Sütün, yani emzirmenin anneyi hamilelikten koruduğu toplum içerisinde yaygı bir inanış olmakla birlikte, yukarıda da ifade edildiği gibi, birtakım kriterler yerine getirilmediği müddetçe, bu koruyuculuk çok alt düzeylere inmekte ve ne yazık ki anne, yeniden hamile kalabilmektedir. Netice itibari ile emziren ve hamile olan bir kadın, bu defa her iki bebeği ile ilgili birtakım endişeler duymaya başlar.
Çünkü bebek bakmak zaten başlı başına zorken ve yorucu iken, yeniden hamile olmak çok daha zor ve yıpratıcı olacaktır. Emzirme döneminde gebelik olması durumunda hem gebelik süreci istendiği ölçüde kolay ve mutlu geçmeyecek hem de doğum olduktan sonra ikisi de küçük olan bebeklere bakmak zor olacaktır.
Emzirirken hamile kalmak, düşünüldüğü gibi az rastlanan bir durum değildir. Bu durum hamileliklerin çok önemli bir kısmı plansız hamilelikler olduğu için, genelde sonlandırılır. Annelerin bu yeni hamileliği sonlandırmak istemelerinin altında yatan temel neden ise, çok küçük ve kendilerinin bakımına muhtaç olan ve emzirmeyi istedikleri bir bebeklerinin var olmasıdır.
Tüm bunlardan yola çıkarak; bebeğin sadece anne sütüyle beslenmesi, çok sık emzirmek demek, süt üreten hormonların aktif olarak çalışıp yumurtlamayı baskılaması, adet görmemek ve gebe kalmamak demektir. Emzirmenin azalması, bebeğin su bile olsa ek gıda alması, süt üreten hormonların azalması, yumurtlamanın yeniden aktif hale gelmesi, adet görmek ve hamile kalma riski demektir.