Giriş
Fatih Terim İtalyan basınına konuştu! 'Floransa'daki Türkler hala para ödemiyor mu?'
Fatih Terim, İtalyan basın organı Corriere della Sera'ya konuştu. EURO 2020'dek İtalya ve Türkiye'nin açılış maçını, iki takımın şanslarını ve oyuncuları değerlendiren Terim, İtalya ve Floransa ile olan sıkı bağlarını da tekrarladı. Terim, Galatasaray'ın eski hocası ve şimdiki İtalya teknik direktörü Roberto Mancini'yi de uyardı. / çeviri: Turcel Orman/posta.com.tr
Floransa'da Türkler para ödemiyor mu?
corriere.it'de yayınlanan röportajın tamamı şöyle:
İtalyan spor organı Corriere della Sera, Fatih Terim röportajının başında Terim'in Floransa'daki etkilerinin hala devam ettiğini belli eden bir göndermede bulundu. Gazete, "Fatih Terim Floransa'daki yoğun sevgiye rağmen o sezon başkan Cecchi Gori tarafından görevden alınmıştı. Ancak Türkler Floransa'daki restoranlarda hala para ödemiyor deniyor. Bu doğru mu?" yazdı.
İtalya-Türkiye açılış maçı sıradan bir maç değil. Gönlünden geçen maç diyebilir miyiz?
Londra'daki finalin bir yansıması olmasını umuyorum. Türkiye - İtalya maçının finalde de tekrarlanmasını isterim. Gönlümden geçen maç elbette çünkü İtalya benim ve ailemin ikinci evi. 20 yıl geçti aradan ama hala her gün mesajlar alıyorum. Özellikle Floransalılarla hiç kopmayan bir bağımız var ve bu beni onurlandırıyor.
2008 Avrupa Şampiyonası'nda teknik direktördünüz ve 3. tamamladınız. Oradaki savaşçı ruh hala aynı mı?
Futbol seven herkesin Türkiye'yi turnuvalardan görmek isteyeceğini düşünüyorum çünkü Türkiye her zaman büyülü işler yapıyor. İsviçre, Çek Cumhuriyet ve Hırvatistan'a karşı yaptığımız geri dönüşler inanılmazdı. Almanya'ya kaybettiğimiz yarı final maçı ise en iyi oynadığımız maçtı. Pes etmeyen bir takımız ve kalitemizle fark yaratabiliriz.
26 oyuncunuzun 15'i yurt dışında oynuyor. Bu bir büyüme işareti mi?
Yabancı kuralını yenilemiştik ve bu sayede oyuncularımız yurt dışına gitme fırsatlarını daha kolay değerlendirdiler. Ön eleme turlarında Fransa'dan 2 maçta 4 puan alan ve Hollanda'yı yenen takımın önemli isimleri dışarıda oynuyor.
İtalya da gelişim gösterdi, değil mi?
Roberto harika bir iş çıkardı. İtalya çok sağlam ve kompakt bir takım oldu. Ayrıca harika oyunculara sahipler. Uzun süredir yenilmiyorlar. Hocalarının aklındaki oyunu sahaya çok iyi yansıtıyorlar.
İtalya'dan hangi oyuncuyla çalışmak isterdin?
Biliyorsunuz Baba Chiesa'yı ben yetiştirdim, Enrico Chiesa (kahkahalar). Enrico beraber çalıştığım en iyi oyunculardan biri. Aramızda duygusal bir bağ var ve bu nedenle oğluyla arasında kalsam onu tercih ederim. Federico'nun da büyük bir potansiyeli var. Babasını geçmesini diliyorum. Ayrıca Chiellini ve Bonucci gibi şampiyon oyunculara saygı duyuyorum. Her teknik adamın çalışmak isteyeceği isimler. Onlar birer efsane.
Merih Demiral Juventus'tan ayrılmalı mı?
Merih önüne çıkan engellere rağmen hızla zirveye ulaştı. Birçok Türk gencine de örnek oldu. Juventus gibi harika bir takımda kendini test ediyor. 90'lardaki savunmacıların sertliğine sahip ve onların modernleşmiş hali gibi. Juve'de kalırsa ihtiyacı olan fırsatın ona geleceğini düşünüyorum.
Burak Yılmaz Lille performansıyla sizi şaşırttı mı?
Hayır, şaşırmadım. Kendini defalarca en üst seviyede test etmiş bir oyuncu. Yine öyle yaptı ve yine başardı. Ülke tarihimizin en iyi forvetlerinden biri Burak. Ama sevgili dostum Mancini'nin endişelenmesi gereken tek isim o değil.
Hakan Çalhanoğlu hala gelişebilir mi?
Ona inancım tam. 19 yaşında ilk defa milli takıma ben çağırmıştım. Rivera, Gullit, Seedorf ve Rui Costa'nın giydiği 10 numaralı Milan formasını giyiyor. Sadece özel oyuncular bunu yapabilir. Oyun repertuarı çok genişledi ve Türkiye için kilit adam o olacak. Galatasaray taraftarı olması da bir başka artısı. (kahkahalar)
İtalya'nın yeni nesil oyuncularıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?
23-24 yaşındaki jenerasyonu ilgi ve dikkatle takipe diyorum. Barella, Locatelli, Bastoni, Raspadori ve kadroya alınmayan Zaniolo ile Tonali'yi çok beğeniyorum. Fark yaratabilecek çok isim var.
Türk futbolu salgında nasıl bir role sahipti?
Biz futbolla yaşayan bir ülkeyiz. Büyük takımların maçlarında hayat neredeyse durur. Bu yüzden zor zamanlar için futbol her zaman zevkli bir kaçıştır. Futbolu seviyoruz ve onu korumalıyız.