Cumartesi Postası Estetik operasyonlarda istenmeyen sonuçlar

Estetik operasyonlarda istenmeyen sonuçlar

Paylaş
Estetik operasyonlarda istenmeyen sonuçlar

Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Sönmez'le estetik yapaylığı ve cerrahi işlemlerin istenmeyen sonuçlarını konuştuk. Çok yararlı bilgiler edindik. Bu yazıyı okumadan vücudunuza veya yüzünüze herhangi bir estetik müdahale yaptırmamanız, sizin hayrınıza..

Haber: Esra Özübek
eozubek@elle.com.tr

Ameliyatlı olduğu belli olan her türlü estetik müdahale, istenmeyen bir sonuçtur. Hastaların çoğu, doğallıktan yanadır ve vücutlarına yönelik şikayet ettikleri bir şey olsa bile bunun doğal sınırlar içinde düzeltilmesini ister. Estetik cerrahın da görevi, görsel olarak istenen en iyi sonucu doğallık çizgisinin dışına çıkmadan elde edebilmek olmalı. Ne var ki, aşırı doldurulmuş elmacık kemikleri, doğal olmayan kaş şekilleri, yapmacık dudaklar, aşırı oyulmuş ve ucu kaldırılmış burunlar, doğallığını kaybetmiş bakışlar gibi estetik yapaylık giderek daha sık karşılaştığımız bir gerçek oldu.

Çünkü mankenler ve ünlü kadınlar kullanılarak dayatılan güzellik rol modeli, bu. Oysa güzellik kavramı, kişinin kendine yakışandır. Yapılacak uygulamalar da kişinin yüzü ve vücuduyla uyumlu olmalıdır. Tek tip güzellik kavramı her zaman insanı mutlu etmiyor, mutsuz bile yapabiliyor. Bu konuda Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Sönmez’in söyleyecek sözü var. Uzatmayalım, uzmanın görüşlerine yer verelim:

“Kemikli yüzdeki burun aşırı küçültülmemeli”

Ülkemizde en sık yapılan estetik ameliyatların başında burun ameliyatı, yani rinoplasti geliyor. İlk bakışta göze çarpan bu organa estetik müdahalede fazlasıyla hassas olmak gerek, çünkü estetik normların ve doğal ifadenin dışına çıkmak çok kolay. En sık rastlanan estetik deformitelerin başında, aşırı küçültülmüş ve oyuklaştırılmış burunlar var.

Yüz yapısı kemikli ve iri olan bir hastanın burnunu minyon yapılı bir yüzdeki kadar küçültemezsiniz. Ya da burnu uzun ve burun ucu düşük olan bir hastayı ameliyat ederken sadece kemerli yapıyı düzeltmeyip burnu da yeteri kadar kısaltmayı ve burun ucunu şekillendirmeyi planlamalısınız. Aksi takdirde, yüzle orantısız, yüze yapıştırılmış gibi duran bir burun görünümü doğar. Yüzüne göre aşırı küçültülmüş burna sahip hastanın nefes almayla ilgili problemi de olabiliyor. Çünkü operasyon sırasında hastanın hava yolu da daralabiliyor. Özellikle dikkat edilmesi gereken bir nokta da kadın ve erkek burunları arasındaki farklar. Bir erkeğin burnunu, asla, kadında olduğu gibi küçültüp kavislendirmemek gerek.

Erkeğin burun ucu da ancak belli oranlarda kaldırılmalı. Aksi takdirde erkek yüzünde kadınsı bir burun ortaya çıkar. Bir başka sık rastlanan burun estetiği deformitesi de eğri burunlar. Bu sorunla karşılaşmamak için kemikleri şekillendirirken dikkatli olmak gerekir

“Belirginliğe evet çok doluluğa hayır”

Yüz bölgesinde yağ enjeksiyonu ve dolgu maddelerinin kullanımı, giderek yaygınlaştı. Ancak bu konuda da sıklıkla doğallık sınırının dışına çıkılıyor. Elmacık kemiklerinin fazla doldurulması yanakların aşırı dolgun gözükmesine ve yüzün genişlemesine neden oluyor. Elmacık kemiklerinin belirgin olması ve oval görüntüsü, elbette genç ve dinamik yüzün özelliklerinden.

Ancak yüzün geneli ile uyum gözardı edilmemeli. İnce, uzun bir yüzde aşırı dolu elmacık kemikleri, yapay durur, gülümseme doğal olmaktan çıkar. Gereğinden fazla doldurulan dudakları da unutmamak gerek. Estetik normlar içinde üst dudak alt dudaktan ince olmalıdır. Yüzün en hareketli bölgesi olan dudaklar, fazla dolduğunda konuşurken ve mimikler sırasında da yapay duracaktır. Ve botoks. Ehil olmayan eller tarafından yapıldığında tamamen hareketsiz ve mimiksiz kalmış alın ve kaş bölgesiyle sonuçlanan uygulama...

Kaşlar doğal yay şeklini kaybetmiş ve yapay bir görünüm almıştır. Oysa mimik kaslarının anatomisini iyi bilen, ilacın dozunu uygun ayarlayabilen eller, kaşların doğal şeklini bozmadan da botoks yapabilir. Yüzde sık görülen diğer sorunlar ise, fazla gerilmiş yanaklar ve doğal kıvrımını kaybetmiş göz kapakları... Fazla deriyi çıkararak yanakların gergin gösterilmesinin yerini, yüzün kaybettiği hacmi tamamlamak aldı. Böylece üç boyutlu olarak daha dinamik bir görünüm sağlanıyor. Bu sayede hasta, ifadesi değişmeden, dinç ve dinamik bir bakışa kavuşabiliyor. Yaşlanmak, sadece deride olan bir değişim değil. Yanaklar sarkıyor, yüz hacim kaybına uğruyor. Bu nedenle sadece deriyi germek, çoğu zaman yeterli sonucu vermiyor. Yüze kaybettiği hacmi geri kazandırmak ve sarkan dokuları eski yerlerine iade etmek, esas olmalı.

“Yanlış liposuction deriyi gevşetebilir”

Estetik yapaylığın kendini hissettirdiği bir başka bölge de göğüsler. 21. yüzyılda aşırı büyük protezli göğüslerle, yeni bir estetik anlayışı yaratılıyor. Oysa meme protezi ihtiyacı olanlar; genellikle ince kemik yapısına, ince bele ve dar kalçaya sahip olan hastalardır. Her hastanın boyuna, kemik yapısına ve göğüs kafesinin şekline göre taşıyabileceği bir protez hacmi vardır.

Bunun üzerinde kullanılan hacim, meme dokusunun incelmesine yol açar. Aşırı büyük protezin, uzun dönemde hastaya komplikasyon ve ek ameliyat şeklinde sorunlar yarattığı da bir gerçek. Çok basit sanıldığı için yaygın şekilde yapılan liposuction ameliyatı, aslında kesinlikle kolay bir işlem değil. Liposuction komplikasyonları ile karşılaşan hasta sayısı küçümsenemez. İyi değerlendirme yapılmazsa, liposuction uygulanan bölgenin derisi gevşer. Bu sorunu da ek bir cerrahi iz bırakmadan gidermek mümkün değildir. Örneğin bacak bölgesine uygulanan aşırı liposuction işlemi sonrası, diz bölgesinde deri sarkıklığı görülmesi ihtimali vardır. Bu durumdan kurtulmak için hastanın bacak germe ameliyatı olması gerekebilir. Liposuction uygulanan bölgede homojen çalışılmadığı zaman da girintili-çıkıntılı bir kontur bozukluğu olur. Bunu da düzeltmek son derece zordur

Saç ekimi de ciddi iş


Kadın tarafında estetik yapaylıklar var da erkeklerde yok mu? Elbette var. Mesela en sık yapılan erkek estetik ameliyatı olan saç ekimi... Basit ama planlaması ve gerçekleştirmesi özen isteyen bir işlem. Saçlı deri sınırını şekillendirmek, alınan köklerin saçsız bölgede uygun dağılımını yapmak, saç yönlerini planlamak; doğal ve başarılı bir sonuç için çok önemlidir. Ekim işlemi lokal anestezi altında yapılsa bile 6-7 saat sürebilir ve her aşamasında incelikle çalışmak gerekir. Saçlı deri sınırı iyi oluşturulamamış, saç yönleri doğal istikametlerine uygun planlanmamışsa, kendinizi kafa derisine saplanmış gibi gözüken ve ekilmiş olduğu anlaşılan saçlarla bulabilirsiniz.

( 03.03.2012 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır. )

Haberin Devamı