki başarılı performansıyla küresel derecelendirme platformu EcoVadis tarafından bir kez daha ‘Altın Madalya’ ile ödüllendirildi. Kordsa Sürdürülebilirlik ve İletişim Direktörü Nevra Aydoğan Gürsoy, “Sürdürülebilirlik hedeflerimize ulaşabilmek için ESG’nin (çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişimin) tüm unsurlarını kapsayan bütüncül bir bakış açısıyla stratejik yol haritamızı şekillendiriyoruz” dedi.
YEŞİL DÖNÜŞÜME 5 MİLYAR EURO
KARBON NÖTR TÜRKİYE
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) öncülüğünde devreye alınan Türkiye Endüstriyel Karbonsuzlaştırma Yatırım Platformu (TIDIP) ile çelik, alüminyum, gübre ve çimento sektörlerinde karbonsuzlaştırmayı sağlayacak yatırımlara, 2030’a kadar 5 milyar Euro finansman sağlanacağını bildirdi. Kacır, “Öngörümüz, sanayimizin, bu finansman mekanizması sayesindeki yatırımlarla yılda 20 milyon ton karbon azaltımı gerçekleştirmesidir” dedi.
DEV YATIRIM YOLDA
EBRD Başkanı Odile Renaud-Basso’nun katılımıyla, “TIDIP Ortak Beyanname İmza Töreni”nde konuşan Bakan Mehmet Fatih Kacır, ayrıca, “Ülkemizin 2053’e kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşabilmesi için çelik sektöründe 31 milyar dolar, çimento sektöründe 30 milyar dolar, alüminyum ve gübre sektörlerinin her birinde 5 milyar dolar, toplamda da 70 milyar doların üzerinde yatırım ihtiyacı öngörüyoruz” diye konuştu.
AHMET BUĞDAYI YENİDEN HAYAT BULDU
Duru Bulgur’un Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi işbirliğiyle Türk tarımına yeniden kazandırdığı ata tohumu Ahmet Buğdayı, Karaman’da çiftçilere dağıtımının ardından, geniş alanlarda üretilmesi için tekrar toprakla buluşturuldu. Duru Bulgur Yönetim Kurulu Başkanı Emin Duru, kıraç arazilere uygun ve susuzluğa dayanıklı özelliğiyle Ahmet Buğdayı’nın büyük avantajlar sağladığını kaydetti. Duru, şunları kaydetti: “Geçen yıl 200 dekarda yaklaşık 800 kilogram ürün elde ettik. 3-4 yıl sonra buğdayın yapısına göre üretim miktarında önemli bir artış bekliyoruz. Daha fazla ürün verdiği için sertifikalı buğdaylara yönelen çiftçilerimizin, verim artışını gördükçe Ahmet Buğdayı’na daha fazla ilgi göstereceğine inanıyoruz” dedi. Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi’nin Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Nevzat Aydın ise genetik kaliteyi korumak üzere başlattıkları projeyle, kaybolmaya yüz tutan son derece değerli bir ürünü Türk ekonomisine kazandırmaktan büyük mutluluk duyduklarını söyledi.
TARIMDA BALIKESİR MODELİ HAYATA GEÇİYOR
Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, tarım ve hayvancılığı geliştirecek projelerle çiftçilere desteklerini sürdürüyor. Çiftçinin omuzlarındaki yükü hafifletecek “Balıkesir Modeli”ni hayata geçireceklerini söyleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, “Bu, bir tarımsal kalkınma modelidir” dedi.
EKİPMAN VE TOHUM
Balıkesir, çiftçinin omuzlarındaki yükü hafifletecek “Balıkesir Modeli”ni hayata geçirmeye hazırlanıyor. Üreticilerin ihtiyaç duyduğu ekipman desteğinin yanı sıra tohum dağıtımlarıyla da sürdürülebilir tarımı güçlendiren BBB Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığı, alım garantili projelerle de ürünlerin katma değerini artırıyor. Yerel çeşitliliği korumak ve ata tohumlarını yaygınlaştırmak için “Üreten Çiftçiye Destek Programı” kapsamında ilçelerde faaliyet gösteren toplam 9 ziraat odası, kooperatif ve derneğe tohum temizleme makinesi (selektör) dağıtıldı.
KATMA DEĞERİ YÜKSELECEK
Saatte 2 ton tohum işleme gücüne sahip makineleri çiftçilere dağıtan Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, tarımın ve hayvancılığın şehri Balıkesir’de hem üretenin hem de tüketenin kazanacağı “Balıkesir Modeli”ni hayata geçireceklerini söyledi. Bu model kapsamında üreticilere destekler daha da artacak. Üretilen ürünlerin katma değeri arttırılarak hem iç hem de dış pazarda rekabet edebilir bir konuma ulaştırılması hedefleniyor.
TARIMSAL KALKINMA
Balıkesir’de tarımsal faaliyetlerin sürdürülebilirliğini arttırmak için yoğun bir çalışma içerisinde olduklarını söyleyen Akın, “Balıkesir Modeli’ni bundan sonra çok sık duyacaksınız. Bu bir tarımsal kalkınma modelidir. Balıkesir Tarımsal Kalkınma Modeli iddia ediyoruz Türkiye’nin en önemli modellerinden bir tanesi olacak. Ve bu şekilde çiftçimiz, köylümüz kazanacak. Köyünde çiftçilik yapan tarlasını terk etmeyecek. Amacımız üreten vatandaşlarımın gönül rahatlığıyla hak ettiğini aldığını hissetmesi” diye konuştu.
ÇİFTÇİYİ KALKINDIRACAK
Gençlerin köylerini terk ettiğini belirten Akın, tarımın ve hayvancılığın cenneti olan Balıkesir’de toprağa küsen, zarar eden çiftçiyi kalkındırıp her türlü desteği vereceklerini söyledi. Akın, şöyle devam etti: “Balıkesir’imizin etiyle, sütüyle büyük bir marka değeri var. Sadece etimiz, sütümüz değil. Zeytinimiz, balımız da var. Bunlar sadece Türkiye’de de değil dünya üzerinde de kendini kanıtlamış. Ancak yaşanan bir gerçek daha var. O da ekonomik kriz. Bu krizin de en büyük nedeni girdi maliyetleri. Plansız ekonomi politikaları. Tarım politikalarının vatandaşa hizmet etmemesi. Zengin topraklarımız var ancak maalesef zengin toprakların fakirleşen çiftçileri var. Bu doğru değil. Buna izin vermeyeceğiz.”
DESTEKLER ARTACAK
Gömeç’te 60 TL’ye alıcı bulamayan bamyaları 90 TL’ye üreticiden satın alıp katma değerini arttırarak 41 dolara ABD’ye sattıklarını söyleyen Akın, “Demek ki isteyince oluyormuş. Susamı da aldık. Onu da katma değeri yüksek hale getirip hem yurtdışına hem de diğer pazarlara satacağız. Bu destekler artacak” dedi.
PLANLAMA YAPILIYOR
Tarımsal alanda ortaya çıkan acı gerçeği tersine çevirmek için büyük bir çalışma içerisinde olduklarını ifade eden Akın, “Üreticimizin alın terini sokakta, tarlada bırakmamak için çalışıyoruz. Göreve geldiğimizden itibaren öncelik verdiğimiz konulardan bir tanesi tarımsal kalkınma. Türkiye’nin her yerine bakıldığı zaman planlanmayan bir tarım politikası var. Planlanmadığı zaman domatesler tarlada kalır. Ürünlerimiz hak ettiği fiyatını bulamaz. Ama planlaması gerekenler, bunu yapmadığı için yine biz Türkiye’de Balıkesir örneğiyle ortaya çıkarak Planlama Ajansımızı, tarımsal kalkınma modeliyle birleştirdik. Onun için planlıyoruz. Planladığımız her ürüne de satın alma garantisi veriyoruz” şeklinde konuştu.
KOOPERATİF AĞI BÜYÜYECEK
Balıkesir’de büyük bir kooperatif ağını kurmak için büyük bir çalışma içerisinde olduklarının bilgisini veren Akın, “Kooperatiflerimizin ürettiği ürünleri de planlayarak ürettikleri ürünleri satın alacağız. Ayrıca 6 noktada ürünleri satmak, pazarlamak için Balıkesir Molası tesislerimizi de yapmaya başlıyoruz” diye konuştu.
- Sultan Abdülmecid’e sunulan Ayasofya albümünün tıpkıbasımı yapıldı!
- Sultan Abdülmecid’e sunulan Ayasofya albümünün tıpkıbasımı yapıldı
- 5 kişinin öldüğü makas teröründe gerekçeli karar açıklandı
- Bitlis'te 23 aracın karıştığı zincirleme kaza! 31 yaralı
- Bakan Şimşek'ten CDS mesajı: Dış finansmana erişim kolaylaşıyor