En büyük dertleri düşük ücret

Petrol arama işleri, sondaj ve kuyu tamamlama çalışmaları, üretim safhası ve üretimin ardından dağıtım sürecini de içeren bütün işler petrol işçilerince yapılıyor. Özelleştirme süreçleri öncesinde Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) çatısı altında entegre bir yapı mevcutken, şu anda TPAO işin daha çok üretim, Turkish Petroleum International Company (TPIC) arama, sondaj, kuyu tamamlama ve Boru Hatları İle Petrol Taşıma Anonim Şirketi (BOTAŞ) ise çıkarılan petrol ve doğalgazın boru hatlarıyla iletim kısmını üstleniyor.

GÜVENCESİZ ÇALIŞILIYOR

Kesin rakam bilinmese de Türkiye genelinde 10 binin üzerinde petrol işçisinin olduğu tahmin ediliyor. Ancak verilerin eksikliği ve petrol sektöründe çalışanların farklı işkollarında çalışıyor görünmesi gibi sebeplerle bu sayı değişebiliyor. Türkiye Petrol Kimya Lastik İşçileri Sendikası (Petrol-İş) Başkanı Süleyman Akyüz, petrol işçilerinin güvencesiz şekilde, düşük ücretlerle ve bir geleceksizlikle karşı karşıya kaldığını söylüyor.

HAK KAYIPLARI YAŞANIYOR

Sendikalı çalışanlar arasında sigortasız ya da kayıtdışı çalışmanın pek mümkün olmadığını belirten Akyüz, “Fazla çalışma olduğunda da üyelerimiz ücretini alıyor. Ama sorun, ‘taşeron’ ya da ‘müteahhit firma’ diye adlandırılan işyerlerinde çalışan işçilerin çalışma koşulları ve ücretlerinde ortaya çıkıyor. Müteahhit firmalarda sendikasız olan işçiler güvencesiz şekilde düşük ücretlere mahkum edilip, kötü çalışma koşullarına terk ediliyor. Buralarda hak kayıpları oldukça fazla” dedi.

İŞÇİYE DE ETKİSİ OLSUN

İşçilerin öncelikle ücret adaletsizliğinin giderilmesini istediğini söyleyen Akyüz, “Enerji sektöründe petrol ve doğalgaz hâlâ birincil ihtiyaç. Ülkemizde de sahalardan takip ettiğimiz kadarıyla petrol arama faaliyetlerine hız verilmiş durumda. Biz dışa bağımlılığın azaltılması noktasında bu adımları çok olumlu karşılıyor ve destekliyoruz. Ancak yapılan bu keşiflerin netice itibarıyla hem ülke ekonomisine hem de petrol işçilerine daha fazla katkı koymasını istiyoruz” diye konuştu.

AİLELERİNDEN GÜNLERCE UZAKTA

Petrol işçilerinin çoğunlukla sahada faaliyet yürüttüğünü belirten Akyüz, şunları söyledi:

“Elbette büroda çalışan ofis personelleri mevcut. Ama petrolün arama, sondaj, kuyu tamamlama, üretim ve dağıtım kısmında çalışan bir işçi sürekli sahada olmak durumunda. Sahada olmak da günlerce sürebiliyor. Ailelerinden, evlerinden ayrı kalmak petrol işçileri açısından büyük bir sorun. Bunun yanı sıra açık alanda çalışmak, sürekli gaz ve kimyasallara maruz kalmak da işçilerin öne çıkan sorunlarından biri.

DERİ HASTALIKLARINA MARUZ KALIYORLAR

Özellikle örgütsüz işçilerin maruz kaldığı iş hastalıklarıyla ilgili bilgi veren Akyüz, şöyle konuştu:

“İşçilerimizin yangın ve patlama riski, ağır ve hareketli ekipmana uzuv sıkışması, yüksekten düşme, yüksek basınçlı yağ, hava, buhar veya petrole maruz kalarak yaralanma riski var. Ayrıca ham petrol ve yağ nedeniyle alerjik deri hastalıkları, petrolün solunması sebebiyle ortaya çıkabilecek hastalıklar ve arazide uzun saatler çalışma sebebiyle iklim koşullarından kaynaklanan rahatsızlıklarla karşı karşıyalar.”

ÜRETİM YAVAŞLADI İŞSİZLİK ARTTI

‘Pandemide özellikle dünya genelinde yaşanan durgunluk petrol sektörünü de elbette etkiledi’ diyen Akyüz, şöyle devam etti:

“Pandemi süresince azalan talebe bağlı olarak üretim süreçleri yavaşladı, kısmi ve geçici süreli durmalar yaşandı. Petrol-İş bu dönemde üyelerine ücret ve sosyal haklar alanında bir kayıp yaşatmadı. Ancak güvencesiz koşullarda çalışan işçiler, işsizlikle yüz yüze kaldı, ciddi hak kayıpları yaşadı.”