Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Kimya Mühendisleri Odası’nın yayımladığı rapora göre, Türkiye’de yılda ortalama 500 endüstriyel (fabrika, işyeri, vb.) yangın ve patlama yaşanıyor. Rapora göre; 2018 yılında 436, 2019 yılında 541, 2020 yılında 493, 2021 yılında 394 raporlanmış ciddi yangın ve patlama bulunuyor. Bu yangınlarda toplam 92 kişi hayatını kaybetti, 666 kişi yaralandı. Ayrıca çok büyük maddi kayıplar ve sanayi çalışmalarında duraksamalar meydana geldi.

ÇOĞU DİKKATSİZLİKTEN

Endüstriyel yangınlardaki en büyük neden ise yönetici ve çalışanların günlük çalışma ortamlarındaki risklerden haberdar olmamaları. Elektrikten kaynaklı arızalar, sigara izmariti, kimyasal dökülmeler, kaynak/kesme gibi sıcak çalışmalar, bakım onarım operasyonlarındaki dikkatsizlikler veya uygun prosedür eksikliği sonucu endüstriyel yangınlar meydana gelebiliyor. Ayrıca yıldırım düşmesi, sabotaj ve açık alevli operasyonlar gibi riskler de yangın nedeni olabiliyor.

7.7 MİLYARLIK ZARAR

Endüstriyel yangınların şirketlere olan maddi zararları ise milyarlarca lirayı buluyor. Türkiye’de geçen yıl yaşanan endüstriyel yangınların doğrudan maliyetinin 7 milyar 709 milyon 884 bin 850 lira olduğu belirtiliyor. Sigorta firmalarının karşıladıkları toplam yangın hasar teminatı ise bunun 4 milyar 990 milyon 645 bin 199 liralık kısmını kapsıyor. Endüstriyel yangınlar en çok kimya, kağıt, tekstil, metal/otomotiv ve plastik sektörlerinde yaşanıyor. Bu sektörler ise Türkiye sanayisinin büyük bir kısmını kapsıyor.

EKONOMİ ETKİLENİYOR

Endüstriyel yangın ve itfaiye hizmetleri alanında çözümler geliştiren Falckon’un Genel Müdürü Anıl Yamaner, bir endüstriyel yangının etkisinin işletmenin tamamen yanması ya da kurtarılmasından ziyade, can/mal kaybı ve duruş süresiyle ölçüldüğünü söyledi. Yamaner, “Bir işletmede kritik bir üretim hattının tamamen kaybedilmese bile yangın sebebiyle durması o işletmenin ürün çıkartmasını, tedarik zincirini ve müşteri güvenilirliliğini etkiliyor. Yani işletmeler, sadece direkt maliyetler değil, itibar ve müşteri kaybı gibi dolaylı maliyetlerle de baş etmek zorunda kalıyor. Bunun sonucunda kayıplar sadece işletme özelinde kalmayıp, ekonomiyi etkiliyor” diye konuştu.

EN ÇOK KORKUTAN RİSK

Konu bu kadar önemliyken Türkiye’deki endüstriyel tesislerin sadece yüzde 40’ı sigortalı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile ERGO Türkiye işbirliğinde gerçekleştirilen ‘Türkiye’de KOBİ’lerin Sigortaya Bakış Açıları Araştırması’nda KOBİ’lerin yüzde 72.4’ünün sigortayı işyerinin ve malının güvencesi olarak değerlendirdiği ortaya çıkıyor. Bilinç var ancak sigortalanma oranı yetersiz kalıyor. Üstelik KOBİ’ler en fazla da yangın riskinden korkuyor. Hırsızlık ve deprem riskleri bile daha sonra geliyor.

NELERİ KAPSIYOR?

Sigortanın; yangının, yıldırımın veya infilakın sigortalı mallarda doğrudan neden olacağı maddi zararları karşıladığını belirten Magdeburger Sigorta Teknik ve Reasüranstan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı İlkay Demirel, “Ayrıca yangın ve infilak sonucu meydana gelmesi şartıyla duman, buhar ve hararetin sigortalı mallarda doğrudan neden olacağı maddi zararlar da kapsam dahilindedir. Kapsam, ihtiyaca göre ek teminatlarla genişletilebilir” diye konuştu.

BUNLARA DİKKAT EDİN!

Sigorta yaptırırken sigortalanacak değerlerin bedel ile teminat olarak doğru bilinmesi ve eklenecek yeni demirbaş, makine gibi menfaatlerin poliçelere kaydedilmesi gerekiyor. IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği Üst Yöneticisi (CEO) Murat Çiftçi, “Sigorta bedelinizi düzenli olarak kontrol edin. Olası bir hasar durumunda eksik sigorta ile karşılaşma ihtimaliniz olabilir. Firmaların, faaliyet alanları özelindeki risklerin doğru belirlenmesi ve doğru teminata erişim sağlamaları önemli” dedi.