'Eski sevgilimi stalklamayı nasıl bırakabilirim?': Stalk mevzuuna eğiliyoruz

Eski sevgilinle ayrılalı ne kadar oldu? Bence onu hala gözetliyor, yeni takip ettiği kişileri kontrol ediyor, fotopraflarının altına yorum yapanların şecerelerini çıkarıyorsun. Peki bunun senin için toksik bir hal aldığının farkında mısın? Artık alışkanlığa dönüşen bu davranışından vazgeçmen gerekiyor. Hem de acilen! Yani artık sütü bırakmalı, mamaya geçmelisin. Bu sadece eski sevgilin için geçerli değil üstelik. Herhangi birini belli aralıklarla stalklıyorsan, artık bunu bırakmaya yönelik adımlara geçmelisin. Stalk işini neden bırakman gerektiğini ve yöntemlerini anlatacağım. // Neslihan Arslan Bunun adı günümüz dünyasında bir insanı sosyal medya kanalları üzerinden gizli gizli takip etmek anlamına gelse de, gündelik yaşantımızda sık sık yaptığımız bir şey. Eski sevgili, iş yerinde rekabet içinde olduğumuz biri hatta bazen flörtün en yakın arkadaşı. Bu durum çoğunlukla stalklanan kişiyi kendimizle kıyaslama güdüsünden gelir. 'Hımm yeni bir işe başlamış, ben hala olduğum yerde sayıyorum', 'Ooo bir sürü yeni insanla takipleşmiş, bir de bana bak son 3 yıldır takipçi sayım 5 kişi arttı'... Kendini başkalarıyla kıyaslamanın bugüne kadar kime, ne faydası olmuş? Stalk yapmak sizi yetersiz hissettirmekten başka hiçbir işe yaramaz. Kendinizi tarifsiz şekilde acınası hissetmenize neden olur. Haydi diyelim ki o her gün gözünü açar açmaz profiline girdiğin kişinin hayatında hiçbir değişiklik yok, ondan genel olarak iyi durumdasın ve bu şekilde kendini daha iyi hissediyorsun. Peki ya başkalarının kötü haline bakarak kendine şükretmek? Ezikliğin daniskası? Neresinden tutarsan elinde kalan bir alışkanlık bu. Öyle olmasa, artık bırakman gerektiğinin farkına varmazdın. > Sadece eski sevgilimi: Normal boyut> Eski sevgilimi ve yeni sevgilisini: Bir tık normal boyut> Eski sevgilimi ve eski sevgililerini: Tehlikeli boyut> Eski sevgililerimi ve onun tüm arkadaşlarını: Acil stalk bırakma planını yapman lazım Instagram'a girdin, arama çubuğuna malum ismi yazdın, hatta çoğu zaman yazmana bile gerek yok son arananlarda çıkar -eğer düzenli aralıklarla temizlemiyorsan-. Profile girdin. Bir dakika, bir detayı unuttum. Bu stalklamalar için 'fake' bir hesabın var mı? Yapma... Stalklamak için bir fake hesap oluşturmak, artık senin stalklayan biri olduğunu kabullendiğini, sistematikleştirdiğini gösterir. Neyse. Stalkladıktan sonra nasıl hissediyorsun? Hep hayatının en kötü taraflarını görüp kendi acıdığını mesela. Hala zayıflayamadın, o mükemmel eyeliner'ı hala çekemedin, okulu bitiremedin, yıllardır aynı maaşa çalışıyorsun, Tinder'da bir türlü hedef tutturamadın. Bunu hak etmiyorsun sen. Haydi stalk yaptıktan sonra iyi hissediyorsun kendini. Az önce saydıklarım karşı taraf için geçerli. Gerçekten kendini iyi hissetmek için, sevmediğin birinin başarısız yanlarını görmeye mi ihtiyacın var? Bunu, kendine, lütfen, yapma. Artık her sosyal medya kanalında sessize alma seçeneği mevcut. Eğer söz konusu kişiyle hala bir muhabbetiniz varsa, 'ayıp olma' durumu halen söz konusuysa sessiz alın. Emin olun, bir süre sonra varlığını unutacaksınız o kişinin. İnternetin derin çukurlarına gömün o kişiyi. Ne demişler, gözden ırak olan gönülden de ırak olur. Gerçekten bir nimet sessize almak. Sabah kalktıktan sonra tuvalette geçirdiğin 10 dakikayı onu/onları stalklamaya ayırıyorsan eğer, stalk işini bıraktığın anda o 10 dakikada bir boşluk hissedeceksin. Bu boşluğu nasıl doldurabilirsin? Düzenli olarak bir gazeteyi okumaya başlayabilirsin mesela. En sevdiğin gazeteye gir ve 10 dakikalık gündem turu at. Instagram'daki bir magazin sayfasına bak. Bağımlılık yapıcı bir mobil oyun bul kendine. Ama o boşluğu lütfen doldur. Zaten boşluğu hissetmiyor, işini halledip çıkıyorsan tuvaletten, ne âlâ. Evde kaldığında neler yapıyorsun? Bir 20 dakikalık dizi izliyor, Instagram'ı kolay ediyorsun. Yemek yapıyorsun, Instagram'a giriyorsun, birkaç fotoğraf like'ladıktan sonra ancak yemeğini yemeye başlıyorsun. Tuavelete giriyorsun, sosyal medya tuvalette zaten kaçınılmaz artık. Televizyon hep ıvır zıvır dolu olduğu için televizyona bakarken elinde hep telefon. Kitap okuyorsun, 20 sayfa kitap, 10 dakika Instagram. Ne yapacaksın, meşgul kalmaya ihtiyacın var. Çarşamba akşamı kimseden teklif bekleme, şehir tiyatrolarının sitesine gir, güzel bir oyun bul ve git. Arkadaşını ara, kitap alışverişine çıkıyorum, gelsene benimle de. Hiçbir şey yapamıyorsan kalk kuaföre git, oje sürdür. Ama meşgul kal. Tamam, bu kadar meraktasın onun hayatıyla ilgili. Bunda yargılanacak, olur mu canım diyecek hiçbir şey yok. Gayet anlaşılır. Hepimiz bir süre yapıyoruz bunu. Ama niye bu merak? Arasa şimdi, devam edelim dese. Onsuz yoluna koyduğun hayatın alt üst olacak. Ayrılmadan önce mücadele ettiğiniztüm problemler yeniden başında bitecek. 'Arasa şimdi, geri dönerim' diyorsan stalklama zaten, aç telefonu ara. Bir gün uyan ve onun profiline bir günlüğüne asla girmeme sözü ver kendine. Bir diğer gün bu sözü ikiye ya da üçe çıkar. Onu stalklamadığın günlerde çok daha iyi hissetmiyor musun? Zaten sen onun hayatını ne kadar merak etsen de sosyal medyada gördüklerin onun hayatının yalnızca birer yansıması. Onun profiline her girdiğinde dibini göremediğin bir kuyuya iniyorsun. Onu merak ettikçe iyileşmeyeceksin, parmağındaki kıymık hiç çıkmayacak. Bir günle başla ve ikiye, üçe çıkar. Hafiflemeyi hissedeceksin. Hiçbiri işe yaramadı, onu stalklamak sende artık bir alışkanlık haline gelmiş. İstemsz bir şekilde parmarkların arama çubuğunda onun ismini yazıyor. Bu noktada sosyal medyaya biraz ara verebilir, hesaplarını dondurabilirsin. Bunu yapmak istemiyorsan telefonundaki sosyal medya uygulamalarını anasayfa menüsünden kaldır. Bundan kurtulman gerekiyor, tırnaklarını yiyenler için nasıl ki acı oje diye bir şey varsa senin için de yöntemler var. Sadece artık onun gölgesinden kurtulmayı iste.