Ankara Erdoğan: Reform belgesiyle AB tam üyeliğe bağlılığımızı ifade etmiş oluyoruz

Erdoğan: Reform belgesiyle AB tam üyeliğe bağlılığımızı ifade etmiş oluyoruz

Paylaş
Erdoğan: Reform belgesiyle AB tam üyeliğe bağlılığımızı ifade etmiş oluyoruz

Erdoğan: Reform belgesiyle AB tam üyeliğe bağlılığımızı ifade etmiş oluyoruz

Arda ERDOĞAN/ANKARA, (DHA)- CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "Yargı reformu belgesi içerdiği birçok amaç ve hedefle hem vatandaşlarımızın sisteme duydukları güveni artıracak hem de daha öngörülebilir bir yatırım ortamının oluşmasına yardımcı olacaktır. Bu reform belgesiyle, her ne kadar bize verilen sözler tutulmuyorsa da, Avrupa Birliği (AB) tam üyelik sürecine bağlılığımızı da ifade etmiş oluyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen 'Yargı Reformu Stratejisi' tanıtım toplantısına katıldı. Programda konuşan Erdoğan, Reform belgesini hazırlayan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'e, Bakanlık çalışanlarına ve katkı sağlayan herkese teşekkür etti. Türkiye Adalet Akademisi'nin kuruluşu, nöbetçi noterlik uygulaması, hâkim ve savcıların uyması gereken etik kuralların belirlenmesi gibi konuların reform belgesi açıklanmadan hayata geçirildiğini aktaran Erdoğan, "Reform belgesinde yer alan diğer başlıkların uygulamaya geçirilmesi sürecini de bizzat yakından takip edeceğiz. Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin hazırlığında AB kriterleri elbette gözetilmiş olmakla beraber, asıl milletimizin demokrasi, insan hakları ve adalet talepleri göz önüne alınmıştır" dedi.
'HER ALANDA AYRI AYRI ÇALIŞMALAR YÜRÜTÜYORUZ'
Erdoğan, Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin erişilebilir bir adalet vizyonuyla hazırlandığını vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Amacımız tüm kurumlarımızın mülkiyet hakkına, seyahat hürriyetine, hukuki güvenliğe, ifade özgürlüğüne ve özgürlükleri kısıtlayan diğer tüm uygulamalara karşı duyarlı olmalarını sağlamaktır. Özellikle mevzuattan kaynaklanan sıkıntıları ve uygulamadaki aksaklıkları süratle çözmekte kararlıyız. Bunun için her alanda ayrı ayrı çalışmalar yürütüyoruz. Yargı reformu belgesi içerdiği birçok amaç ve hedefle hem vatandaşlarımızın sisteme duydukları güveni artıracak hem de daha öngörülebilir bir yatırım ortamının oluşmasına yardımcı olacaktır. Bu reform belgesiyle, her ne kadar bize verilen sözler tutulmuyorsa da, AB tam üyelik sürecine bağlılığımızı da ifade etmiş oluyoruz. Her şeye rağmen 2005'ten bu yana süren müzakere sürecinin bir an önce tamamlanmasının en az bizim kadar Avrupa için de önem taşıdığına inanıyoruz. Bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz reformlar ve uyum çalışmaları daha özgürlükçü ve katılımcı demokrasiye ulaşma konusundaki irademizin eseridir. Yargı Reformu Strateji Belgesi'ni de insan odaklı, hizmet, hak ve özgürlüklerin daha etkin korunması, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının gelişmesi, hukuki güvenliğin güçlendirilmesi, adalete erişimin kolaylaştırılması, makul sürede yargılanma hakkının gözetilmesi ve yargıya güvenin artırılması ilkeleri çerçevesinde hazırladık."
'KÖTÜ MUAMELE İDDİALARI ARTIK GERİDE KALMIŞTIR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yargı Reformu Stratejisi'nde 2 temel perspektif, 9 amaç, 63 hedef ve 256 faaliyetin bulunduğunu belirtti. Belgenin tam metninin hem kitap olarak hem de internet mecrasından erişime açıldığını söyleyen Erdoğan, "Son 6 yıllık süreçte ifade ve medya özgürlüğünün geliştirilmesine yönelik önemli adımlar attık. Bu belgeyle ifade özgürlüğünün güçlendirilmesi ve daha ileri taşınması konusunda yeni yaklaşımlar ortaya koyuyoruz. Türkiye işkence ve kötü muameleye sıfır tolerans anlayışını benimsemiş bir ülkedir. Sistematik işkence ve kötü muamele iddiaları artık geride kalmıştır. Bu alandaki kazanımlarımızı korumakta kararlıyız. Tutuklama tedbirinin ölçülü kullanılmasına yönelik yeni adımlar atıyoruz. İnternet üzerinden ifade özgürlüğü konusu, günümüzün önemli tartışma alanlarından biri haline gelmiştir. Bu konuda da yeni yaklaşımlar geliştirdik. Toplantı ve gösteri yürüyüşleri hakkının güvence altına alınması, adil yargılanma hakkının temini gibi birçok konuda önemli yenilikler getiriyoruz" diye konuştu.
'TUTUKSUZ YARGILAMAYI ASIL YÖNTEM OLARAK GÖRÜYORUZ'
Hak ve özgürlüklerin korunması ve geliştirilmesine konusunda AB, Avrupa Konseyi, Venedik Komisyonu ve AİHM'nin çeşitli değerlendirmeleri bulunduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Bunları da gözetmek suretiyle, hak ve özgürlüklere ilişkin standartların yükseltilmesine yönelik mevzuat paketleri hazırlıyoruz. İfade özgürlüğüne ilişkin mevzuatta yapacağımız düzenlemelerle bu konudaki davalarda kanun yolu güvencesinin artırılmasını sağlayacağız. Daha önce ifade özgürlüğünü en önemli kriterlerinden biri olan; eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz, düzenlemesini zaten mevzuatımıza dercetmiştik. Şimdi de ifade özgürlüğüne ilişkin kararların istinaf aşamasından sonra bir de Yargıtay tarafından incelenmesini sağlayacağız. Tutuklamayı istisnai tedbir, tutuksuz yargılamayı asıl yöntem olarak görüyoruz. Bu anlayışla tutukluluk tedbirine ancak zorunlu hallerde başvurulmasını sağlayacak değişiklikler yapacağız. Mevzuatımızda tutukluluğun azami süresi belirlenmiş olmakla birlikte, bu süre tüm safahatı kapsamaktadır. Bu kapsamda tutukluluk sürelerinin soruşturma ve kovuşturma aşamaları için ayrı ayrı düzenlemesini planlıyoruz. İnternet erişim engelleme usullerini gözden geçiriyoruz. Bu çerçevede bir sitenin tamamına değil, sadece engellenmesine karar verilen kısmına erişimin sınırlanmasına imkân verilecek bir düzenleme yapılacaktır."
'DİSİPLİN PROSEDÜRLERİNİ YENİDEN YAPILANDIRIYORUZ'
Erdoğan, hâkim ve savcıların mesleki teminatının genişletilmesini hedeflediklerini ifade etti. "Hâkim ve savcılar için coğrafi teminat getiriyoruz" diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Mevcut tayin sistemi mesleki verimliliği olumsuz etkiliyor. 'Coğrafi teminat' hâkim ve savcıların isteği olmaksızın çalıştığı yerden başka bir yere tayin edilememesi anlamına geliyor. Hâkim ve savcılığa girişteki mülakat heyetini genişletiyoruz. Mülakat kurulunda HSK ile yüksek mahkemelerden temsilciler bulundurulmasını planlıyoruz. Belirli görevler için mesleki liyakati artırmak gayesiyle mesleki kıdem şartını yeniden belirliyoruz. Adalet Bakanlığı, HSK tetkik hâkimliği ile müfettişlikleri, yüksek mahkemelerin savcılık ve tetkik hâkimliklerine atanma kriterlerini yeniden belirliyoruz. Hâkimler ve savcılar hakkındaki disiplin prosedürlerini yeniden yapılandırıyor, kurulun disiplin kararlarına karşı yargı yolunu genişletiyoruz. Böylece hâkimler ve savcılar kanununun uyarma, aylıktan kesme, kınama, kademe ilerlemesini durdurma, derece yükselmesini durdurma yer değiştirme meslekten çıkarma cezalarıyla ilgili tartışmaları ortadan kaldırıyoruz. Ayrıca disiplin işlemlerinin etkinliğinin artırması için disiplin cezalarını da yeniden belirliyor, disiplin prosedüründeki güvenceleri artırıyoruz. 2010 yılında gerçekleştirilen Anayasa değişikliğiyle meslekten ihraç kararlarına karşı yargı yolu zaten açılmıştır bu düzenlemeyle diğer kararlara karşı da itiraz ve yeniden değerlendirme yollarına başvurmak yenden mümkün hale gelecektir."
'ÖZEL MESLEK SINAVLARINA GİRİLMESİ GEREKECEK'
Hukuk fakültelerinin eğitim süresi, kontenjanları ve fakülteye girişlerdeki başarı sıralamasının yeniden belirleneceğini açıklayan Erdoğan, hukuk fakültelerinin öğrenim süresinin beş yıla çıkarılacağını, kontenjanların düşürüleceğini, başarı sıralamasının 190 binden, 100 bine yükseltilmesi gibi düzenlemelerin planlandığını söyledi. Avukat adaylarının ÖSYM tarafından yapılacak sınavdan belli puan alarak avukatlık stajına başlayabileceğine dikkat çeken Erdoğan, "Hâkim, savcı ve noter olabilmek için ise bunun yanında ayrıca özel meslek sınavlarına girilmesi gerekecek. Bu sınavla devlet ve vakıf üniversitelerini kalite ekseninde bir rekabete sevk etmeyi hedefliyoruz. Ayrıca bu yöntemin yargıdaki hizmetlerin nitelikli verilmesine ve mesleki yetkinliklerin artırılmasına da katkı sağlayacağına inanıyoruz" diye konuştu.
'MESLEĞE KABULLER SADECE YARDIMCI KADROLARI ARASINDAN YAPILACAK'
Hâkim ve savcı yardımcılığı sisteminin getirileceğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hâkim ve savcılar eğitiminin ardından doğrudan kürsüye çıkmayacak. Önce yardımcı olarak göreve başlayacaklar, bu sürenin sonunda ikinci bir sınavla hâkimlik ve savcılık mesleğine geçecekler. Mesleğe kabuller sadece yardımcı kadroları arasından yapılacak" diye konuştu.
'HÂKİMLERİN UZMANLAŞMASINI SAĞLAYACAĞIZ'
Erdoğan, yargıda performans ve verimliliğin artırılması için HSK bünyesinde 'Yargıda Performans, Ölçüm ve Takip Merkezi' kurulacağını açıkladı. Bu merkez eliyle uzun süren davaların takip edileceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Yargıda 'hedef süre' uygulamasını daha da geliştiriyoruz. Bu uygulamayı özellikle uzun süren soruşturma ve davaları takip etmek için 2019 başı itibariyle başlamıştık. Bunun dışında makul sürede yargılanma hakkının sağlanması gayesiyle mahkemeler ve savcılıklar için farklı performans kriterleri oluşturmayı planlıyoruz."
TANIKLIK KOLAYLAŞACAK
Belge çerçevesinde avukatlık hizmetlerinin vergilendirilmesi konusunda iyileştirici düzenlemeler yapılacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çocuk mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda olduğu gibi aile hukuku ve tüketici uyuşmazlıklarında vekâlet ücretinin KDV oranını indirmeyi planlıyoruz" dedi. Erdoğan avukatlara yeşil pasaport hakkının da verileceğini, böylelikle avukatların uluslararası faaliyetlerinin kolaylaştırılacağını da ifade etti. Tanıklığı zorlaştıran uygulama ve yaklaşımların ortadan kaldırılmasına yönelik çalışmalar yapılacağının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bazı ülkelerde tanıklar için özel bekleme odaları oluşturularak davaların tarafları ile yüz yüze gelmeleri, psikolojik olarak yıpranmaları engelleniyor. Benzer uygulamaların yapılmasına olanak sağlayacak önemli değişiklikler bizde de yapılacaktır" diye konuştu.
CUMHURİYET SAVCILARININ TAKDİR HAKKI GENİŞLEYECEK
Şu andaki mevzuata göre, yeterli şüphenin varlığı halinde kamu davası açılmasının zorunlu olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Buradaki 'yeterli şüphe' kavramı, uygulamada basit şüphe olarak tatbik edilmekte, bu durum da açılan dava sayısını artırmaktadır. Şüpheli hakkında mahkûmiyet kararı verilmesi ihtimali dahi çok düşük olan soruşturmalarda dahi Cumhuriyet Savcılarınca dava açılmaktadır. 2018 yılında şüphelilerin yüzde 52,6'sı hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir. Açılan davalardaki mahkûmiyet oranı ise yüzde 48,1'dir. Sistemi mahkûmiyet ihtimali az olan davaların açılmaması yönünde geliştirmemiz gerekiyor. Bunun yolu da cumhuriyet savcılarının takdir hakkını genişletmekten geçiyor" dedi.
MAHKEMELERİN İŞ YÜKÜ AZALACAK
Türkiye'de kabahatler kanununda yer alması gereken bazı fiillerin halen suç olarak ceza mevzuatında bulunduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Mevzuatın bu açıdan taranarak, bazı fiillerin idari yaptırıma dönüştürülmesi, mahkemelerin iş yükünü de azaltacaktır. Konusu suç teşkil eden bazı basit fillere ilişkin süreçlerin kısaltılması için yeni usuller getirecektir. Basitleştirilmiş ve hızlı bir yargılama usulünün birçok ülkede farklı uygulamaları bulunmaktadır. Suç teşkil eden bazı fiillerde daha hızı ve basit bir usulle sanıkların doğrudan mahkeme önüne getirilmesi, bir an önce yargılamanın başlamasını sağlayacaktır" ifadelerini kullandı.
'YAZILI YA DA SÖZLÜ YARGILAMA KULLANILACAK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 yaşından küçük çocukların işlediği fiillerin, bazı ağır suçlar hariç olmak üzere soruşturma ve kovuşturmaya konu edilmeden çocuklara özgü koruma mekanizmaları içinde değerlendirileceğini açıkladı. Mal varlığı haklarına ilişkin küçük miktarlı talep ve davalarda, yazılı ya da sözlü yargılama usullerine benzer yöntemlerin kullanılacağını ifade eden Erdoğan, "5 bin liranın altındaki uyuşmazlık konularının tebligatlar, yargılama, itiraz, istinaf, temyiz gibi yıllara sari süreç işletilmeksizin hızlı çözümü sağlanacak" dedi.

FOTOĞRAFLI

Haberin Devamı