2 bin 492 yılda bir gerçekleşiyor: Gezegenlerin 'geçit töreni' başladı! 7 gezegen hizalandı, Dünya'ya olan etkileri şok edecek!

Son günlerde, geceleri gökyüzüne bakıldığında Güneş Sistemi'ndeki altı gezegen bir arada gözlemlenebiliyor. Şubat sonunda ise bu manzaraya yedinci bir gezegen daha dahil olacak ve ortaya oldukça ilginç bir görüntü çıkacak. Peki, gezegenlerin bu şekilde sıralanmasının Dünya üzerindeki etkileri neler? Bilim insanları, bu soruyu yanıtladı.

Son günlerde 25 Ocak 2025’te, yani bugün gerçekleşeceği iddia edilen ‘396 milyarda bir’ gezegen hizalanmasıyla ilgili bilimsel gerçekleri bir araya getirdik.

2025’in ocak ve şubat ayları gökyüzü açısından meraklıları için şölen sunuyor. Zira Güneş Sistemi’ndeki pek çok gezegenin hizalandığı bir geçide sahne oluyor. Ancak 25 Ocak 2025 özelinde yapılan yorumların çoğu, gerçeği yansıtmıyor. Bu, gece gökyüzü izleme etkinliklerinin son zamanlarda artmasıyla başlayan organizasyonların yarattığı bir heyecan. İşte gezegen geçidine dair bilinmesi gerekenler...

25 Ocak gecesinde Venüs ve Satürn güneybatıda, Jüpiter tepede ve Mars doğuda parlak şekilde göründü.

GEZEGENLERİN YOLCULUĞU
Güneş Sistemi'ndeki sekiz ana gezegen, Güneş etrafında dönerken aynı düzlemde hareket ederler. Ancak her bir gezegenin hızları birbirinden farklıdır. Güneş'e en yakın gezegen olan Merkür, bir tam yörüngesini 88 günde tamamlarken, Dünya 365 günde bir turunu bitirir. Diğer yandan, Neptün'ün bir yılı ise 60.190 gün sürer, yani bu yaklaşık 165 Dünya yılına denk gelir.

Gezegenlerin farklı hızlarla hareket etmesi, zaman zaman birkaçının Güneş'in aynı tarafında hizalanmasına neden oluyor. Eğer yörüngeler doğru bir şekilde sıralanırsa, aynı anda birden fazla gezegeni gökyüzünde görmek mümkün hale geliyor. Çok nadiren, tüm gezegenler ekliptik düzlem boyunca dizildiğinde ise oldukça etkileyici ve benzersiz görüntüler ortaya çıkabiliyor.

Ocak ve Şubat aylarında, bu ilginç olayın gözlemlenmesine tanık olacağız. Ancak gezegenler, bir çizgi halinde sıralanmak yerine, gökyüzüne yay şeklinde dağılmış olacak. Havanın açık olduğu gecelerde, Merkür hariç tüm gezegenler görünür hale gelecek. (Bu fenomen bazen gezegenlerin geçit töreni olarak adlandırılıyor.) 28 Şubat'ta ise hava koşulları uygun olursa, yedi gezegenin tamamı Dünya'dan gözlemlenebilecek ve gökyüzü meraklıları için eşsiz bir manzara sunacak.

396 MİLYARDA BİR
Bu rakam, 1997'de üretilen bir teoriden kaynaklanıyor. Gezegenlerin 1.8 derece içinde hizalanma olasılığı hesaplanmıştı. Bu durumla ilgisi yok.

ÜLKEMİZDE İLK GÖRÜNTÜLER HATAY'DAN GELDİ!
Güneş battıktan sonraki birkaç saat içinde gözlem mümkün. 20:30 ideal bulunuyor. Şehir ışıklarından uzak, karanlık ve açık bir bölgede gözlem daha kolay. Hatay'da pek çok gökyüzü sever bu şahane görüntüyü gözlemleme imkanı edindi.
Satürn, Venüs, Neptün, Uranüs, Jüpiter ve Mars'ın aynı hat üzerinde dizildiği az rastlanan olay Hatay'ın İskenderun ilçesindeki Ispatan Yaylası'nda uzun pozlama tekniği ile fotoğraflandı. (AA)

GÖZLEM TARİHİ
Ocak ayında Mars, Jüpiter, Venüs ve Satürn, 21 Ocak'tan itibaren gözlenmeye başlandı. Mars, Jüpiter, Neptün, Satürn, Uranüs ve Venüs, 24-25 Ocak tarihlerinde gece gökyüzünde sıralandı. Neptün ve Uranüs'ü görmek için teleskop veya dürbün gerekiyor. Ancak diğer dört gezegen çıplak gözle rahatça görülebilecek. Şubat ayında da gözlem imkanı sürecek. Merkür 28 Şubat'ta bu hizalanmaya katılacak. Böylece tüm gezegenler bir yay şeklinde görülebilecek. Bunun 2 bin 492 yılda bir gerçekleştiği belirtiliyor.

DÜNYA NASIL ETKİLENECEK?
Gezegenleri izlemek oldukça keyifli ancak dizilişlerin Dünya üzerindeki etkisi de merak konusu. Konu hakkında Millard, "Gezegenlerin yörüngelerinde bu konumlara gelmesi sadece tesadüf" dedi. Dahası bazı bilim insanları gezegenlerin dizilişinin Dünya üzerinde bazı etkilere yol açtığını öne sürse de bu iddiaların bilimsel dayanakları ya çok zayıf oluyor ya da hiç olmuyor." açıklamasında bulundu.

Dizilimin asıl etkisinin Güneş üzerinde olacağını düşünen bilim insanlarına rastlamak da mümkün. 2019'da yapılan bir araştırma, gezegenlerin sıralanışının Güneş'in aktivitelerini etkileyebileceğini öne sürdü. Almanya'daki Helmholtz-Zentrum Dresden-Rossendorf araştırma merkezinden fizikçi Frank Stefani, Venüs, Dünya ve Jüpiter'in çekim güçlerinin birleşiminin, bu etkinin temelini oluşturabileceğini savundu.

Gezegenlerin Güneş üzerindeki çekim kuvvetleri, tek başına pek büyük değildir. Ancak Stefani, iki ya da daha fazla gezegenin Güneş ile aynı hizaya geldiği "syzygy" (gezegen hizalanması) durumlarında, bu çekim kuvvetlerinin birleşerek Güneş'te Rossby dalgaları adı verilen küçük rotasyon hareketlerine neden olabileceğini ve bunun da hava olaylarını tetikleyebileceğini öne sürdü.
"Rossby dalgaları Dünya'da siklonlara ve antisiklonlara yol açıyor. Aynı Rossby dalgaları Güneş'te de var" diyerek Stefani, Güneş, Dünya ve Jüpiter'in hizalanmasının 11,07 yıllık bir solar aktivite döngüsüne neden olduğunu belirtti. Bu süre, solar maksimum ve solar minimum arasındaki döngü ile neredeyse aynıdır.
Fakat bazı bilim insanları Stefani'nin bu iddiasına katılmıyor. Bazı bilim insanları, solar aktivitenin sadece Güneş'in içinde yaşanan süreçlerle açıklanabileceğini savunuyor.

1980'LERDE ÖNEMLİ KEŞİFLER YAPILDI
Ancak gezegenlerin hizalanmasının yalnızca tartışmalara yol açan etkilerinin dışında, bilimsel faydaları da bulunuyor. Bu hizalanmalar, önemli gözlemler yapılmasına ve Güneş Sistemi'ne dair değerli verilerin toplanmasına olanak tanıyabiliyor.
Güneş Sistemi'nin dış bölgelerindeki gezegenlere uzay aracı göndermek oldukça zordur çünkü bu gezegenler milyonlarca kilometre uzaklıkta bulunur ve yolculuklar onlarca yıl sürebilir. Ancak, Güneş Sistemi'ndeki konumu bilinen gezegenlerden biri olan Jüpiter'in yerçekimsel etkisinden faydalanarak uzay aracını daha hızlı bir şekilde uzaklara göndermek, seyahat süresini önemli ölçüde kısaltmak için bir fırsat sunar.
Bu yöntemin en iyi örneklerinden biri, NASA'nın Voyager uzay araçlarıdır. 1966 yılında NASA bilim insanı Gary Flandro, Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün'ün 1977 yılında hizalanacağını hesapladı. Flandro'nun hesaplamalarına göre, bu hizalanma sayesinde dört gezegeni ziyaret etmek için gereken süre, 30 yıldan 12 yıla düşecekti. 175 yılda bir gerçekleşen bu nadir hizalanmadan faydalanan NASA, Voyager 1 ve Voyager 2 araçlarını 1977'de uzaya göndererek Güneş Sistemi'nin dış bölgelerine yönelik "Büyük Tur"u başlattı.

EVRENİN DERİNLERİNE YOLCULUK
Gezegenlerin hizalanması yalnızca Güneş Sistemi'nde değil, evrenin daha uzak köşelerinde de faydalıdır. Gökbilimciler, bu hizalamaları kullanarak evrenin farklı bileşenlerini araştırıyor ve Güneş dışındaki yıldızların etrafında dönen dış gezegenleri keşfetme imkanı buluyor.
Dış gezegenleri keşfetmenin en yaygın yöntemlerinden biri, "transit" olarak bilinen tekniktir. Bir dış gezegen, yıldızının önünden geçtiğinde yıldızın ışığının parlaklığı azalır. Bu düşüş, bilim insanlarının gezegenin boyutu ve yörüngesi hakkında bilgi edinmesini sağlar.
Bu yöntem sayesinde, birçok gezegenin yörüngeleri keşfedildi. Örneğin, Dünya'dan 40 ışık yılı uzaklıkta bulunan kırmızı cüce yıldız Trappist-1’in çevresinde, transit metodu ile yedi tane Dünya büyüklüğünde gezegen olduğu keşfedildi. Ayrıca, bu gezegenlerin birbirleriyle rezonans halinde hareket ettikleri de belirlenmişti.

Rezonans, şu şekilde işler: En dıştaki gezegen, 2 tam yörüngeyi tamamladığında, ikinci gezegen 3 turunu bitiriyor. İçeri doğru ilerledikçe bu oran sırasıyla 4 tur, 6 tur şeklinde devam eder. Bu, gezegenlerin belirli zamanlarda düz bir çizgide hizalanabileceği anlamına gelir. Ancak, Güneş Sistemi'nde böyle bir rezonans olmadığı için, gezegenlerin tamamen hizalanması söz konusu olmaz.
Transit yöntemi sayesinde, gezegenlerin atmosferleri hakkında da önemli bilgilere ulaşılabiliyor. California Teknoloji Enstitüsü'ne bağlı NASA Dış Gezegen Bilimi Enstitüsü'nden gökbilimci Jessie Christiansen, "Bir gezegen atmosferine sahip olduğunda ve bu gezegen bir yıldızın önünden geçtiğinde, yıldızın ışığı gezegenin atmosferinden geçer. Bu durum, gezegenin atmosferindeki moleküllerin ve atomların, ışığı belirli dalga boylarında emmesine neden olur" şeklinde açıklamada bulundu.
Christiansen, bu sayede karbondioksit ve oksijen gibi gazların varlıklarının ve yoğunluklarının tespit edilebildiğini belirterek, "Atmosferik bileşim analizlerimizin büyük bir kısmını bu hizalanmalara borçluyuz" diye ekledi.

GEZEGEN GEÇİDİ NEDİR?
Birden fazla gezegenin aynı anda gece gökyüzünde görülebilir olmasıdır. Bu yıl özel olan; Jüpiter, Venüs, Mars, Satürn, Uranüs, Neptün’ün parlak olması. Yani yeryüzünden çıplak gözle görülebilmesi. Sadece Uranüs ve Neptün için teleskop ve dürbün gerekiyor.
HİZALANMA NEDİR?
Gezegen geçidi, üç boyutlu Güneş Sistemi'mizde gerçek bir 'hizalanma' değil; Dünya'dan bakıldığında gezegenlerin ekliptik düzlemde sıralanmasıdır. Güneş etrafındaki yörüngeleri nedeniyle bir çizgi üzerinde görünüyorlar. Bu çizgiye 'ekliptik' deniyor.