Sürüdürülebilir gardrop nedir? : Sürdürülebilir modaya ayak uydurmanın 10 yolu

Sürdürülebilir moda nedir? Giydiğiniz kıyafetlerde doğaya zarar vermeyen kumaşlar seçiyorsanız, etik markaları destekliyorsanız, çamaşır bakımı rutinine yatırım yapıyorsanız siz güçlü bir tüketicisiniz. Sürdürülebilir modaya ayak uydurmanın, etik bir gardrobuna sahip olmanın yolları var. Hem cebinizi, hem dünyayı korumanın yollarını anlattık. Gardırobunuzu sürdürülebilir bir hale getirmeye onu düzenleyerek başlayabilirsiniz. Böylece kıyafetlerinizi rahatça ayırabilir ve eleyebilirsiniz. Onları en son ne zaman kullandığınızı ve giysilerinizin zevkinize artık hitap edip etmediğini mutlaka düşünün. Dolabınızdaki diğer parçalarla kombinler yapın ve uymayanları ayırın. Dışarıda kalanları elemekten ve geri dönüşüme göndermekten çekinmeyin. Stilinizi belirlerken yapmanız gereken temel öğelerinizi seçmek. Yani yaşam tarzınızı öncelikle analiz edin ve kendi kişisel tarzınızı oluşturun. Bir kadının gardrobunda 100’den fazla ürünün varlığı gayet tahmin edilebilir, değil mi? Bu durumdan kurtulmak için dolap temizliğinizi yaparken dikkat etmeniz gereken hususları şöyle sıralayabiliriz dayanıklı, yüksek kaliteli, konfor hissi uyandıran, diğer kıyafetlerinizle tarz ve renk olarak uyumlu olması önemli... Sürdürülebilir yaşam tarzını gardırobunuza getirmek istiyorsanız tercih ettiğiniz markaları da gözden geçirmelisiniz. Markaların sürdürülebilirlik ile ilgili faaliyetlerini takip edebilir veya kendisini sadece etik moda anlayışına göre temellendiren markaları tercih edebilirsiniz. Daha az karbon ayak izi üreten keten, viskon, modal, tencel gibi doğal veya yarı sentetik elyafları kullanan markalara yönelebilirsiniz. Günlük giysi ve aksesuar alışverişlerinizde bir ürünü ne kadar çok beğenirseniz beğenin, satın almadan önce aklınızda gardırobunuzda bulunan diğer parçalarla oluşturabileceğiniz en az 3 kombin hazırlayın. Kendinize, aldığınız ürünü ne sıklıkla kullanacağınızı sorun. Bu yöntem ile kullanmayacağınız için atık hale gelecek birçok ürünü satın almaktan kurtulabilirsiniz. Potansiyel yeni bir kıyafetle karşılaştığınızda, kendinize 30 kez veya daha fazla giyip giymeyeceğinizi sorun. Cevap hayırsa alışverişi gerçekleştirmeyin. Bu, yeniden giymek için çok az fırsatı olan özel fırsat kıyafet ve ayakkabıların çoğunu ortadan kaldıracak. Üstelik, sizi daha çok yönlü, pratik parçalara doğru itebilecek bir testtir. Mevsimsel sınırları aşabilecek kıyafetleri en faydalı yatırım olarak görebilirsiniz. Genellikle bu, kot pantolon, tişört, blazer ve klasik elbiseler gibi daha basit parçalar anlamına geliyor. Karar verirken yaşadığınız şehrin iklimini göz önüne alın. Eğer serin ve bulutlu bir iklimde yaşıyorsanız, yılda ortalama otuz giyme testini geçmeyecek olan yazlık elbiselere bütçenizi ayırmayın. Ne giyeceğinizi ve mevsimsel açıdan daha uygun giyinme için ne giyilebileceğini öğrenin. Görüşüne güvendiğiniz bir arkadaşınız, siz kıyafetleri denerken yanınızda olup fikir bildirsin. Ondan, giydiğiniz parçaların size yakışıp yakışmadığını dürüstçe söylemesini isteyin. Özellikle istifçilikten mustaripseniz, bu madde sizin için çok önemli. Dolabınızda hâlâ fiyat etiketi üzerinde duran kıyafetler mi var? Bilin ki, elden çıkarılmalılar. Az önce öğütlediğimiz gibi ya bağışlayın ya da ikinci el sitelerinde satın. Hiçbir kıyafeti kilo verme umuduyla saklamayın, büyük ihtimalle o kilolar verilemez ve dolabınızda size sürekli olarak bunu hatırlatıp kendinizi kötü hissetmenize neden olacak unsurlar istemezsiniz. Giyemediğiniz kıyafetlerin neden giyilemediğini veyahut istenmediğini aklınızın bir kenarına not edin; belki pastel tonlar cilt renginize uymuyor ya da belli bir yaka kesimi size yakışmıyor. Bu noktaları gelecekteki alışverişlerinizde hatırlayın ve tekrarlamayın. Satabildiklerinizden elde ettiğiniz gelirin hesabını tutun; gardırop temizliğinin hem maddi hem manevi olarak ne kadar ferahlatıcı ve özgürleştirici olduğunu idrak edin.