Türkiye (Son Dakika) Erdoğan yerli corona aşısı için tarih verdi: Nisan ayında uygulamayı planlıyoruz

Erdoğan yerli corona aşısı için tarih verdi: Nisan ayında uygulamayı planlıyoruz

Paylaş
Erdoğan yerli corona aşısı için tarih verdi: Nisan ayında uygulamayı planlıyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "En geç Nisan ayında kendi geliştirdiğimiz aşıyı uygulama aşamasına getirmeyi planlıyoruz. Kendi geliştirdiğimiz aşıyı da en uygun şartlarda tüm insanlığın hizmetine sunmak düşüncesindeyiz." dedi. Erdoğan, YİK'ten istifa eden eski TBMM başkanı Bülent Arınç'ın açıklamalarına tepki gösterdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu. "Kendi aşımızla ilgili de önemli bir yere geldik." diyen Erdoğan, "En geç Nisan ayında kendi aşımızı uygulama seviyesine getirmiş olmayı planlıyoruz." ifadelerini kullandı. "Ekonomide yeni bir yatırım, üretim, ihracat, istihdam seferberliği başlatıyoruz." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bütçe görüşmelerinin ardından bu doğrultuda kapsamlı reformları birer birer hayata geçireceğiz. Yatırım ikliminin ayrılmaz parçası olan hukuk reformlarını da hızlandırıyoruz." dedi. Erdoğan, YİK'ten istifa eden eski TBMM başkanı Bülent Arınç'ın açıklamalarına tepki gösterdi.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;

En geç Nisan ayında kendi geliştirdiğimiz aşıyı uygulama aşamasına getirmeyi planlıyoruz. Kendi geliştirdiğimiz aşıyı da en uygun şartlarda tüm insanlığın hizmetine sunmak düşüncesindeyiz.

Milletimizden sabır ve destek bekliyoruz, temizlik kurallarına riayet edersek diğer tedbirlere gerek kalmaz.

Türkiye olarak meseleye ilk günden itibaren dost kara günde belli olur anlayışı ile yaklaşıyoruz. İnancımıza göre de insan eşref-i mahlukattır, yani yaratılmışların en şereflisidir. İnsana hizmet etmeyen adaleti ve güvenliği sağlamayan bir sistemin başarı şansı yoktur. Dünya genelinde 1.5 milyona doğru giden can kaybını sadece koronavirüsün ölümcül etkisine bağlamak sığ bir yaklaşım olacaktır, bu vahim tablonun oluşmasında küresel sistemin çözüm yerine sorun üreten çarpık yapısının da payı vardır.

Haberin Devamı

Salgın bu çarpıklıkları gözler önüne sermiş hem de tüm insanların aynı gemide olduğunu bir kez daha hatırlatmıştır.

Suriye’den Libya’ya Doğu Akdeniz’den Karabağ’a kadar farklı cephelerde yürüttüğümüz hak ve adalet mücadelesinin önemi ortaya çıkmıştır. Ülkemizin hak ve adalet eksenli attığı adımlar dolayısı ile itibar suikastlerine maruz kalması haksızlıktır. Ülkemizi hedef alan bu çirkin kampanyaların neden yürütüldüğünü biz biliyoruz ancak burada bir hususu ifade etmekte fayda görüyorum. Türkiye olarak bölgemizdeki sorunlarla ilgilenirken, veya krizlere müdahale ederken asla yayılmacı bir anlayışla hareket etmiyoruz. Bizim kimsenin hiçbir ülkenin toprağında egemenliğinde içişlerinde gözümüz yoktur. Biz sadece kendi milli güvenliğimizi sağlamaya ardından da bölgemizin istikrar huzur ve iç barışına katkı sunmaya çalışıyoruz. Bu anlayışla uluslararası toplumun yüzleştiği yeni meydan okumalar karşısında önemli sorumluluklar üstleniyoruz.

Suriye’de hızlı ve hakkaniyetli çözüm sağlayacak her adıma destek vermeye hazırız. Libya hükümetine sağladığımız eğitim ve danışmanlık hizmeti ülkenin daha fazla iç savaşa sürüklenmesini engelledi. Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin provokasyonlarına rağmen Doğu Akdeniz’de daime sabırlı ve soğukkanlı davrandık ama bizim bu davranışımıza rağmen en son sivil gemimize Libya’ya insani ihtiyaçları karşılayacak gemimize saldırı oldu. Bunun uluslararası deniz hukukunda yeri yok ve bu geminin de kaptanı bir Yunan. Gemiye girdikten sonra da oradaki sivil mürettebatı da taciz ettiler bütün bunlar video kayıtlarla tespit edilmiş vaziyette.

Haberin Devamı

Dağlık Karabağ’da 30 yıllık bir adaletsizliğin son bulmasına katkı sunduk. Ülkemizin desteği sayesinde Azerbaycan toprağı olan Karabağ’daki Ermeni işgali sona ermiştir. Daha düne kadar ortalıkta görünmeyen hatta bu meselede açıkça Ermenilere destek veren MİNSK grubu bazı ülkelerin anlaşma ile ilgili dile getirdiklerinin hiçbir anlamı yoktur.

Sayın Putin ile yaptığımız görüşmelerle birlikte özellikle Rusya, Türkiye, Azerbaycan olarak bölgede barışı egemen kılmanın adımlarını atmış oluyoruz.

Ulaşımda gerek demiryolu, gerek karayolu noktasında hem batıdan doğuya öbür taraftan kuzeyden güneye buradaki ulaşım sürecini de halletmek ve böylece de oradaki Azeri kardeşlerimin topraklarına dönmesini kolaylaştıracağız.

Haberin Devamı

Aliyev kardeşimle de görüştüm, dün Kelbecer’e de geçme imkanını da bundan sonraki süreçte Azeri kardeşlerimiz bulmuş olacak. 30 yıllık gecikme ile de olsa bu konuda hak yerini bulmuş Karabağ’da Azerbaycan bayrağı dalgalanmaya başlamıştır.

Ortak sorunlara ortak çözümler getirmek konusundaki eksikliklerini İslam düşmanlığı ve ırkçılık akımlarının önünü açarak perdelemeye çalışanların yaptıkları krizleri daha da derinleştirmektir. Avrupa’nın bu tehlikeli yöntemden bir an önce vazgeçmelerini diliyoruz.

Salgın dönemini en az kayıpla ve en az krizle geride kalması için üzerimize düşeni yapmakta kararlıyız. Kendimiz dostlarımız ve tüm insanlık için en doğrusunu yapmak için mücadele etmeyi sürdüreceğiz.

Milletimizin sağlığı ile birlikte, aşının eğitiminin ve diğer tüm hizmetlerinin de sorumluluğunun üzerimizde olduğu bilinci ile hareket ediyoruz.

Haberin Devamı

Devleti ile iş dünyası ile işçisi ile genci ve yaşlısı ile 83 milyon olarak hep birlikte hareket etmemiz gerekiyor. Olağan üstü dönemler olağan üstü çabalar gerektirir. Salgının bizi hedeflerimizden uzaklaştırmasına fırsat vermeyeceğiz. Nice badireler gibi bunun da başarı ile üstesinden geleceğiz. Salgının yol açtığı ekonomik sıkıntıları çözmek için ihtiyaç duyulan her tedbiri alıyoruz. Bu çerçevede gerek hükümet olarak gerek meclis grubu olarak üzerimize düşenleri yapmanın gayreti içindeyiz.

Ekonomide yeni bir yatırım ve istihdam seferberliği başlatıyoruz.

Yatırım ikliminin ayrılmaz bir parçası olan hukuk reformlarını da hızlandırıyoruz, geçtiğimiz yıl kamuoyu ile paylaştığımız yargı reformu ile ilgili 3 yargı reformu paketi meclisimiz tarafından kabul edildi. Hazırlıkları süren diğer reformları da paketler halinde meclis gündemine taşıyacağız.

İnsan Hakları Eylem Planı’nı en kısa sürece genişleterek son halini vereceğiz.

Ekonomide küresel gelişmeler ve salgın sebebi ile ortaya çıkan ihtiyaçlara uygun adımlar da gerektikçe atılmaya devam edecektir.

Takip ettiğimiz her konu gibi bu reform ve değişim çalışmalarının merkezinde milletimiz vardır, milletimiz neyi bekliyorsa neye ihtiyaç duyuyorsa AK Parti onu yapmıştır yapmaya devam edecektir.

Türkiye’nin Cumhuriyet tarihindeki en büyük reformu Cumhurbaşkanlığı Sistemine geçiştir. Biz bunu söylerken hala parlamenter sistemi savunanlar var, bu ülke yıllar yılı bu sistemi denemedi mi? Yıllar yılı bu sistemi denerken acaba üçlü dörtlü koalisyonlarla ülkemizin ne hale geldiğini bilmiyor muyuz? Acaba bir adım ileri gidebildik mi? Hayır. Ve sistem şu anda olduğu gibi değiştirildi.

Bir başka ifade ile Cumhur İttifakı Türkiye’nin en geniş tabanlı siyasi dayanışma örgütüdür. İnşallah önümüzdeki hukuki ve ekonomik reform gündemini de yine Cumhur İttifakı olarak hayata geçireceğiz. Bu ittifak asla gizli ve açık pazarlıklar üzerine kurulu değildir. Milletimizin 15 Temmuz gecesi sokaklarda kanı ile kurduğu bu ittifakın tek amacı ülkemizi büyük ve güçlü Türkiye hedefine ulaştırmaktır.

2005’te Diyarbakır’daki konuşmamda söyledim bu ülkede Kürt sorumlusu yoktur, varsa sorumlusu benim ve bunu da biz çözeceğiz dedim ve Allah2a hamdolsun bunları biz çözdük. Buradan tüm Doğu’ya Güneydoğu’ya sesleniyorum bütün bu bölgelerde ulaşım altyapısına bakın. Oraları çukurlarla döşeyenler kimlerdi? Kürt kardeşlerim adına ortada dolaşanlar değil miydi? Onlar bunları yaparken daha sonra neden kayyum atanıyor diyenlere sesleniyorum, bunlar oralarda devletten aldıkları imkanları dağa gönderenlerdi ve dağa gönderdikleri için de onla kalmadılar çukurlar açtılar biz de bu kayyumlarla birlikte tüm bölgeyi enerjisi, sağlığı, eğitimi, adaleti, emniyeti ile yaptık. Biz bu millete hizmet için varız.

Yeminli Türkiye düşmanlarını anladık, CHP gibi onların içindeki tetikçilerini de anladık. Peki yıllarca beraber mücadele verdiğimiz kişilerin de bunlarla aynı trene binmesi niye? Neymiş filancalar falancalar hala hapisteymiş. Biz bir taraftan adalet derken, bu kadar ölen bu kadar dağa kaçırılan o yavruların anneleri Diyarbakır’daki HDP binasının önünde artık yılları devirdik yaz kış demeden oturan annelerin hakkını kim iade edecek? Onlara bak senin hakkını biz aradık bulduk ve şimdi de iade ediyoruz kim diyecek? Devlet niye var? Biz niye varız? Biz bunu için varız ve biz bunu halledeceğiz.

Bu teröristlerden yazdığı kitabı herkesin okumasının tavsiye edilmesi hakikaten beni rencide ediyor. Kitabını herkesin okusun dediği kişi elinde binlerce Kürt kardeşimin askerinin polisinin kanı olan bir terör örgütünün savunucusudur.

Terör örgütü tarafından alçakla katledilen Aybüke öğretmenlerin, Necmettin öğretmenlerin ailelerinin yüzüne bakamayız. Daha 5-6 yıl önce çukur eylemlerini unutursak milletimizin yüzüne bakamayız. Yasin Börü’nün ruhaniyeti karşısında biz çok eziliriz, onun ailesinin de yüzüne bakamayız. Bu alçaklıkların doğrudan ve dolaylı yoldan müsebbibi olanların muhatabı tabii ki yargıdır. Ben buradan yargıya sesleniyorum, değerli yargı mensupları anayasanın 138. Maddesi beni nede kadar muhatap alıyorsa benim dışımdakileri de muhatap alıyor. Birilerinin yargıya talimat verme hakkı var mı? 138’nci maddeyi eze eze kullananlara karşı gereğini neden yapmıyorsunuz?

CHP’nin başındaki zat hala bu iktidarın peşinden giden öğretmen varsa ben ona öğretmen demem diyebiliyor. Faşizmin en sefil örneklerinden biridir, hem de öğretmenler gününde tekrar sergilemiştir. Yahu haddini bil! Bir taraftan biz başöğretmenin kurduğu partiyiz diyeceksin öbür taraftan kalkıp öğretmenlerimize saygısızlık yapacaksın. Biz “Bana bir harf öğretenin kölesiyim” diyen bir kültürün mensuplarıyız. Yargıcından askerine polisinden esnafına kadar kendine tabii olmayan herkese hakaret etmeyi siyaset sanan bu sefil zihniyet ülkenin utanç kaynağı haline gelmiştir. Kendisinden beklentimiz önüne gelene hakaret etmeyi bırakarak belediyelerinde artık saklanamaz hale gelen rüşvet ve yolsuzluk salgını hakkında neler düşündüğünü söylemesidir. Daha dün Menemen Belediyesi’nde başkan dahil 11 kişi tutuklandı, bu zattan tık yok.

Bizim için her öğretmen hangi siyasi partiye oy verirse versin değerlidir, şükrana layıktır. Hepsinin de 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü tebrik ediyorum.